Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları’nda 1938 yıllarından 1980’li yıllara kadar yük ve yolcu taşımacılığından kullanılan ve Türkiye’nin ilk buharlı lokomotifi arasında yer alan Kara Tren Erzincan Tren Garında meraklılarını ağırlıyor. Artık nostaljiler arasında yerini alan bu tren zamanın tüm görkemini ve tecrübesini ağır çelikten kabzasının içinde saklı tutuyor. Erzincan Araç Bakım Depo Şefliğinde görevli Soner TUZLUKAYA ERT Şah Medya kameralarımıza miadını doldurmuş makinenin tarihi ve fiziksel özelliklerini anlattı.
Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları’nda 1938 yıllarından 1980’li yıllara kadar yük ve yolcu taşımacılığından kullanılan ve Türkiye’nin ilk buharlı lokomotifi arasında yer alan Kara Tren Erzincan Tren Garında meraklılarını ağırlıyor. Artık nostaljiler arasında yerini alan bu tren zamanın tüm görkemini ve tecrübesini ağır çelikten kabzasının içinde saklı tutuyor. Erzincan Araç Bakım Depo Şefliğinde görevli Soner TUZLUKAYA ERT Şah Medya kameralarımıza miadını doldurmuş makinenin tarihi ve fiziksel özelliklerini anlattı. Büyük ve kasvetli görünümüyle öncelikle adeta dudak uçuklatan Kara Tren görenleri tarihin o çuf çuflu mazilerine götürüyor. Tamamen kömürle çalışan bu trenin modern bir hale getirilerek turizme kazandırılması ise bir hayli zahmetli gözüküyor. Ancak doğal bir tarihi müze haline gelen Erzincan Tren Garı Depo Şefliğinde duran eski model trenler meraklılarına kapılarını aralıyor.
Tarihi 1600’lü yıllara dayanan Kara Trenlerin çalışma esası ısı enerjisine dayanıyor. Buharlı trenler olarak da adlandırılan bu trenler kömürün oluşturduğu buhar ısının basınca dönüşmesiyle oluşan itme gücüyle çalışıyor. Buharlı trenler tarih boyunca kömür, yağ ve odun gibi yanıcı maddelerle çalıştırılmış. Yanan ateşin seviyesi azaldıkça sürekli kürekle kömür beslemesi yapan işçiler hafızalarımızda hep yüzü, gözü, elleri kömüre ve dumana bulanmış kareleriyle anımsanır. Kovboy filmlerinin vazgeçilmez ulaşım aracı ise yine kara trenlerdir. Türk sinemasının aksiyon ve ritim karelerinde sayısızca film artistini peşinden koşturmasıyla hafızalarımızda yerini aldı. Hem güçlü hem de yorulmak nedir bilmeyen kral sahneler için mutlaka bir kara tren görüntüsü bize adeta filmin öyküsündeymiş gibi bir his bırakırdı.
Tarihte ilk belge filmlerinden biri de Louis Lumiere’nin Trenin Gara Varışı adlı filmdir. Trenin sessiz devinimleri ve sanki beyaz perdenin içinden izleyicilerin arasından salonun dışına kadar çıkmasını gösteren sahneler ve o sahnelerde izleyicilerin tren geliyor diyerek salondan kaçışma anları yine hafızalarda dönemin kara trenlerinin devasa heybeti ve ürkütücü ilerleyişini hatırlatıyor.
Türkiye’de 1938 yıllarından beri 1980’li yıllara kadar kullanılmış 3 tane Kara Tren bulunuyor. Bunlardan biri İzmir, bir diğeri Eskişehir ve üçüncüsü de Erzincan’da bulunuyor. Birçok savaş, acı ve hüzne konu olan bu Kara Trenlerin adına türküler yakılmış ve bir anne babanın veya eş ve çocukların bekleyişlerine konu olmuştur. Baktığımızda bazen uzunca bir ağıtın kulaklarımızı tırmaladığı, bazen de ateş haznesine kömür kürekleyen işçilerin ritimli seslerinin duyulduğu Erzincan’ımızın yegane Kara Treni hakkında sorularımızı yanıtlayan Erzincan Trengarı Depo Şefliğinde görevli Soner TUZLUKAYA şu ifadelere yer verdi; “Bulunduğumuz yer Erzincan TCDD Taşımacılık A.Ş. Erzincan Araç Bakım Depo Şefliği. Görmüş olduğunuz 56124 numaralı eski adıyla Kara Tren, bizimde burada göz ağrımız. Uzun seneler Erzincan’da hizmet vermiş 1932 model bir Alman makinesi. Makinemizi burada muhafaza ediyoruz.
56124 nolu trenimiz zamanında yük ve yolcu taşımış. Kars-Sivas arasında çalışmış bir lokomotifimiz. Makinemiz kömürle çalışıyor. Su buharının oluşturduğu itme gücüyle çalışan, nostaljilerde gördüğümüz gibi tepesinden duman çıkan makinenin ta kendisi. Makinin yakıt haznesi arkadadır. Makinenin ateşçisi ve makinisti ile birlikte 4 personelle çalışır. Yaklaşık 30 ton yakıtla yola çıkar. Yine 30 tonluk bir yakıtla da geri dönmesi lazımdır.
Lokomotifimizi burada tutmamızın amacı malum miadını doldurmuş bir makine. Daha sonra yeni gelen 1984 model lokomotiflerle birlikte burada tutuyoruz. Hem kullanım ömrünü tamamladığından hem de makineyi kullanabilecek personel de kalmadığından depomuzda muhafaza ediyoruz.
Makineyi yeniden kullanıma kazandırmak devletimizin tasarrufunda olan bir durum. Örneğin İzmir’de böyle bir kara trenin modernizasyonu yapılarak tanıtım ve turizm amaçlı kazandırılmış durumda. Umarım bizim kara trenimizin de modernizasyonu yapılarak Erzincan’ımıza kazandırırız.”