SON DAKİKA
hava
Google News

İl Müftüsü Çetin’den Tabure Açıklaması

Son Güncelleme :

03 Ocak 2020 - 13:54

/ 1.556 views kez okundu.
reklam
İl Müftüsü Çetin’den Tabure Açıklaması
reklam

Diyanet İşleri Başkanlığı, son zamanlarda camilerde kullanımı artan sandalye, tabure ve hatta özel banklarda namaz kılma nedeniyle yeni bir genelge daha yayımladı. Genelgede; tartışmalara yer verilmemesi açısından vatandaşları bilgilendirilirken, Müftülükler ve Din Görevlilerinden ise gerekli çalışmaların yapılması istendi.
Son zamanlarda gündemden düşmeyen konu üzerine açıklama yapan Erzincan İl Müftüsü Mehmet Emin Çetin, “diyanet işleri başkanlığımız son günlerde yayınlamış olduğu bir genelgede tekrar kamuoyunda değişik görüşlerle ele alınmakta genelge kimilerince eleştirilirken kimileri tarafından da destekler mahiyetinde ifadeler kullanılmaktadır. Şurasını açıklıkla ifade etmem gerekir ki bu genelgede, önce de din işleri yüksek kurulu Başkanlığı’nın en üst kuruludur.  Üst kurul yıllar önce namaz kılma konusunda görüşünü açıklamış fetva yayınlamıştır ve buna il müftülükleri ile ilçe müftülüklerine göndermiştir. İl Müftülüğü olarak bizde personelimizle bunu paylaşmış camilerimize de bu fetvayı bir şekilde asmış ve halkımızın ilgisini alakasına sunmuştuk. Ancak zaman geçtikçe sanıyorum bu eski talimatlar unutulmuş olacak ki ben Erzincan için söyleyeyim yapmış olduğum denetimler esnasında bu genelgeye uyulmadığını gördüm. Personel toplantımızda da bu konuyu gündeme getirdim ve bu genelgeyi tekrar bir yazıyla tüm personele tebliğ ettim. Erzincan da uygulanması için gerekli önlemlerin alınması konusunda arkadaşlarımıza bilgi verdik. Bu konuyu da camilerde vaazlarımız da zaman zaman işledi. Basında gündem olunca daha çok gündeme geldiği için tekrar görüşlerimizi şu şekilde açıklama ihtiyacı duyduk.
Çetin konuşmasının devamında; “Diyanet işleri başkanlığımızın vermiş olduğu karar çok yerinde bir karardır zira İslam insanların en sağlıklı ibadeti yapmasını ister. Bizim hasta ya da engelli kardeşlerimizin namaz ibadetleri ile ilgili öncelikle kaynağımız peygamber A.S. Zira Peygamberimiz bize namazı benden nasıl gördüyseniz öyle kılınız talimatını verir. Efendimiz A.S zamanında hastalar var mıydı vardı ayakta duramayanlar da vardı, engelliler vardı. O dönemde nasıl namaz kılıyorlardı baktığımızda fıkıh kitaplarımızda çok açık ifadeler var. Efendimiz S.A.V. zamanında sandalye yok muydu vardı belki bugünküler gibi lüks değildi.  Ama sandalyede vardı koltukta vardı. O zaman sonradan icat edilmemiş şeyler değildi onun için aynen genelgede istendiği gibi ayakta durabilenler ayakta başlaması yapabilenlerin yapması secde yapamayanların secde yapması secdeye imalı da yapmaları tahiyyata oturmak konusunda sorun yaşayanların ise ayaklarını uzatarak gerekse bağdaş kurarak oturabileceği şekli ile ilgili hükümleri biz zaten biliyoruz.
İlmihal kitaplarında da detaylı bir şekilde bilgiler olduğunu ifade eden Çetin, burada karşımıza çıkan şey camiye geldiğinde gerçekten oturma konusunda yere oturma bunlarla ilgili bir kolaylaştırmaktadır önceleri su istimal edildi ki seyyar koltuk da oturarak namaz kılma yerine bazı camilerde görüyoruz koltuklar koyma sabit koltuklar koyma sıralar yapma şeklinde ibadethanenin cami olma özelliğini kaybettirecek birtakım unsurları tefriş edildiğinde görülmeye başlandı.. Bu çok sakıncalı ne için sakıncalı, Efendimiz S.A.V mail bağlayıcı ifadeleri vardır. Burada benim kardeşim gerçekten rahatsızsa dinimiz ona her türlü kolaylığı sağlamıştır yani yatarak bile namaz kılabilirsiniz bu kadar kolaylık sağlamıştır Yeter ki namazdan vazgeçmeyelim ama bunu su istimal edip gücü yettiği halde ayakta başlamayan gücü yettiği halde ayağa kalkmayan yapmayan kardeşlerimiz dikkat etsinler bu ibadeti sundukları Allah’tır. Allah azze ve celle de peygamberlerini bizlere bunları öğretmek için göndermiştir. Peygamberin verdiği ölçüler açtığımız zaman gayretullaha dokunacak bir davranış sergilemiş oluruz.

Haber: Özlem BAYRAK

 

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.