Erzincan Terzibaba Mezarlığı müdürü Murat Uslu Erzincan’daki tasavvuf ve İrfan zincirini anlattı. Uslu Terzibaba Hazretleri ve etrafında inci gibi dizilmiş o irfan zincirinin halkasının hikâyesini izleyicilerle paylaştı.
Erzincan Terzibaba Mezarlığı müdürü Murat Uslu Erzincan’daki tasavvuf ve İrfan zincirini anlattı. Uslu Terzibaba Hazretleri ve etrafında inci gibi dizilmiş o irfan zincirinin halkasının hikâyesini izleyicilerle paylaştı. Uslu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Hiç şüphesiz ki şehirlerin kimlik kazanmasındaki yegâne varlık insandır. İnsanla var olan şehirler, yeni insanların ortaya koydukları yapılarla yaşam tarzlarıyla fikirleriyle bir kimlik kazanmaktadır. İslam coğrafyasının hâkim olduğu yörelerde cami merkezli yapıların, onların etrafına inşa edilen medreselerin, mekteplerin, tekkelerin, dergâhların, bedestenlerin ve yaşam alanlarının da ortaya koyduğu İslami bir kimliği ortaya çıkarmaktadır. İşte Erzincan’ımızın İslam’la ilk tanışması 638 yılına Hz. Ömer zamanına denk gelmektedir. Her ne kadar İslami bir yönetimin altına girmiş olsa da daha sonradan elde edilen bu kazanımların kaybedilmesiyle şehrimiz, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. 1058 yılı itibarıyla Müslümanların hâkimiyetine giren şehrimizde, dini ve tasavvufi bakımdan yaşam tarzı benimsenmiş ve Anadolu’nun İslamlaşmasında çok ciddi katkılarda bulunmuştur. Burada ikamet eden ulemanın ortaya koyduğu fikirlerle bu irfan zinciri o zamandan günümüze kadar artarak devam etmiş ve hala da doyurucu olarak yaşanmaktadır. Nedir peki bu tasavvuf? Bakın büyük tasavvuf âlimi Muhammed el Mürtaiş tasavvufu şöyle izah ediyor; “Tasavvuf güzel ahlaktır. Bu da üç şekliyle yaşanır. Birincisi Hak ile beraber olmak. Gösterişten uzak mütevazı olarak onun emir ve yasaklarına riayet etmektir. İkincisi Halk ile beraber olmak. Büyüklere karşı saygı küçüklere karşı şefkat akranlarına karşı insaflı olmak. Herşeyden vazgeçmek, kimseden insaf beklememek. Üçüncüsü nefs ile beraber olmak. Şeytanın heva ve heveslerine meyil etmemek. Her kim ki bu üç hasreti nefsine taktırırsa işte o güzel ahlaklı insan demektir.” İşte tamda burada başlıyor. Terzibaba Hazretleri ve etrafında inci gibi dizilmiş o irfan zincirinin halkasının hikâyesi. Çünkü hepsi çok güzel ahlaklı insanlar. Çünkü her biri güzel ahlakın vücut bulduğu kişilerdir. Selam olsun o güzel ahlak misali muhabbetlere.”
