

Milliyetçi Hareket Partisi Erzincan İl Başkanı Bilgehan Çağrı Özarslan, ERT Şah TV ve Gündem 24 Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Terörsüz Türkiye süreci Cumhur İttifakı’nın iradesiyle şekillendiğini belirterek, “Silahlar gömülmez, yakılır. Yakılan silah bir daha ortaya çıkmaz” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Erzincan İl Başkanı Bilgehan Çağrı Özarslan, ERT Şah TV ve Gündem 24 Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Terörsüz Türkiye süreci Cumhur İttifakı’nın iradesiyle şekillendiğini belirterek, “Silahlar gömülmez, yakılır. Yakılan silah bir daha ortaya çıkmaz” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzincan İl Başkanı Bilgehan Çağrı Özarslan, ERT Şah TV ve Gündem 24 Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihli grup konuşmasıyla başlayan “Terörsüz Türkiye” sürecini değerlendirdi.
Özarslan, sürecin yalnızca bir siyasi mesaj değil, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek tarihî bir dönemeç olduğunu vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle Erzincan Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığımıza Ert Şah TV’ ve Gündem 24 gazetesine olarak hoş geldiniz diyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Doktor Devlet Bahçeli Beyefendi’nin 22 Ekim 2024 tarihinde meclis konuşmasında ve grup konuşmasında yapmış olduğu çağrıyla başlayan ve akabindeki izleyen süreçte PKK’nın lav edilmesi ve Kürdistan talebinin olmayacağı çağrısıyla sonuçlanan bir çağrı ile gündeme geldi. Bu süreçle alakalı olarak tabii Milliyetçi Hareket Partisi olarak teşkilatlarımızla birlikte geçtiğimiz aylarda başlayan bölge toplantılarımızda 9 bölgede toplantılarımız gerçekleştirildi. Genel Başkan Yardımcılarımızın katılımlarıyla, Erzincan’da da Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Doç. Dr. Zuhal Karakoç Dora hanımefendinin katılımıyla, gerek sivil toplum kuruluşlarına, gerek kamudaki yetkinlerle, gerekse de vatandaşlarımızla, özellikle şehit aileleri ve gazi dernekleriyle bir araya gelindi. Bu konuyla alakalı vatandaşlarımız bu süreçte terörün Türkiye’ye vermiş olduğu zararı çok yönlü olarak değerlendiriyor. Bugüne kadar bu süreçteki zararın gerek ekonomik, gerekse de binlerce insanımızın şehit olmasıyla sonuçlanarak,
çok büyük acılar, çok büyük bedeller ödendi. Bu bedellerin bir daha ödenmemesi için, Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi, bunların hayata geçirilebilmesi için artık Türkiye’nin terörle ilgili bir probleminin kalmaması amacı ve gayesi güdüyor. Dolayısıyla bu bilinçlendirmeyle alakalı, özellikle biz partimiz olarak vatandaşlarımıza anlatmaktayız. Yine Genel merkezimizin yapmış olduğu çalışma kapsamında sivil toplum örgütleri, vatandaşlarımızı bilgilendirildi. Sahada ve sivil toplum kuruluşlarında, derneklerimizde, özellikle şehit aileler derneklerinde, olumsuz bir yoruma ve terörün bitmesiyle alakalı engel teşkil edebilecek herhangi bir çıkışa rastlamadık. Vatandaşlarımız da artık bu terörün sonuna kadar bitmesini istiyor. Özellikle 2016 yılından sonra ortaya koyulan vizyonla, Cumhur İttifakı ile birlikte Milliyetçi Hareket Partisi’nin özgün ağırlığıyla gelinen noktada, devletin terörle mücadelede, herhangi bir kaygısı kalmamıştı. Ortaya koyulan iradeyle silahlı mücadelede çok büyük bir ivme yakalandı. Ve bitirilme noktasına gelen bir hal aldı. Buradaki özellikle liderimizin ortaya koyduğu iradeyle ve Cumhur İttifakı’nın da devlet politikasıyla beraber bu noktaya kadar gelindi. Önemli olan şu andaki süreçte gelinen noktada terör zihniyetinin yok edilmebilmesi, devletin terörle mücadeleyle alakalı herhangi bir kaygısı yok.
Belediyelerde teröre yardım eden, yataklık eden neresi varsa, hangi kamu kuruluşu varsa, devlet gereği olan kayyumunu atıyordu ve böyle de bir politika izliyordu. Dolayısıyla bununla alakalı herhangi bir terörden çekinilecek, silahlı mücadeleyle geri durulacak bir pozisyonumuz yoktu.
Dolayısıyla gelinen noktada terör zihniyetinin, bölücülük zihniyetinin şehirlerde, üniversitede, mecliste olduğu bir hal almıştı. Dolayısıyla bizim ülke olarak bu zihniyetin sona erdirilebilmesi lazım, dolayısıyla Genel Başkanımızın çağrılarından biri olan artık Türkiye Partisi ol çağrısı da bunun bir örneğidir.
Çünkü terör örgütünün inandığı değerler doğrultusunda Türkiye’deki siyasi uzantısı HDP noktasında bu şekilde hareket ediliyordu. Dolayısıyla özellikle İmralı’daki terörist başının yapmış olduğu çağrıyla PKK’nın lav edilmesi ve silahların yakılması konusu, aynı şekilde geçmişten bugüne kadar gelen Kürdistan hayalinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütünlüğüne zarar verecek bölünme taleplerinin bir daha bulunmayacağının çağrısı oldu. Bu çağrı o açıdan çok kıymetliydi. Çünkü birçok insan, birçok vatandaşımız bu kodlamayla dağa çıkma noktasında, teröre katılma noktasında, terör faaliyetlerini bulma noktasında inandığı unsurlardan biri olmuştu. Ve bir daha artık bunların gerçekleşmemesi için üzerine çağrı yapılmıştı. Dün de Genel Başkanımızın özellikle yapmış olduğu grup toplantısındaki çağrıda herhangi bir pazarlığın olmaması, şehit ailelerinin, gazilerimizin ve gazi ailelerinin içlerinin rahat olması gerektiğini söyledi.
Çünkü bizim bulunduğumuz yerde ve bu süreç içerisinde herhangi bir pazarlıkta al-ver sürecinin olmadığını söyledi. Bu sürecin geçmişteki yapılan çağrılarla, geçmişteki yaşanan süreçlerle de karıştırılmamasını özellikle Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler de söylüyoruz, bunu ilan ediyoruz. Çünkü geçmişte bu çağrının özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin, yani Türk Milliyetçilerinin liderinden gelmiş olması Türkiye’deki bu açıdan daha anlamlı ve kıymetli oluyor. Dolayısıyla buradaki herhangi bir pazarlık yapan müfteridir demişti. Silah iki şekilde bırakılır. Biri silah gömülür, gömülen silah bir gün tekrar ortaya çıkabilir. Ama silah namustur, silah yakılmaz. Dolayısıyla yakılan silah bir daha ortaya çıkabilme şansı kalmaz. Dolayısıyla bunlar silahlarını yaktılar bu çağrıyla beraber.
Biz olaya bu şekilde bakıyoruz. Bu konuda tabii ki ilerleyen süreç önemli. Bunun giriş, gelişme ve sonuç bölümü var. Giriş bölümünü yaşadık. Gelişme süreci olgunlaşmaktadır. Tabii ilerleyen süreçte berraklaşınca herkes de neyin ne olduğunu, nasıl olduğunu çok daha iyi net göreceğine inanıyoruz.
Bölge toplantılarımızın sonuncusu Eskişehir’de gerçekleştirdik. Erzincan olarak da bizlerde Tokat bölgesine gittik. Tokat’ta gerçekleşen bölge toplantısında katıldık. Bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde genel merkezimizin yapacağı planlamayla beraber illerimizde, ilçelerimizde, köylerimizde bu konuya değinilecek, anlatılacak. Çünkü gelinen süreçte artık Türk milliyetçilerinin, vatanseverlerin konforlu siyaset yapma gibi bir lüksü yok.
Çünkü hassas bir dönemden geçiyoruz, hassas bir süreçten geçiyoruz. Dolayısıyla bu süreç anlatılması, izah edilmesi ve doğru iletişimle sağlanması gereken bir süreç icra ediliyor. Ve bunun başarıya ulaşması, başarılı olabilmesi ve netice alabilmemiz için biz Milliyetçi Hareket Partisi’nin bütün mensuplarıyla beraber, il, ilçe yöneticileri, Kadın Kolları, Kaçep yönetimiyle beraber hepsiyle sahalarda olup, anlatacağız, anlatmaktan mükellefiz. Sürece katkı sağlanıp ve bu sürecin nihayete ermesi ve başarılı olmasını sağlamamız gerekmekte. Şu anki çalışmalarımız bu yönde.
Daha önceki terörün aktif olduğu, yaklaşık iki nesne mal olan, 40 yılı aşkın sürede 55 binin üzerinde şehidimizin olmasına vesile olan bir süreç terörün kırılma noktasıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden bugüne birçok badirelerle, birçok iç olaylarla, darbelerle, sağ sol olaylarıyla birçok alanda hep bir kargaşa içerisinde olmuştur. Çünkü bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin jeopolitik konumu itibariyle dünyanın en kıymetli topraklardan biri olmuştur. Bizim en büyük gayemiz olan özellikle 1992 yılında Genel Başkanımızın Parti Genel Merkezi yöneticisiyken ortaya koymuş olduğu Lider Ülke Türkiye vizyonu ve akabinde 99’da Başbakan yardımcısı iken devlet politikası haline getirdiği lider ülke, Türkiye vizyonunun hayata geçirilebilmesi için Türkiye Cumhuriyetinin muhasır medeniyetler seviyesine çıkması doğrultusunda hareket etmektedir. Vakit ayırdığınız için ERT Şah TV, Gündem24’de çok teşekkür ediyorum. Güzel bir röportaj oldu tekrardan hoş geldiniz.”