Erzincan’ın tanınan esnaflarından uzun yıllar şehir merkezinde kitapçılık yapan 77 yaşındaki Erol Rıza Kahraman 1963 yılında Ankara’da başladığı Hukuk Fakültesini 2 yıl okuduktan sonra bırakması ardından üniversite macerasını 2022 yılında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi EBYÜ Hukuk Fakültesi bölümünde tamamladı. Kahraman azmi ve kararlılığıyla da tüm gençlere örnek oldu.
Erzincan’ın tanınan esnaflarından uzun yıllar şehir merkezinde kitapçılık yapan 77 yaşındaki Erol Rıza Kahraman 1963 yılında Ankara’da başladığı Hukuk Fakültesini 2 yıl okuduktan sonra bırakması ardından üniversite macerasını 2022 yılında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi EBYÜ Hukuk Fakültesi bölümünde tamamladı. Kahraman azmi ve kararlılığıyla da tüm gençlere örnek oldu.
Erol Rıza Kahraman 1963 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni 2. Sınıfta terk etti. Okumaya devam etmek istediği ama yıllardır okuyamadığı okuma arzusunu kurduğu kitapeviyle gidermeye çalıştı. 3 kız 1 erkek çocuk ve 1 torun sahibi olan Kahraman “İçimde bir ukde kalmıştı” dediği mezuniyet hayalini nihayet Milli Eğitim Bakanlığının verdiği fırsat ardından gerçekleştirme fırsatını bulundu. 4+2 yıl boyunca lisans okuyarak üniversiteyi başarıyla tamamlayan Kahraman aynı zamanda mezuniyet sevincini de paylaştı. Kahraman bu süre boyunca eşi Ayla Kahraman’ın verdiği destek ve sabrında bu sürece önemli bir katkısı olduğunu belirtti.
Erol Rıza Kahraman yaşadığı eğitim serüvenini şöyle dile getirdi; “1963 senesinde Ankara’da hukuk fakültesine kaydoldum. O dönem sınavlar klasikti, bugünkü sistem gibi değildi. 3 adet A3 kâğıdı doldurduğumu hatırlıyorum, zor bir sınavdı benim için. Başarılı olduk fakat gerisini getiremedik, terk etmek zorunda kaldım. Erzincan’a geldik, askerliğimi yaptım. Askerliğim bittikten sonra dayılarım ile bir kitapevi çalıştırdık. Daha sonra 1973 senesinde müstakil bir kitapevi açtım ‘Erol Kitapevi’ adında mekân aynı zamanda Doğu Anadolu Bölgesi’nin en güzel kitapevlerinden biriydi. Spor malzemesi, hediyelik eşya, kitap, kırtasiye gibi hepsini bulunduran bir kitapeviydi. O dönem defalarca aflar çıktı ama bu aflar kısa süreli aflardı. 6-7 dersi 1 ay içerisinde vermem isteniyordu. Tabi hem çalışıp hem de derslere girmem mümkün olmadı. Son çıkan af ise gayet güzeldi, bundan istifade ederek Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi‘ne Ankara’dan naklimi yaptırdım ve burada Hukuk Fakültesi’nde öğrenimime devam ettim. Sağ olsun hocalarım da yardımcı olup desteklediler, teşvik ettiler. İçimde bir ukdeydi ve neticede okulu bitirdim. Yaşım 77 memurluk kısmının hepsini kaybetmiş birisiyim. Ne hâkim ne savcı ne de noter hiçbir şey olamayız 657’ye dâhil olarak. Geriye sadece avukatlık kalıyor, avukatlık stajı da mezuniyetten sonra 6 ay avukat yanı, 6 ay adliye olmak üzere toplam da bir yıllık staj dönemi geçireceğiz. Herhangi bir iş yapacak mısınız? derseniz eğer, hayır yapmayacağım. Bu benim içimde kalan bir ukdeydi bunu gerçekleştirebildim ve bu yüzden de çok mutluyum. Okumak bizim için bir heves, bırakamıyoruz bunu. Çocuklarım da benden heveslenerek, kitaba meraklılar, oğlum 4. üniversiteyi okuyor. Kızlarımdan biri de 3. Üniversiteyi okuyor, diğer kızım da 2. Üniversiteyi okuyor. Şu an da emekliyim BAĞ-KUR’dan herhangi bir iş yapmıyorum, talebeliğin haricinde.
Öğrenciler için genelde beni örnek gösterirler ama ben onlara şunu söylüyorum; Sakın beni örnek almayın, şu anda siz velilerinizin size vermiş olduğu destek ile bir an önce okulunuzu bitirmeye bakın, hayata atılmaya bakın, ben 70’li yaşlara gelmişim bundan sonra ne kadar yaşarım belli değil. Onun için bir an önce hayata atılın, kendinize yön verin, beni bu yönden örnek almayın.
Eşim de bana bu süreçte çok destek oldu, O’da zaten okulları seviyor, Kendisi de sürekli Halk Eğitim’de bir sürü kurslara gitti, şu an da hemen hemen 20’ye yakın sertifikası var. Öylece bir hayat geçiriyoruz. Kendisine de bu anlamda teşekkür ediyorum.”
Ardından sorularımızı yanıtlayan Erol Rıza Kahraman’ın eşi Ayla Kahraman ise eşinin yaşadığı bu süreci şu şekilde dile getirdi; “4 çocuk annesiyim, tabi eşim ile beraber 5 çocuğum olmuş oldu şu anda o da okuduğu için. Bu süreçte destek olmaya çalıştım, eşim gece sabahlara kadar çalıştı, demek ki okumanın yaşı yokmuş. Okumayı çok seviyor, Biraz da kendisi kitapla haşır neşir olduğu için hep ilgilendi ve kendini kitaplara verdi. Burayı bitirdikten sonra İnşallah 2. Bir fakülte daha bitirecek, içinde bir ukde olarak kalmıştı ve bunu gerçekleştirdi. Erzincan’da da böyle bir fakültenin açılması bize olanak sağladı.’’