Yıldırım çarpması farklı biçimlerde meydana gelebilir. En tehlikelisi yıldırımın doğrudan çarpmasıdır. Bu çarpma, kişinin veya elinde tuttuğu olta, şemsiye, tırpan gibi nesneler üzerine yıldırımın direkt olarak isabet etmesiyle gerçekleşir. Yakınındaki ağaç gibi bir nesneye yıldırım düştüğünde, kişi dolaylı olarak da çarpılabilir. Yakın çevrede toprağa düşen bir yıldırım da, oluşturacağı yüzeysel akımlarla kişinin tehlike altında kalmasına yol açabilir.
Yıldırım çarpması, genel olarak kişinin solunumunun kesilmesine ve/veya kalbinin durmasına yol açar. Kalp durması, yıldırım çarpmasına bağlı yaşam kayıplarının birincil nedenidir. Yanıkların oluşması, yıldırımın diğer olası etkilerindendir. Yıldırım sonucu oluşan patlamalar da yaralanmalara yol açabilir. Yıldırım çarpmalarının etki biçimleri, aşağıdaki şekilde basit animasyonlar halinde gösterilmiştir.
TEHLİKELİ YER VE KONUMLAR
Yıldırım çarpmalarına karşı tehlikeli yer ve konumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
– Tepe üstleri ve yamaçlar
– Açık alanlar
– Kıyı ve plajlar
– Yapıların üstleri
– Açık spor alanları, tarlalar, golf alanları
– Göl, deniz ve yüzme havuzları
– Metal çit, çamaşır ipi, enerji hattı, demiryolu yakınları
– Tekil ağaçların altları veya yakınları
– Bisiklet, motosiklet gibi açık araçlar
– Korumasız açık tekneler
– Küçük piknik ve yağmur barınakları
– Kısmi olarak kapalı binalar
– Saçak altları
– Üstü metalik olmayan eşya veya açık otomobiller
– Bilgisayar, tv seti, el aletleri gibi elektrik aygıtları kullanmak ya da elektrik tesisatı ile bağlantıları varken bunlara yakın bulunmak
– Elektrik ve su tesisatlarına yakın bulunmak
– Kapı ve pencerelere yakın durmak
– Yüzmek, balık tutmak
– Anten, şemsiye, tırpan gibi metal nesneleri tutmak
– Kablolu telefon kullanmak
– Yıkanmak, duş almak, vb.
GÜVENLİ KORUNAKLAR VE BAZI BASİT ÖNLEMLER
Yüksek ve düz bir yerde bulunulduğunda, baş mümkün olduğu kadar alçakta tutulmalı, fakat yere uzanılmamalıdır. Bazen elektrik yükünün büyük kısmı yıldırımın çaktığı noktanın yakınındaki yüzeyde yoğunlaşır. Bu yüzey akımı vücuda geçerek ölüm ve yaralanmalara sebep olabilmektedir. Bunun için mümkün olduğu kadar yere çökmeli, ayak parmaklarının üzerinde durarak yerle temasın minimuma indirilmesi gerekmektedir. Voltaj farkı oluşmasını önlemek içinse ayaklar birleştirilmelidir. Gök gürültülü ve şimşekli bir fırtınanın hüküm sürdüğü hava şartlarında, bulunulan yere göre aşağıda özetlenen kurallara dikkat edilmelidir:
– Yıldırımdan korunmak için sığınılabilecek bir bina veya üstü kapalı bir araç bulunmaya çalışılmalıdır. Bina veya otomobil yoksa, mağaralar, kuru hendek ve arklar, vadiler, kanyon veya kişinin en az kendi boyu ile aynı yüksekliğe sahip alçak ağaç kümeleri arasındaki boşluklar sığınılabilecek en güvenli yerlerdir.
– Sığınılabilecek hiçbir yer bulunulamadığı takdirde yerdeki en yüksek cisimden uzak durulmalıdır.
– Etrafta dağınık şekilde birkaç tane ağaç bulunuyorsa, en yakındaki ağaca, o ağacın yüksekliğinin iki katı kadar uzaklıkta bir yerde ve baş dizlerin arasına konulmak suretiyle yere çömelinmelidir. Asla tek başına duran bir ağacın altına sığınılmamalıdır.
– Kamp araç ve gereçleri, balık oltası, golf sopası, kazma ve kürek gibi metal cisimler elde bulundurulmamalıdır. Bisiklet, motosiklet, traktör gibi üstü açık araçlar terk edilmelidir.
– Dağ ve tepelerin doruklarından, açık alanlardan, tel örgülerden, tren yolundan, metal çamaşır iplerinden, açık sundurma ve barakalar ile her türlü elektrik iletebilen cisimlerden kaçınılmalıdır.
– Tel örgü, metal boru, telefon ve elektrik hatlarının döşenmesi ile ray ve çelik yapılardaki çalışmalara ara verilmelidir.
– Denizde veya su yüzeyindeki bir kayıkta bulunuluyorsa, derhal sudan çıkılmalı, kayık terk edilmelidir. Nehir, göl ve benzeri sulardan uzak durulmalıdır.
– Metal bir ekipman vasıtası ile yerle temas halinde bulunan traktör ya da saban gibi alet ve araçlarla çalışılmamalıdır.
– Grup halinde hareket edilirken, kişiler birbirinden en az 1,5 m uzakta durmalıdır.
– Dağda ağaç sınırından yüksekte bulunulduğu durumda derhal ağaçlık alana inilmelidir.
– Lastik tabanlı ayakkabılar veya lastik tekerlekler yıldırımdan korumazlar. Bununla birlikte, yandan metale temas edilmediği sürece çelik gibi sert malzemeden yapılmış araçlar yıldırıma karşı korumayı artırırlar.
YILDIRIMA KARŞI POZİSYON ALMA
Elektriklenme hissiyatı oluştuğunda (ten gıdıklanması, saçların dikilmesi) derhal yere çömelmeli, kollar dizlere konulmalı, ellerle göz ve kulaklar kapatılmalı, mümkün olduğu kadar yıldırıma karşı küçük bir hedef haline gelmeye çalışılmalıdır. Ayaklar bitişik olmalı, toprakla olabildiğince az temas sağlamaya dikkat edilmelidir. Başka hiçbir noktadan toprağa dokunulmamalı, giysiden yere sarkan herhangi bir aksesuar bulunmamalıdır.
Bu pozisyon yıldırım çarpmasını önlemez ancak çarpıldığınızda elektrik akımının sırtınızdan geçerek bacaklarınız ve ayaklarınız üzerinden toprağa akmasını sağlar. Böylece iç organlarınız elektrik akımından mümkün olduğunca korunmuş olur. Büyük olasılıkla yanıklar ve yaralanmalar olacak fakat hayatta kalma şansınız artacaktır.
Çömelmeniz yerden yüksekliğinizi azalttığı için yıldırıma hedef olma olasılığınız azalacaktır.
Yıldırım yakınınıza düşerse altınızdaki topraktan çok yüksek bir akım geçer. Ayaklarınızı bitişik tutmanız bu akımın toprakta oluşturacağı gerilim farkı nedeniyle çarpılma riskinizi ortadan kaldıracağı gibi göz ve kulaklarınızı kapayarak yıldırımın oluşturduğu yüksek ışık ve ses sonucu görme/işitme kaybına uğrama riskini de azaltmış olacaksınız.
Haber: Haber Merkezi