18-24 Eylül Ahilik Haftası münasebetiyle Dörtyol Cumhuriyet Meydanı’nda bir program düzenlendi.
18-24 Eylül Ahilik Haftası münasebetiyle Dörtyol Cumhuriyet Meydanı’nda bir program düzenlendi. Mehter Takımının gösterisi ile başlayan programa Erzincan Valisi Doç. Dr. Hamza Aydoğdu, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Bedir Limon İl Müdürleri, Siyasi Parti Temsilcileri, bazı STK temsilcileri ve esnaflar katıldı. Törende ilk olarak konuşan Erzincan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Bedir Limon konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“36. Kutlayacağımız Ahilik Kültürü Haftasının ülkemiz ve tüm esnaf ve sanatkârlarımız için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, Ahilik Etkinliklerinin birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize vesile olmasını Cenabı Mevlamdan niyaz ediyorum. Bilindiği üzere, esnaf ve sanatkârlarımızın özü, kökü ve temeli Ahilik kültürüne ve Ahilere dayanmaktadır. Ahilik; ticarette dürüstlüğü, mesleki faaliyetlerde kendi kendini denetlemeyi öngörür.
Ahilik, Selçuklu devrinden başlayarak Osmanlı Devleti’nin bir cihan devleti olma yolunda dünya ve uhrevi kardeşlik halkasıdır. Ahi Evran-ı Veli de 32 çeşit esnaf teşkilatlarını biraraya getirerek, belki de ilk modern sivil toplum kuruluşunun temelini atmıştır. Kardeşliğin, cömertliğin, fedakârlığın, dürüstlüğün, üretimin, ahlakın, sanatın, bilimin esas alındığı Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran Veli’dir.
Kurduğu sistemle birçok mesleğin gelişmesine, gelecek nesillere aktarılmasına, nice çırak, usta, kalfa yetişmesine vesile olmuştur. Ahilikte prensip; hiç ölmeyecek gibi dünya için, hemen ölecek gibi ahiret için çalışmaktır, bu hadisi esas alarak çalışmaktır.
Hepinizin bildiği gibi, küresel gelişmeler nedeniyle esnaf-sanatkârlarımız hızla yok olma sürecindedir. Dünya artık tek bir pazar haline gelmiş, rekabette sınırlar kalkmıştır.
Büyük işletmeler ekonomik ve siyasi güçleri ile esnaf-sanatkârları ezip geçmektedir. Oysa esnaf-sanatkârlar ekonomik olduğu kadar sosyal bir olgudur. Toplumun orta direği, bel kemiğidir. Küçük İşletmelerden oluşan Esnaf ve Sanatkârlarımız ekonomimiz için vazgeçilmez bir unsurdur.
Bugün, birçok gelişmiş ülkede, esnaf-sanatkâr ve küçük işletmelere verilen önem konusunda ciddi bir yönelme görülüyor. Küçük girişimcilik birçok teşvik mekanizması ile destekleniyor. Sadece işletmeleri büyüterek amaca ulaşılamadığı yavaş da olsa anlaşılıyor. Önemli olan toplumun sosyal ve ekonomik dokusu ile son derece uyumlu olan esnaf-sanatkârın varlığını koruyacak tedbirleri almaktır.
Bizler de, esnaf-sanatkâr camiası olarak, işletmemizle, çalışanımızla ve teşkilatımızla kendimizi yeni süreçlere ve gelişmelere kendimizi hazırlamalıyız.
Ahilik prensiplerini yeni kuşaklara aktarabilmek bizim boynumuzun borcudur. Örnek alınacak büyüklerimizi öne çıkarırsak, gençlerimiz de onlarla ilgilenir örnek alırlar diye düşünüyoruz. Ülkemiz dünyanı en zengin, en köklü esnaf kültürüne sahip ülkelerinden birisidir. Esnaflık sadece ekonomik bir faaliyet olarak görülmemeli, esnaflık bizim kültürümüzde, ekonomi boyutunun üzerinde bir medeniyet durumu ifade eder. Gelenekleriyle eğitim sistemiyle, ahlakı ile en önemlisi dayanışmasıyla esnaflık, medeniyetlerimizin gelişmesinde hayati bir rol oynar.
Gelişim ve değişime ayak uydurmak için göstereceğimiz çaba ve özveriye karşılık, Devletimizin gücünü daima yanımızda hissetmeliyiz.
Teşkilatımıza Devletçe verilecek her türlü destek karşılıksız kalmayacak, toplumumuza istihdam ve katma değer olarak geri dönecektir.
Gelişen teknoloji ile birlikte akıl almaz bir rekabet ortamında;
- sadece kendi sermayesi ve mesleki becerisiyle hizmet sağlayan,
- üretimde bulunan,
- istihdam yaratan ve yok olmamak için gelişmeye ihtiyaç duyan
Günümüz esnaf ve sanatkârları kendi kaderine terk edilmemelidir.
Kesimimizin gösterdiği bu özverinin dikkate alınmaması, ileride telafisi mümkün olmayacak ekonomik ve sosyal sorunlara ve toplumsal çöküntülere yol açabilecektir. Buna rıza gösterilmeyeceğine ve izin verilmeyeceğine inanıyorum.
Konuşmama son verirken, Ticaret İl Müdürlüğü koordinasyonunda her yıl düzenlediğimiz Ahilik Kültürü Haftası kutlamasında, programın hazırlanmasında emeği ve desteklerini esirgemeyen tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür eder, Ahi teşkilatının ve ilkelerinin takipçisi ve mirasçısı olan esnaf teşkilatımızı ve siz değerli konuklarımızı yeniden ve bir kez daha içtenlikle selamlıyorum.”
Ardından konuşan Erzincan Ticaret İl Müdürü Recai Palabıyık şu ifadeleri kullandı;
“Ahilik kelime anlamı itibariyle, dostluk, kardeşlik, sevgi, paylaşım anlamına gelmektedir. Kurucusu Ahi Evran olması dolayısıyla ismini buradan almıştır. Ahi Evran 13. Yüzyılda yaşamış, Horasan’da doğup, Kırşehir’de 90 yaşında vefat etmiştir. Ahilik, güzel milletimizin, ahlak, dürüstlük ilkesine göre ticarete bunun yansımasıdır. Ticaret esnaf ruhunun yalana tenezzül etmemesi, kul hakkına girmemek ve paylaşmaktır. Paylaşmaktan kastımız ise Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hadisi vardır, ”Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” işte Ahi Evran bunu çok dikkate alarak, hep bu doğrultuda esnaflara terfilerde bulunmuştur. Komşusunu düşünmek adına, hep kuşaktan kuşağa anlatırız ya, hani bir esnafımız sabah kendisine gelen müşterisine ilk satışını yaptıktan sonra ikinci gelen müşteriye, ‘hayır benim yan tarafımdaki esnafım bugün hiç satış yapmadı. Lütfen oradan alışveriş yapar mısınız?’ şeklindeki telkinidir.”
Ardından Konuşan Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun şu ifadeleri kullandı;
“Bu ruha uygun olarak 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremde Erzincan’daki esnaflarımızın nasıl bir dayanışma içerisinde, nasıl bir fedakârlık içerisinde olduğunu hep birlikte gördük. O günkü o gayret, bacası tütsün diye soba yapan demirci esnafımızdan tutun, gıda maddesini temin eden tüm esnaflarımıza şükranlarımı arz etmek istiyorum. Gerçekten Erzincan bu manada birlik ve beraberliğini o gün gösterdi. Bunu iş paylaşımı olaraktan da esnaf olarak az önce Müdürümüzün belirttiği üzere, siftah yapmadan duran esnafımızı gözeterek, birbirimize destek olarak, bu kaynaşmayı mutlaka sağlamamız gerekiyor. Hep birlikte Erzincan esnafı olarak daha güçlü yarınları oluşturmamız gerektiğinin bilinciyle hareket edeceğiz. “
Programda son olarak konuşan Erzincan Valisi Doç. Dr. Hamza Aydoğdu ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Ahilik haftamızın mübarek olmasını diliyorum. Arkadaşlarımız çok belli bir şekilde anlattılar. Aslında Ahilik, kıskançlığın, hasetliğin olmadığı duru bir Müslümanlıktır, duru bir insanlıktır. Binlerce insanın bir ruha bürünüp yürümesidir. Bir kardeş kardeşi nasıl kıskanmazsa, bir göz bir gözle nasıl rekabet etmezse aynı zamanda da esnafların farklı farklı bedenlerde olması ama aynı anda aynı ruhta aynı duyguları paylaşması demektir. Maalesef biz bu cümleleri kurarken cümleler ağzımızdan güzel bir şekilde çıkıyor ama Ahiliğin özü sözde değil, yaşamda kendini göstermesidir. Yani bizim, bütün Erzincanlılar olarak, bütün insanlar olarak, kederde, dertte birlik ve beraberlik halinde hareket etmemiz lazım anlamına geliyor. Biz birbirimizi kıskanmadan, haset etmeden birbirimizin yardımına koşmalıyız ve birbirimizi desteklemeliyiz. Osmanlı’nın yıkılışının çok büyük sebepleri vardır ama tarihçiler onlardan birini anlatırken derler ki, ‘usta çırak ilişkisinin bozulması demek’. Bir usta çırağını yetiştirip, mutlaka onun kendisinden daha iyi olmasını sağlardı. Bu aslında bugünkü şartlarda çok zor bir şey, çünkü kendi nefsinizi, başkasının nefsine tercih etmeniz gerekiyor. Atalarımız, ecdadımız Ahi Evran ve onun öğreticisini hayat tarzı yapan insandır. 500 yıl boyunca, bunu düzgün bir şekilde yürüttükleri için, bizim esnaf zincirimiz inanılmaz bir güzellikte dünyaya model olmuştur. Bizim bütün duamız İnşallah ecdadımızın ektiği bu tohumların bu güzel topraklarda yeniden yeşermesini sağlamaktır. Bir yerde birlik ve beraberlik olursa Cenab-ı Allah’ın rahmeti orada olur, bereketi orada olur İnşallah. Bütün esnafımızın birlik ve beraberlik içerisinde, bugünden geleceğe o güzel duyguları taşıyacağını umut ediyorum.”
Program, düzenlenen yemek ve tatlı ikramı ile son buldu. Vali Hamza Aydoğdu, vatandaşlara kavurmalı pilav ikramını kendi elleriyle yaptı.