SON DAKİKA
hava
Google News

İLİÇ’TE ALTIN MADENİ TARTIŞMASI DEVAM EDİYOR

Son Güncelleme :

26 Şubat 2021 - 14:43

/ 1.809 views kez okundu.
reklam
İLİÇ’TE ALTIN MADENİ TARTIŞMASI DEVAM EDİYOR
reklam

Erzincan’ın İliç İlçesinde bulunan Altın Madeni ile ilgili tartışmalar devam ediyor. İyi Parti Genel Başkan Yardımcıları Ümit Özlale ve Arzu Önşen ile Genel İdare Kurulu Üyeleri Mustafa Kemal Atikerler ve Günay Kudaz Erzincan’a gelerek maden bölgesinde incelemede bulundular. İyi parti heyeti yaptıkları incelemeler sonucu hazırlayacakları raporu Genel Merkeze sunacaklar.

Erzincan’ın İliç İlçesinde bulunan Altın Madeni ile ilgili tartışmalar devam ediyor. İyi Parti Genel Başkan Yardımcıları Ümit Özlale ve Arzu Önşen ile Genel İdare Kurulu Üyeleri Mustafa Kemal Atikerler ve Günay Kudaz Erzincan’a gelerek maden bölgesinde incelemede bulundular. Ziyarete İyi Parti Erzincan İl Başkanı Ümit Özker, İl Yöneticileri, bazı siyasi parti temsilcileri, Malatya, Elazığ ve çevre ilçelerden temsilcilerden oluşan kalabalık bir grup katıldı.

Altın madeninin ilçeye verdiği zararlar hakkında sunum yapan Sedat Cezayirlioğlu, madenin yöre halkına ve çevreye ciddi zararları olduğunu raporlar halinde anlattı.

“Yaklaşık 7 yıldır burada mücadele veriyoruz. Eşref Demirli arkadaşımla birlikte bu mücadeleyi veriyoruz. Bu mücadelemizden dolayı 7 tane ceza davamız var. 3 tane ana davamız var. Ana davamızın biri AHİM’de. AHİM’deki dava direkt kapatma ile ilgili. Hem bilimsel hem de hukuksal bir mücadele veriyoruz. Bir tane de tazminat davasını bize açtılar. Şimdi anlatacağım bilgi ve belgelerin yüzde 80’i Maden şirketinin kendilerinin hazırladığı ve bakanlığın onay verdiği ÇED raporundan, yüzde 10’u İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bilimsel raporları ve yüzde 10’u da Türk Derneğinden yüzde 5’i de yaşanan olaylardan.

Maden 2001 senesinde sondaj çalışmalarına başladı. 2010 yılında siyanürle üretime geçti. Bu belgeleri link adresini vererek sizlerle paylaşabilirim. Linkini indirip bütün belgeleri görebilirsiniz. Madem şu anda da kapasite arttırımına gidecekler, bazı kimyasallarda yüzde 1400 bazı kimyasallarda ise yüzde 13000 kapasite arttırımına gidecekler.

Siyanür topraktaki altının yüzde 30’unu alıyor. 2019 yılına kadar yüzde 30’unu aldılar yüzde 70’ini dağ olarak yığdılar. Sülfirik Asit için. 2010 yılında ÇED raporunu alarak siyanür artı sülfirik asit projesine geçtiler. Madenin ömrü siyanürden sülfİrik aside geçiş yaparken 800 milyon dolarlık yatırım yaptılar. Siyanürle yüzde 30’unu alıyor, sülfirik asitle yüzde 90’ını alabiliyor. Ancak burada siyanüre kurban olalım diyebileceğimiz bir kimyasal kullanılmaya başlandı. Dumanı çıkan tesis sülfirik asit tesisidir. 2019’a kadar sülfirik aside geçiş yaptı. Ekonomik bilgileri şöyle;

2020 yılında Erzurum bölge mahkemesine verdikleri dilekçede 2019 senesinden itibaren madenin ömrü 25 yıl. 2044 yılına kadar. 2021 yılından itibaren 2027 yılına kadar 86.2 ton altın çıkacak. Gümüş ve bakır hariç. Kendi beyanlarına göre 2044’te şu an çıkarılanlar hariç 269 ton altın. Bunun mali değeri 23 milyar dolar. İlk 8 yılın bilançosu bu. Maden ömrü boyunca ödenecek devlet hakkı ise yaklaşık 198 milyon dolar. Terazinin bir tarafında 23 milyar dolar, bir tarafında 198 milyon dolar. Bununla da yetinilmemiş devletimiz bundan da yüzde 40 vergi indirimine gidilmiş. Atıklar var ve bu topraklar ilelebet kullanılamayacak. Bir poşet 100 yıl toprakta çürüdüğüne göre –bilim adamları daha iyi bilir- 34 tane kimyasal 21 tanesi direkt kanser yapıcı. Bu barajın büyüklüğü 197 futbol sahası büyüklüğünde. Bundan bir tane daha dağın altına yapılacak.  Bu büyüklükte bir tepe düzleşecek. Bunun tamamı hazine arazisi olmasına rağmen, bizim köyün hazine ve orman arazisiydi. Sadece sus payı olarak 5 yıl önce 2016 senesinde ölüm parası.

Benim Allah’tan başka kimsem yok, bir tek arkadaşım var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazdıkları bir tanesi ceza davası bir tanede manevi tazminat. Ben burada demiştim ki; benim köyüme rüşvet dağıttılar. Fakat onlar işi o kadar ilerletmiş ki, ‘müvekkilin bağışları sadece davalının belirttiği Sabırlı köyü sakinleriyle sınırlı olmayıp 2012 2020 yılına kadar toplam bağış miktarımız 133 milyon TL’dir. Bu projenin dünyada başka hiçbir örneği yok. ÇED raporunda kullandığı kamyonun lastiğinin markasını bile yazmak zorunda. Bütün bu belgelerle açıkladı Fırat’a nasıl siyanür karıştırdığını.

21’den fazla kimyasallar bulunuyor. Sodyum Hidrosülfit, Potasyum Amil Ksantat, Sülfürlü Karbon, Hidrojen Peroksit, Sodyum Metabisülfat, Soda Külü, Kostik Katı, Kostik Sıvı, Metil İzobül Karbinol, Sodyum Hidroksit, Sülfamik Asit (Kanser yapıcı), Antisklant, Karbon Siyahı, Sodyum Bikarbonat, HGR 4*10, Demir Sülfat, Nitrik Asit Siyanür, Silika(Tüm dünyada yasak ve kanser yapıyor. Kot taşlamada kullanılıyor ve çalışanların hepsi kansere yakalandı ve öldü. Tüm dünyada yasak bunlar ve burada 5 bin ton kullanılıyor.), Sülfirik Asit

Potasyum Amil Ksantat 600 derecede ısıtılınca ölümcül buharlar çıkar ve cilt kanserine yol açar.

Bakır Sülfat doğmamış çocuklarda genetik hasarlara yol açar. Üremeye zarar verir. Bağışıklık sistemini çökertir.

Sülfürlü Karbon milyonlarca ton kullanılacak. Mide kalp düzensizliği, kalp atışında düzensizlik ve karaciğere zarar verir.

Hidrojen Peroksit’e maruz kalan insanlara yapacağı etkiler; tozunu, dumanını, buharını solumayın. Şu anda orada yükselen duman bizim buraya geleceğini bildiklerinden dolayı yüzde 40-30 oranında düşürdüler. Bu dumanın yüksekliği normalde dağa kadar çıkıyor. Bu salınımı da gece 12 ile sabah 6 arası yapıyorlar.

Sonuçta 21 kimyasal madde insanı öldürür.

Biz hayatımızı adadık bu işe. ÇED raporuna baktığınızda bu detayların hepsine ulaşabilirsiniz.”

Ardından konuşan İyi Parti Genel Başkan Yardımcıları Ümit Özlale ve Arzu Önşen ise bölgede yaptıkları incelemelerin ardından Maden yetkilileriyle de görüşeceklerini ifade ederek, hazırlanacak raporun İyi Parti Genel Merkezine sunulacağını dile getirdiler. Özlale yaptığı açıklamada; “Buraya iki genel başkan yardımcısı ve iki genel idare kurul üyesi olarak geldik. Sedat Cezayirlioğlu’nun daha önce genel başkanımıza aktardığı konuyu burada yerinde incelemek istedik. İlk olarak bizim için çevre ve insan sağlığı iktisadi büyümeden çok daha önemli. Çevreyle dost bir büyüme, çevreyle dost bir zenginleşme kalkınmanın ve büyümenin olmazsa olmazı. O yüzden biz sadece birkaç kişinin cebi dolacak diye bütün bir köyün, bütün bir ilin Sedat beyinde belirttiği gibi bütün bir havzanın zarar görmesine izin vermeyeceğiz. Biz Sedat beyi daha önce genel merkezimizde de dinledik. Burada avukatımız, sağlık uzmanımız, doğal ve çevre politikaları başkanımız siyasal iletişimcimizle beraber geldik. İncelemelerde bulunacağız. İki tarafı da dinleyeceğiz. Bizim rapor hazırlayabilmemiz için bütün tarafları dinlememiz gerekiyor. Burada köy muhtarlarımızı dinleyeceğiz, ondan sonra da umarım tarafsız Türkiye’nin fayda görebileceği, farkındalığını arttırabileceği bir raporu doğa ve çevre politikaları bakanı ve kalkınma politikaları başkanı olarak hazırlayacağız.”

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Arzu Önşen ise; “ İyi Parti olarak başka hiçbir partide olmayan doğa ve çevre politikaları genel başkan yardımcılığına sahibiz. Sadece Erzincan madeni özelinde değil, tüm Türkiye’de yaklaşık 67 tane maden alanını inceliyoruz ve yeni ruhsatlıları da takip ediyoruz. Bizim için ülkemizin kalkınması önemli ama çok daha önemli bir durum var. Doğanın ve çevrenin korunması, insan sağlığının korunması, geri dönüşümsüz zararların verilmemesi. Dolayısıyla biz bu incelemeleri yaparken mutlaka bunun ticari bir getirisi olacaktır. Ama götürüsüne bakacağız. Çünkü madencilikte en temel faktör nedir? Yerin üstündeki zenginlik, yerin altından çok daha az olmalı. Ama bu bölgede yok olan bir hayvancılık var. Bu bölge bir tarım sahası değil ama Fırat Türkiye’nin atar damarlarından biri. Bunlarla ilgili makul ve net, bilimsel, kişiselleştirilmemiş bir ekiple çok büyük bir dosya hazırlayacağız. Bu konuyla ilgili tepkimizi de vereceğiz. Bundan önce hayvan hakları üzerine çalıştık Doğa ve Çevre Politikaları Başkanlığı olarak. Allah’ın izniyle iki haftaya kadar meclise de girecek. Bundan sonraki bütün enerjimizi de yanlış maden uygulamalarına, olması gerekenlerin neden yapılmadığına, neden en baştan verilen sözlerin tutulmadığına; çevreye, doğaya ve insanlara verdiği zararların sesini duyurmaya harcayacağız. Ben katılan herkese teşekkür ediyorum. Çünkü bu sadece Sedat Bey’in mevzusu değil. Bu bir ülke mevzusu.

Dünya Sağlık Örgütü ve dünya gıda otoriterlerinin söylediği bir gerçeklik var. Önümüzdeki 5 yıl Gıda ve Su İç Güvenlik Sorunu. Madencilikte susuz yapılan bir şey değil. Bunun doğru şartlarda olup olmadığını, kurallara uyup uymadığını hepsini inceleyeceğiz ve ona göre raporumuzu da çıkacağız. Belki çok yumuşak bir rapor çıkacak belki de sert bir rapor çıkacak. Ama kişisel kanaatim oldukça sert bir rapor çıkacak.” Dedi.

İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Atikerler ise konuşmasında ;

“İyi Parti sağlık Komisyonu üyesiyim. Bu amaçla buraya geldim ve çok vahim bir tablo ile karşılaştım. Sayın Genel Başkan Yardımcıları ve genel idare kurulu üyelerine de teşekkür ediyorum buraya bu desteği verdikleri için. Gerçekten insan sağlığı açısından çok ciddi bir tabloyla karşı karşıyayız. Biraz önce Sedat Bey birçok maddeyi saydı ama bunların içinde 20 küsür maddenin çok zehirli toksit maddenin içinde özellikle silika ve sülfürik asit açısından çok ciddi hayati önem taşıyor. Niye çünkü şu gördüğünüz Duman sülfürik asit dumanı. Tabi şöyle bir şey var biliyoruz ki asit yağmurları denen bir şey var. Bu duman 10 kat daha fazla olacak bir süre sonra çünkü aşağı yukarı 10 kat daha kapasite arttırıldığında buradan çıkan dumanlar asit yağmurlarına yol açacak. Asit yağmurları yağmurlarla yere indiği zaman ne bitki kalacak ne hayvan kalacak de insan sağlığı kalacak. Burada insan sağlığının ne kadar zarar gördüğünü şimdi belki farkında değiliz ama çok ciddi araştırılmaların yapılması lazım. Düzenli periyodik sağlık kontrollerinin yapılması lazım. Bu konuda hiçbir şey duymadık yani insanları akademik hastaneler özellikle tarafsız akademik hastanelere götürüp düzenli sağlık kontrolleri yapmak lazım. Kaç hastada kanser var. Kaç hasta kanserden ölmüş. Kaç hasta akciğer yetmezliğinden ölmüş. Özellikle bu sülfürik asit ve silikanın oluşturduğu akciğer hastalıkları çok ön planda ve kanseri olaylar çok ön planda. Bizim bunları çok iyi bir şekilde araştırmamız ve açık bir şekilde rapor edip tüm insanları anlatabilmemiz lazım.” Diye konuştu.

Toplantıya katılan Adalet Partisi Erzincan İl Teşkilat Başkan Yardımcısı Erol Akar ise bölgede bir çevre katliamı yaşandığına dikkat çekerek;  “Burada en önemli şey sağlık. İleride yaşanacak tehlike tüm çevreler tarafından biliniyor. Göz göre göre çevre ve insanlara zarar veriliyor. Bunun önlemlerin alması için hükümetin bir an önce harekete geçmesi gerekir. Her şey maddiyat değil. Sağlık. İnsan öldükten sonra bunların ne kıymeti kalıyor. Lütfen herkes duyarlı olsun.” dedi.

İyi parti Erzincan İl Başkanı Ümit Özker ise bölgedeki altın madeniyle ilgili tüm tarafların dinleneceğini ve bu doğrultuda rapor hazırlanacağını dile getirdi. Özker; “Öncelikle ülkemizin hem yeraltı zenginlikleri hem yer üstü zenginlikleri ve bunların ülke ekonomisine kazandırılması önemlidir. Ancak bunu yaparken insan sağlığı, toplum sağlığı ve her şeyden önce çevre sağlığını göz ardı etmemiz mümkün değildir. Biz hem bu kazanımların elde edelim ama bunun yanında toplumun sağlığını çevreyi de koruyalım amacıyla bir çalışma başlattık. Bunu İliç ilçemizde başlattık. Tüm Türkiye’deki madenlerimiz tek tek incelenecek. Bunlar teknik bir rapor haline getirilecek. Tarafsız ve ayrıntılı bir rapor olacak. Ondan sonra yol haritamızı parti olarak belirleyeceğiz ve bunu kamuoyuna duyuracağız. Her iki tarafa da dinleyeceğiz. Her iki tarafın belgelerini inceleyeceğiz. Maden sahasında gezeceğiz, izin aldık. Onları da dinleyeceğiz. Çünkü bunu karşılıklı dinlememiz lazım. Bizim teknik ve bağımsız bir rapor sunmamız lazım. Bunların hepsini yapacağız ve kapsamlı teknik bir raporla halkımızın karşısına çıkacağız.” diye konuştu.

Toplantıya katılan muhtarlar, çevre il ve ilçelerden gelen çevreci gruplar ve yöre halkı konunun ciddiyetini dile getirerek yetkilileri göreve davet ettiler.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.