Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, orman yangınlarına dikkat çekmek için yanmış bir çam ağacını sırtlayarak, kentin en işlek caddesine taşıdı.
Prof. Dr. Kavukçu, kent merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Erzincan-Çayırlı yolu üzerinde yer alan Mecidiye Ormanlık Alanında çıkan yangında yanan bir ağacı keserek, kamyoneti ile ağacı kent merkezinin en işlek yerlerinden Ordu Caddesi’ne getirdi. Daha sonra cadde üzerinde sırtladığı çam ağacını, Cumhuriyet Meydanı’na bıraktı.
Kavukçu, performansına yönelik yaptığı açıklamada, dünyanın en büyük sorunlarından biri haline gelen orman yangınlarına dikkati çekmek ve vatandaşların daha duyarlı olmasını sağlamayı amaçladığını söyledi.
Yürüyüşünün doğa ve insan ilişkisi üzerine yapılan bir çalışma olduğunu ifade eden Kavukçu, şunları kaydetti: “Yaklaşık iki aydır planladığım bir çalışma. Dünyada ve Türkiye’nin farklı noktalarında, en son İzmir’de ormanların yanması ve canlıların yok olması ile ilgili bir sanatçı olarak ses vermek istedim. Bu nedenle daha önce farklı konularda yaptığım performans çalışmalarına yeni bir çalışma ekledim. Erzincan’da orman ve bitki örtüsünün yanmış olduğu bölgeden aldığım yanmış bir çam ağacını taşıyarak ve bu yürüyüşümü kent merkezinde bir süre devam ettirerek, yanmış çam ağacını, sergilenmesi için kent meydanına bıraktım. Birçok bitki türünün yangında yok edildiği alandan aldığım çam ağacını taşıyarak hem doğa hem insanlık adına bir söz söyleme çabasındayım.
Yaşadığımız doğada dünyanın oksijen kaynaklarından olan bitki örtüsü ve ormanlar aynı zamanda ekolojik sistemin de en önemli parçalarıdır. İnsan eliyle çıkartılan orman yangınları ise ekolojik sisteme vurulan bir darbedir. Dünyada son yıllarda artan orman yangınları 10-15 milyon hektar aralığını tehdit etmektedir. Bu günlerde Dünyanın akciğerleri sayılan Amazon Ormanları da yanmakta. Rusya, Asya ve Afrika’da birçok yerde devam eden yangınlar geniş alanları etkilemeyi sürdürmekte. Yaz ayları boyunca ülkemizde de de Mardin, Çanakkale, Bursa, Balıkesir, Eskişehir ve İzmir’de çok sayıda büyük ve uzun süren yangınlar yaşandı. Bir günde ortalama 11 orman yangını çıkan ülkemizde son aylarda toplam 3.500 hektar orman yanmıştır. Bu yangınların yüzde 90 gibi büyük bölümü insan kaynaklı olmakla beraber, bunun yüzde 6’sı kasıtlı, yüzde 30’u ihmal ve dikkatsizlik, yüzde 53 ü ise faili meçhul olarak kayıtlara geçmektedir.
Sönmemiş sigara izmariti, tam söndürülememiş mangal külü, cam kırıkları, ısınma ve kasıtlı olarak insan eliyle gerçekleştirilen yangınların tümü doğaya karşı şiddet uygulamanın farklı türleridir. Bu şiddet sonucunda bitkiler, hayvanlar ve insanlar zarar görmektedirler.
Ormanlar, insan, bitki ve hayvanların doğal yaşamına ve dünyanın sürdürülebilir yaşamına gerekli olduğu kadar, ülkelerin güçlerine de etki etmektedir. Ormanlar bir ülkenin gücüdür. Kasıtlı orman yangını çıkarmak ülkeye verilen en büyük zararlardan biridir.
Önce bir insan sonra da bir sanatçı olarak bu kaygıyı dile getirmek, dünyamıza ve ülkemize karşı taşıdığımız bir sorumluluktur. Bu aşamada doğamıza ve ülkemizin bağımsızlığına uygulanan bu şiddet aksiyonu için karşı bir tavır üretmek ve sergilemek için düşünmek, fikir üretmek gerekmektedir.
Şiddetin öngörülemez yapısından dolayı, tehlikede olan doğal yaşamın ve toplumumuzun bu risklerden arındırılması, hem ülkemizin süsü hem de gücü olan ormanlarımızı korumakla olabilecektir.
Şiddet yolu ile uygulanan bu planlı, kasıtlı, dikkatsizlik ve ihmal sonucu orman yangınları üzerinden bir bilinç oluşturmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak için daha önceden gerçekleştirdiğim “Şiddeti Düşünmek Serisi” çalışmalarına ek olarak bir performans gerçekleştirdim.
Şiddeti Düşünmek serisi içinde insan ve hayvan üzerine yaptığım çalışmaların devamı niteliğinde olan bu performansta bitki yaşamına uygulanan şiddet unsuruna dikkat çekmek istedim. Tek bir ağaçtan bir ormana uzanan bu düşünce doğayı ve dünyayı tehdit eden orman yangınları üzerinden irdelemeye çalıştım.
Büyük ölçekte dünyayı, bölgesel anlamda da ülkemizi ve yaşadığımız şehirleri tehdit eden orman yangınlarının insan, hayvan ve bitkiler için zararlarının küçük ölçekte bile ne kadar büyük yıkımlar yaşattığını anlatmayı amaçladım. “diye konuştu.
Kavukçu, bu çalışmanın gerçekleştirilmesinde kendisine maddi ve manevi destek veren başta Erzincan Valisi Ali Arslantaş olmak üzere Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent’e ve Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun’a ise teşekkürlerini iletti.
Haber: Erzincan İl Milli Eğitim Müdürlüğü
