

Toprak yapısı, iklim çeşitliliği ve yüksek rakımlı ayrık dağlarıyla Anadolu’nun eşsiz coğrafyalarından Erzincan, 500’den fazla ot ve çiçek türüne ev sahipliği yapıyor.
Toprak yapısı, iklim çeşitliliği ve yüksek rakımlı ayrık dağlarıyla Anadolu’nun eşsiz coğrafyalarından Erzincan, 500’den fazla ot ve çiçek türüne ev sahipliği yapıyor. Endemik bitki yoğunluğu bakımından pek çok Avrupa ülkesini geride bırakan Erzincan, İspanya’nın toplam endemik bitki sayısına yaklaşan zenginliğiyle dikkat çekiyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğü ile çok sayıda bilim insanının araştırmaları, her yıl bu coğrafyanın florasına yeni türler ekliyor. 2010 yılında Kemaliye’de tespit edilen Kemaliye marulu, Eğin kaplanpençesi ve Kemaliye dolamaotu bu keşiflerin somut örnekleri arasında.
Erzincan, endemik geven türleri açısından da Türkiye’nin en özel bölgelerinden biri. Yöreye özgü dikensi Erzincan geveni, çok dar bir alanda yaşamını sürdürüyor ancak küçükbaş hayvanların otlatma baskısı nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yine Erzincan’a özgü çançiçeği, 1959’da keşfedildikten sonra 2009’a kadar kayıtlarda yok kabul edilmiş, aynı yıl sadece 100 bireyle hayatta olduğu ortaya çıkarılmıştı. Daha çarpıcı bir örnek ise Nicarotu. 1890’da kayıtlara geçen bu tür, 120 yıl boyunca izine rastlanmadı. 2009’da Erzincan topraklarında yeniden bulundu.
Bölge, yalnızca bitki değil, kelebek çeşitliliğiyle de öne çıkıyor. Sadece Erzincan’da görülen Erzincan kelebeği ile birlikte beyaz çiçekli Ak korunga, Sakaltutan dağlarındaki kırmızımsı mor çiçekler ve Pöske dağındaki endemik peygamber çiçeği otlatma tehdidi altındaki türler arasında.
Endemik mirasın en dikkat çekici örneklerinden biri de yalnızca Kemah dolaylarında bir dağın yamacında yetişen endemik çakırotu. Erzincan’ın kuzeyinde yer alan Sipikör Dağı, 50’ye yakın endemik türe ev sahipliği yaparken, Keşiş Dağı ise 130’dan fazla endemik bitkiyle Türkiye’nin botanik zenginliğinin simgelerinden biri konumunda.
2009’da Sipikör Dağı’nda günlerce bitki toplayan yabancı araştırmacının bir çoban tarafından fark edilmesi, Erzincan’ın endemik potansiyelinin uluslararası bilim dünyasının da radarında olduğunu gösterdi.
Uzmanlara göre Erzincan’ın eşsiz florası, yalnızca yerel değil küresel ölçekte korunması gereken bir değer. Çünkü kaybolan her tür, geri dönülmez bir ekolojik kaybı da beraberinde getiriyor.