Hayvancılık; yılda 365 gün, haftada 7 gün, günde 24 saat emek istediğinden öncelikle sevilerek yapılması gereken bir iş kolu olarak değerlendirilmelidir.
Pazar imkânları doğrultusunda karlı bir işletmecilik faaliyetinin yapılıp yapılamayacağı çok iyi araştırılmalıdır. Bir başka ifadeyle işletmenin kurulması ve işletilmesi halinde avantajlı ve dezavantajlı yönlerini ortaya koyacak fizibilite raporu hazırlanmalıdır. Rapor doğrultusunda faaliyete başlanılmalıdır.
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde, tecrübenin (usta-çırak) başarılı olmada önemli rol oynadığı unutulmamalıdır. Kısa dönemli (10 yıldan az) yaklaşımlarla yetiştiricilikten kar elde edilmesi imkânsıza yakındır.
Verim üzerinde her zaman çevre faktörlerinin, genetik faktörlerden çok daha fazla etkili olduğu unutulmamalıdır (birçok araştırıcı çevre etkisini % 70, genetik faktörünü % 30 olarak hesaplamaktadır).
Süt sığırcılığı faaliyetleri, kuşaktan kuşağa geçmesi gereken bir iş kolu olması nedeniyle mutlaka toprak, su yönetimiyle birlikte ele alınmalıdır. Kültür ırkı bir büyükbaş hayvan için yıllık gerekli olan kaba yem miktarı 4,5 ton
olarak hesaplanmaktadır. 4,5 ton kaba yem, yaklaşık 7 ton mısır silajı ile 1,5 ton kuru ota
(yonca, fiğ, arpa-yulaf-buğday hasılı, korunga vb.) denk düşmektedir. Bu nedenle
kurulacak veya kurulu hayvancılık işletmesinin kaba yem üretimi yapabileceği hayvan başına en az 2,5 dönüm sulu veya 5 dönüm kuru arazisi olmalıdır. Kaba yem üretimi için arazisi bulunmayan işletmelerin uzun dönemde yaşama
şansının olamayacağı bilinmelidir. Aynı zamanda ortaya çıkan hayvansal atıkların çevre
mevzuatına uygun bir şekilde gübreye dönüştürülerek, toprağın beslenmesinde kullanılması, işletmeyi yüzyıllara taşıyacak bir ömür baş edecektir. Bir başka deyişle büyükbaş hayvancılıkta sürdürülebilir kârlılık; ancak hayvan, yem bitkisi ve toprak döngüsünün doğru kurulmasıyla mümkün olabilmektedir.
Bitkilerin yapısının oluşumunda, tohumun yanı sıra toprak, su ve hava da büyük bir önem sahiptir. Sığırlara doğru bir rasyon (diyet) hazırlanması, rasyonun temel bileşeni olan bitkilerin yapısının iyi bilinmesine bağlıdır. Değişik yerlerde ve şartlarda yetiştirilen
yem bitkilerinin aynı besin değerlerine sahip olması beklenemez. Bu nedenle işletmelerde
öncelikli hedef, rasyonu tarlasında/çayırında hazırlamak olmalıdır. Yetiştirilme şartları
bilinmeden, dışarıdan satın alınan yem ham maddeleri ile hazırlanan rasyonlarda her türlü
sürprize hazır olunmalıdır. Son yıllarda kurulan süt sığırcılığı işletmeleri içerisinde başarılı olanların ortak
Yanı, kaliteli kaba yem üretimine sahip olmalarıdır. Başarısız olanların ortak yanı ise
Yeterli düzeyde kaba yemi üretecek arazilere sahip olmamalarıdır. Yani başarının sırı, iyi
Kalitede ve yeter düzeyde kaba yem (yonca, çayır otu, korunga, fiğ + yulaf, hasılların
Kurutulmuş otları ve silaj) üretiminden geçmektedir.
Damızlık büyükbaş hayvanlarda, verimli ömür süresinin (productive life)
Sağlanmasında işletmenin kaliteli kaba yem üretim kapasitesi 1.derecede rol
Oynamaktadır.
İşletme giderlerinin % 60-70’ni oluşturan yemin, kaliteli ve ucuz üretimi için
yağışı veya suyu bol olan ancak aşırı sıcak olmayan bölgeler tercih edilmelidir. 10/8/2005 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “2005/9207 sayılı İşyeri Açma ve
Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” kapsamında yer seçiminin uygunluğu, imar
planı kararı gerekip gerekmediği konusunda değerlendirme yapılmalıdır. İşletme
kuruluşunda yer seçimi ve planlama iyi yapılmalı, imar, sağlık ve çevre mevzuatı dikkate
alınmalı, gerekli olan izinlerin alınmasının zaman alacağı hesaplanmalıdır.
Altyapı gereksinimi;- Yol (her iklimde açık, genişliği en az 3,5 m ),Su (1 büyükbaş sağmal hayvanın ortalama günlük su ihtiyacı 150 L.
Ayrıca +30°C ve üzeri sıcak havalarda bir sağmal hayvanı serinletmede kullanılacak duş için günlük 250 L/baş ek su hesaplanmalıdır),
Elektrik garanti edilmelidir. Yoğun ve\veya riskli hayvan hareketlerinin yaşandığı besicilik bölgeleri ile ana yollara yakın yerlerde özellikle salgın hastalık riski nedeniyle damızlık süt sığırcılığı
yapılmamalıdır.
Ekonomik bir süt sığırcılığı yapabilmek için arazi varlığı da göz önünde bulundurularak en az 10 baş sağmal hayvanla işe başlanmalı, kazandıkça hedeflenen ekonomik işletme büyüklüğüne ulaşılmalıdır. Süt sığırcılığında optimum sağmal hayvan
sayısını, daha çok işletmenin kaba yem üretim kapasitesi belirlemelidir.
Haber: Sebahattin KAPLAN