Dünya işçi sınıfı sermayenin her türlü bireysel ilişkilerinin ve davranışlarının dışında emek güçleri olarak kendi maneviyatını hissettirdiği birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak da adlandırdığı 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyor. Ülkemizde 2008 tarihi itibarıyla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanan bu bayramda işçiler meydanlarda seslerini yükselterek hem tarihteki tüm insafsızca engelleri kınayacak hem de hak ve özgürlükler önündeki engellerin kaldırılması için haykıracak. Geride kalanları yâd ettiğimiz ve geleceğe büyük bir umutla baktığımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününüz kutlu olsun.
1 Mayıs ilk kez 1889’da, II. Sosyalist Enternasyonal tarafından emekçiler için bayram günü ilan edildi ve o günden beri tüm dünyada ulusal işçi bayramı halini aldı. 1 Mayıs genellikle işçi sendikaları, Sosyalist partiler ve işçi örgütleri tarafından işçi bayramı olarak ilan edilmiştir. Daha önceleri Mayıs festivali olarak kutlanır ve baca temizleyicisi emekçiler tatil yapardı. Hemen tüm sanayileşmiş ülkelerde işçi sınıfı tarafından kutlanan 1 Mayıs, SSCB’de resmi bayramdı.
İşçi bayramıyla eski Mayıs festivalleri arasında bağlantı kurmaya çalışılması hayli zor görünüyor; bunlar halen kutlanmakla birlikte köken bakımından farklı bayramlardır. 1833’te Robert Owen, 1 Mayıs gününü bin yıllık bir zaman sürecinin başlangıcı ilan etmişti. Fakat bunun dışında, 1889’da İkinci Enternasyonal’in Paris’te toplanan birinci kongresi bu tarihi, yıllık uluslararası kutlama günü olarak belirleyene dek, bu günün bir daha resmi bir bayram tarihi olarak sözü edilmedi. Hareketin yöneticilerine göre, başlangıçta, haftanın hangi gününe rastlarsa rastlasın, bu günün tatil olmasını isteyen işçilerin doğrudan eylemiyle Mayısın ilk günü bayram ilan edilmiştir. İngiltere’de 1 Mayıs kutlamaları genellikle 1 Mayıstan sonraki ilk pazar günü yapılırdı, Londra’da geleneksel toplanma yeri Hyde Park’tı. 1892’den beri İngiltere’de 1 Mayıs günü kutlama yapılmamıştır.
ABD’de işçi bayramı eylülün ilk pazartesi günü kutlanır. Bu günün kutlanması için ilk ajitasyonlar, Knights of Labor (Emeğin Şövalyeleri) örgütünün 1882, 1883 ve 1884’te New York kentinde yapılan gösterileriyle başladı. 1884’te örgütün Eylül’ün ilk pazar gününün İşçi Bayramı olarak kabul etmesini kararlaştırmasıyla, bu günlerin tatil olması da gündeme getirildi. Tüm örgütlerin işçileri bu harekete katıldı. Colorado, 15 Mart 1894’te kabul edilen bir yasayla bu bayram gününü kabul etti, New York, New Jersey ve Massachusetts de bu eyaleti izledi. 28 Haziran 1894’te kongrede kabul edilen bir yasayla bu gün tüm ABD’de bayram ilan edildi. Columbia bölgesi ve bazı federal işçilerin dışında, ayrı ayrı eyaletlerde bu yasanın yürürlüğe konması için yeni yasal işlemler gerekti.
Kanada’da bazı bölgelerde işçi bayramı yasal olarak kutlanır, bazı bölgelerdeyse valinin özel iznine bağlıdır. İşçi bayramı kutlamaları, ABD ve Kanada’da Avrupa’dakinden farklıdır çünkü tüm toplumsal sınıflar katılır, tüm ticarethaneler, firmalar ve özel iş yerleri kapalıdır ve mitingler, piknikler, resmigeçitler, konuşmalar, spor gösterileri ve daha başka bayram şenlikleri yapılır.
1 Mayısın Tarihçesi
1 Mayıs’ın uluslararası işçi bayramı olarak kutlanması, sekiz saatlik işgünü mücadelesinin ürünüdür. Amerikan İşçi Federasyonu (AFL) sekiz saatlik işgünü için 1 Mayıs 1886’da genel grev ilan etmişti. Grevin odağı haline gelen Chicago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Gösteriler daha sonraki günlerde de devam etti ve 4 Mayıs’ta Haymarket’te çıkan çatışmada polisin göstericilere ateş açması kanlı olaylara neden oldu. Olayların sorumlusu olarak tutuklanan sekiz işçiden dördü idam edilirken, dördü de ağır hapis cezasına çarptırıldı. AFL 1888’de yaptığı toplantıda, sekiz saatlik işgünü kabul edilinceye kadar 1890’dan başlayarak her yıl 1 Mayıs’ta gösteri yapılmasını kararlaştırdı. II. Enternasyonal’in Paris’te toplanan 1. Kongresinin (14-21 Temmuz 1889) bu kararı uluslararası düzeyde uygulamayı benimsemesi üzerine, 1 Mayıs ABD’nin yanı sıra Avrupa ülkelerinde de işçi örgütlerinin bir eylem günü oldu. Zamanla sekiz saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde de sosyalist ülkelerde (Küba, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Venezüella, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan emekçiler gününü işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı ülkelerde ise 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini alır.
Dünden Bugüne Türkiye’de 1 Mayıs
Emekçi bayramı, Türkiye’de ilk kez 1908-1912 arasında bazı kentlerde kutlandı. 1921’de işgal altındaki İstanbul’da, yasaklamalara karşın Şirket-i Hayriye, tersane ve tramvay işçileri büyük gösteriler yaptılar. 1922’de sosyalist partiler, dernekler ve birlikler Pangaltı-Kâğıthane arasında bir yürüyüş ve Kâğıthane’de miting düzenlediler. Ayrıca Ankara, İzmir, İzmit ve Adapazarı’nda da kutlamalar yapıldı. Resmen ilk kez 1923’te, 1 Mayıs, İstanbul’da Umum Amele Birliği ile Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’nın öncülük ettiği İşçi Teşkilatları Heyet-i Müttehidesi’nin düzenlediği iki ayrı törenle kutlandı. 1925’te törenler yasaklandı, 1 Mayıs bildirisinden dolayı ağır hapis cezaları verildi. Aynı yıl çıkartılan bir yasayla 1 Mayıs günü “Bahar ve Çiçek Bayramı” ilan edildi. Mayıs 1935’te çıkarılan yasayla Bahar Bayramı resmi tatiller arasında yer aldı.
27 Mayıs 1960’tan sonra Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun çıkarıldığı gün olan 24 Temmuz işçi bayramı olarak ilan edildi. 1968’den başlayarak bildiri ve kapalı toplantılarla 1 Mayıs’ı kutlayan DİSK, 1976’da İstanbul Taksim Meydanı’nda ilk kez kitlesel bir tören düzenledi.
2008 Nisan ayında Türkiye Cumhuriyeti hükümetince 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edildi. 2024’e kadar gelinen süreçte 1 Mayıs kutlamaları yine kitlesel olarak gerçekleşecek. Bir önceki yıllara nazaran bayram havasında geçeceğine inanılan yeni 1 Mayıslar işçi sınıfının politik düelloların ötesinde hak ve hürriyetlerini savunan, yoksulluğu ve gelir adaletsizliğini eleştiren, doğayı ve çevredeki canlıları savunan bayramı haline gelmesi bekleniyor.