SON DAKİKA
hava
Google News

26 HAZİRAN DÜNYA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELE GÜNÜ

Son Güncelleme :

25 Haziran 2021 - 18:11

/ 478 views kez okundu.
reklam
26 HAZİRAN DÜNYA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELE GÜNÜ
reklam

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” olarak kabul etti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” olarak kabul etti. Bu amaca yönelik farkındalık oluşturmak ve toplum bilincinin artırmak amacıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de 26 Haziran tarihinde, çeşitli etkinlikler yapılıyor. Yapılan etkinliklerde, sağlıklı yaşam davranışlarının önemi vurgulanmakta ve uyuşturucu kullanımının zararlarına dikkat çekiliyor.

Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi ve manevi pek çok kayba sebep olan önemli bir sorundur. Uyuşturucu kullanımına bağlı zararlar, sadece kullanıcı ile sınırlı, sağlık zararlarından ibaret değildir. Sağlık zararlarının yanı sıra çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve toplumun tamamına yansıyan sosyal, hukuki, ekonomik zararları da beraberinde getirmektedir.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önlenebilir ve öncelikli halk sağlığı sorunlarından biri olan uyuşturucu ile mücadele çalışmaları, ülkemizde en üst düzeyde kararlılıkla ve multidisipliner bir yaklaşımla sürdürülmektedir.

Multisektörel çalışma ile 2014 yılında hazırlıkları başlanan “2015 Uyuşturucuyla Mücadele Acil Eylem Planı ve Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi” yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Acil Eylem Planından, devam edecek faaliyetlere güncel ihtiyaçlar doğrultusunda yeni strateji ve faaliyetlerin de eklenmesi ile oluşturulan 2016-2018 yıllarını kapsayan Uyuşturucu İle Mücadele Ulusal Eylem Planı 16 Nisan 2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kurumlar arası iş birliği neticesinde hazırlanan eylem planlarımızda başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun uyuşturucudan korunmasına yönelik önlemler adeta seferberlik anlayışı ile hızla hayata geçirildi. 2014 yılından itibaren uyuşturucu ile mücadele alanında yürütülen çalışmalar aşağıda özetlenerek sunulmaktadır.

Arzla Mücadele Alanında;

Arzla mücadele eden kurumların organizasyon ve personel yapısı güçlendirilerek bilgi ve teknik cihaz kapasiteleri artırıldı.

Kolluk kuvvetleri tarafından yasa dışı ekim ve narkoterörle mücadeleye yönelik yapılan operasyonlar artırıldı.

Bugün itibarıyla 50 ilde faaliyet gösteren Narkotimlerin kurulmasıyla uyuşturucuyla sokak bazlı mücadele güçlendirildi.

Uyuşturucunun ülkemize girişinin önlenmesine yönelik olarak kara, hava, deniz gümrük kapılarımız ve sınırlarımızın teknik donanım ve insan gücü kapasitesi güçlendirildi.

Uyuşturucu kullanım ve satış alanı olarak da kullanılabilen metruk binaların yıkım, restorasyon gibi tedbirlerle kontrol altına alınması sağlandı.

Yapılan mevzuat düzenlemeleriyle; uyuşturucu ile ilgili suçlarda uygulanan cezai müeyyideler artırıldı. Bir kişi hakkında defalarca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmesi engellenerek sadece bir defayla sınırlandırılması sağlandı. 5 yıl içerisinde kullandığı tespit edilenlere yönelik 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası getirildi.

Uyuşturucu kullanan bağımlıları tedaviye teşvik etmek ve hasta hekim arasındaki güven ilişkisini muhafaza etmek amacıyla uyuşturucu bağımlılarının tedavi olmak üzere sağlık kuruluşlarına müracaat etmeleri halinde sağlık mesleği mensuplarının bu kullanıcıları ihbar yükümlülüğü kaldırıldı.

Taleple Mücadele Alanında;

Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarında görev yapan tüm kurumlar, bu alanda çalışan personellerinin sayı ve teknik kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar yürüttü.

Uyuşturucudan korunmanın en etkili yolu olan önleme çalışmaları güçlendirildi ve eğitim kurumlarına yönelik tedbirler artırıldı. Her yaş grubuna özel modüllerden oluşan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) hayata geçirildi. TBM kapsamında 31.581 rehber öğretmen eğitilerek, okullarda uyuşturucu ile mücadele programlarını yürütmeleri, öğrencilere doğru yaklaşım sergilemeleri, erken tanı ve tedavi süreçlerini desteklemeleri sağlandı.

Uyuşturucu kullanan bireyler, aileler ya da toplumun diğer fertlerinin 7 gün 24 saat danışmanlık hizmeti alabilecekleri ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı, 2015 yılında hizmete açıldı. Bugüne kadar 156.723 çağrı karşılandı. Danışma hattı, tedavi birimleri ile devletin diğer organları arasında köprü görevi görmekte ve arayan kişinin ihtiyacına göre hizmet sunan bir çözüm merkezi olarak görev yapmaktadır.

Vatandaşların yüz yüze danışmanlık alabilecekleri Türkiye için yeni bir model olan Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) hizmete girdi.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde uyuşturucuya yönelik erken tanı ve danışmanlık hizmetleri güçlendirildi. Bu kapsamda ülke genelinde tüm aile hekimlerimize bağımlıkla mücadele eğitimleri verildi. Böylece aile hekimlerinin sorumlu olduğu nüfusta uyuşturucu kullanan bireyin erken tanısını sağlayarak, danışmanlık sunması ve kişinin tedaviye yönlendirmesini yapması sağlandı.

Uyuşturucu kullanan bireylerin tedavi sistemine kolay erişimini sağlamak amacıyla psikiyatri kliniklerinde görev yapan yetişkin ve çocuk-ergen ruh sağlığı uzmanlarına yönelik bağımlılıkla mücadele eğitimleri verildi. Böylece özellikli tedavi merkezlerinin dışında psikiyatri kliniklerinin de bağımlılık tedavisinde etkin şekilde görev alması sağlandı.

Bağımlı hastalara yönelik acil durumlarda müdahalede bulunan hastane acil çalışanları ve hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde görevli personelin hizmet içi eğitimleri yapıldı.

Bağımlılık tedavi merkezi sayısı ve yatak kapasitesi artırıldı. 2015 Acil Eylem Planının yayımlanmasından önce 33 tedavi merkezinde 712 yatak kapasitesi ile hizmet sunulurken bugün itibarıyla tedavi merkezi sayısı 104’e yatak kapasitesi ise 1062’ye yükseltildi.

Genel Sağlık Sigortası kapsamı dışında kalan bağımlı hastaların da tedaviye erişimini sağlayacak mevzuat düzenlemeleri yapıldı, böylece bağımlılık tedavisine ücretsiz erişim sağlandı.

Tedavide kullanılan ancak geri ödeme kapsamında olmayan ve halk arasında çip tedavisi olarak bilinen Naltrexon implant formunun geri ödeme kapsamına alınması sağlandı.

Tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini bütüncül bir anlayışla birleştiren Bağımlı Hastalar için Rehabilitasyon Modeli (BAHAR)kapsamında ilk merkez Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde 2 Ocak 2018 tarihinde ayakta hizmet vermek üzere açıldı.

Bağımlılık tedavisi gören hastaların topluma kazandırılmasının sağlanması amacıyla iş ve meslek danışmanlığı, toplum yararına programlara ve işe yerleştirme hizmetleri ile manevi rehabilitasyon hizmetleri hayata geçirildi.

Bağımlılık tedavisi sonrası sosyal hayata yeniden entegrasyonun sağlanması amacıyla tedavi sonrası sosyal uyum hizmetleri hayata geçirildi. Ankara, Antalya, İstanbul (Anadolu ve Avrupa) 4 Sosyal Uyum Merkezinde başlayan çalışmaların ülke geneline yaygınlaştırılması için ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde çalışmalar sürdürülmektedir.

Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarının etkinliğinin arttırılması için iletişim çalışmaları güçlendirildi. Bu amaçla İletişim Bilim Kurulu oluşturuldu ayrıca uyuşturucu ile ilgili haberlerde dikkat edilecek hususlara yönelik ilgili medya kuruluşlarında görev yapan sağlık muhabirleriyle bilgilendirme toplantıları yapıldı.

2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Başbakan Yardımcısı ve Bağımlılıkla Mücadele yüksek Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ tarafından 11 Mayıs 2018 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdi.

Yayımlanan Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile ülkemizin, 2018 – 2023 döneminde, uyuşturucu ile mücadele konusundaki yol haritası belirledi. Eylem Planı, planlanan çalışma ve faaliyetlerin yürütülmesi ve bunların etkilerinin tanımlanan gösterge ve hedefler yoluyla sistematik bir şekilde sürekli takip edilerek değerlendirme yapılabilmesine olanak sağlayacak şekilde oluşturuldu. Eylem Planı, aşağıda belirtilen 4 bölüme yönelik detaylı faaliyetleri içerecek şekilde hazırlandı.

Uyuşturucunun Arzının Önlenmesi

Uyuşturucuya Olan Talebin Önlenmesi

Uyuşturucu ile Mücadelede İletişim

Uyuşturucu ile Mücadele Sürecinin Koordinasyonu, İzlenmesi ve Değerlendirilmesi

Hazırlanan Eylem Planında gerek arzla mücadele gerek taleple mücadele alanında son derece önemli faaliyetler planlandı. Arzla mücadele alanında uyuşturucu ile sokak bazlı mücadele eden Narkotimlerin 81 ile yaygınlaştırılmasına, gümrük kapılarının ve kolluk kuvvetlerinin güçlendirilmesinden bilişim ve kargo yoluyla uyuşturucu madde satışların engellenmesine kadar yapılacak kapsamlı faaliyetlerle uyuşturucuya ulaşılabilirliğin engellenmesi amaçlandı.

Talebin önlenmesi alanında, en önemli hedef kitle gençler olarak belirlendi. Eğitim, uyuşturucu madde kullanımının zararlı etkileri konusunda hedef grupları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek noktasındaki en önemli güç olarak tanımlandı. Yeşilay tarafından bilimsel temelli olarak hazırlanan eğitim içeriklerinin, etki ölçümlerinin düzenli olarak yapılarak, eğitimin her kademesindeki öğrencilere, öğretmenlere, velilere ve toplumun her kesimine yaygınlaştırılması sağlanacak.

Tedavi ve iyileştirme aşamasında BAHAR modeli oluşturuldu. Bu model, tedaviyi takip eden süreçte uzun süreli rehabilitasyon ve sosyal uyumu da içerecek şekilde bütüncül bir hizmet modeli olarak tanımlandı. Bu kapsamda 81 ilde danışmanlık merkezleri ve ayaktan tedavi merkezleri açılarak tedavi sistemine erişim daha da kolaylaştırılacak.

Ayrıca 81 ilde sosyal uyum merkezlerinin hizmet vermesi sağlanarak,  bağımlılık tedavisi gören bireylerin sosyal hayata yeniden entegre olmaları sağlanacak.

Hazırlanan eylem planında tanımlanan nihai amaç göstergelerinin takibi için de gerek saha çalışmaları, gerek atık su analizi gibi yöntemler kullanılarak düzenli bir şekilde veri toplanacak ve uyuşturucu ile mücadele alanında hangi noktadan nereye geldiğimiz yakında takip edilecek.

YEDAM faaliyetleri başladığı günden bugüne kadar pek çok alanda destek çalışmalarına yer verdi. 2021 senesinde Covid-19 salgın hastalığının tehdidi sonucu oluşan toplumsal kaygı ile başa çıkmak ve farklı psikolojik problemlere destek olmak amacıyla Covid-19 Psikolojik Destek Hattı kuruldu. Bu dönemde uzaktan çalışmaya devam eden uzmanların; insanların yaşadığı kaygıyla başa çıkmalarını sağlamak, online görüşmeler ile salgın süresince ve salgın sonrası hayatlarını ruhsal olarak sağlıklı bir şekilde devam ettirmelerine destek olmayı amaçladı. 2715 kişiye verilen psikolojik destek ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından düzenlenen “Ortak Yarınlar Ödül Programı”nda, Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Covid-19 Psikolojik Destek Hattı Projesi ile Topluma Destek Ödülü’nü kazandı.

Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren uzmanların bir araya geldiği ve birbirine ilham olduğu YEDAM Buluşmaları Programı’nın ilkini online platformda, eylül ayında gerçekleştirdi. Her ay düzenli olarak buluşmalar devam ederken; YEDAM’dan haberler, vaka çalışmaları, danışmanların sunumları, merkezlerin tanıtımı ve soru-cevap oturumları ile tüm ekip çalışanları bir araya gelerek, birlikte vermiş oldukları bu mücadelenin en iyi şekilde yürütülmesi amacıyla iş birliğimizin devamlılığını sağladı.

Danışma Hattıyla (115) şu ana kadar gelen 263.910 çağrıyı alanda uzman psikologlar tarafından yanıtlandırarak, bağımlı ve ailelerine destek vermeyi sürdürdü.

2020 yılı boyunca merkezlerinde; 3.519 tütün, 3.034 alkol / madde, 333 kumar, 50 internet bağımlılığı olanlara ve 1.690 aile üyesine psikososyal destek hizmeti sağladı.

64 il ve Kuzey Kıbrıs’ta olmak üzere toplam 81 Yeşilay Danışmanlık Merkezi ile hizmet veriyor.

BİL-YAY: YEDAM olarak bağımlılık ve tedavisi hakkında toplumu bilgilendirmek, merak edilen konulara değindi.

TEDAVİ MOTİVASYONU DÜŞÜK OLAN BAĞIMLI BİREYLERİ, TEDAVİYE YÖNLENDİRMEDE AİLELERİN ETKİSİ

Birçok bağımlı aslında bağımlı olduğunun farkında değildir ya da bağımlı olmadığına inanmaktadır. Bu durumda aile üyelerinin de bağımlılık tedavisi hakkında bilgi sahibi olması, kişiyi tedaviye motive etmek konusunda fayda sağlayacaktır.

Bağımlı bireyi tedaviye yönlendirme sırasında ailenin dikkat etmesi gerekenler:

Hazır olun

Aile kendini hazır hissetmeden bağımlı kişiyle iletişime geçmemelidir. Aile bireyleri, öfkeli ve hassas durumları ile birlikte, kendilerini hazır hissetmedikleri bir anda konuştuklarında; bağımlı kişiye karşı suçlayıcı, etiketleyici ve yargılayıcı tutumlar gösterebilirler. Bunun sonucunda, kişi ailesinin onu anlamadığını ve destek olmadığını düşünebilir.

Duygularınızı kontrol edin

Duygularınızla hareket ettiğinizde kendinizi yanlış ifade edebilirsiniz. Böyle zamanlarda duygularınızı, mantığınızla kontrol ederek daha sağlıklı bir iletişim kurabilirsiniz. Bu durum aynı zamanda sakin olmanızı destekleyecektir. Bağımlı kişi ile iletişime geçildiğinde samimi, dürüst ve gerçekçi olunmalıdır. Gelişen davranışlardan dolayı suçluluk duygusu hissetmemelisiniz.

Beklentilerinizi düşürün

Bağımlı bireyin tüm davranışlarının kısa bir sürede değişmesi beklenmemelidir. Değişim uzun zaman alan bir süreçtir. Bu süreçte beklentiler azaltılarak, daha küçük hedeflerle ilerlenmelidir. Örneğin, evde alınan küçük sorumlulukların sonrasında bir çalışma hayatı planlanabilir. Küçük hedeflerden önce büyük hedeflerin koyulması hayal kırıklığına sebep olabilir.

Yeni beceriler kazanın

Bağımlı bireyle iletişim problemi varsa, öncelikle iletişim becerileri geliştirilmelidir. Örneğin, kişi eve geç saatlerde geldiğinde, “Bu saate kadar neredeydin, eve hep geç geliyorsun?” demek yerine; “Seni evde görememek beni endişelendiriyor.” diyerek, iletişim teknikleri içerisinde yer alan ben dilini kullanmayı öğrenmelisiniz. Bu teknik daha yapıcı bir şekilde yaklaşmanızı sağlayacaktır. Öfkeli bir tutum sergilediğinizi fark ettiğinizde; öfkenizi kontrol etmek ve çatışma çözme yöntemleri geliştirmek gibi yeni beceriler edinmelisiniz.

Sınırlarınızı koyun

Bağımlı bireyler genelde sınırlarını belirlemede ve kurallara uymada zorluk yaşarlar. Ailelerin kuralları ve sınırları net bir şekilde belirleyip uygulaması, bağımlı bireyin tedavi süreci için önemli bir noktadır. Sorumluluğunu almasını sağlayın Bağımlı bireyler var olan sorumluluklarını yerine getirmekte ve yeni sorumluluklar almakta problemler yaşayabilirler. Bireyin kendi sorumluluğunu alması, onun sorumluluğunun diğer aile üyeleri tarafından yerine getirilmemesi, bu becerinin geliştirilebilmesi için önemlidir. Bağımlı bireylerin yaşamlarındaki sorumluluklarını kendilerinin alması, madde kullanımının devam etmemesi açısından önemli bir adımdır.

Seçenek sunun

Bireye emir verilerek yaklaşıldığında ve kendisinden bu şekilde bir şeyler istendiğinde çatışma ortamı söz konusu olabilmektedir. Bu noktada otoriter bir tutum sergilemek yerine ona seçenekler sunmak ve kararı kendisine bırakmak daha sağlıklı olacaktır. İletişim kalitesini artırın Dinlemek, iyi iletişim kurabilmenin en önemli maddelerinden biridir. Dinlemek, onu anladığımızı ve önemsediğimizi hissettirir. Destekleyici yaklaşarak onun duygu ve düşüncelerini ifade etmesi ve konuşması için cesaretlendirin. Aynı şekilde kendi duygu ve düşüncelerinizi genelleştirmeden kısa ve net bir şekilde ifade edin. Suçlayıcı ve yargılayıcı konuşmamak, onun sizi anlamasına ve yardım tekliflerinizi ön yargısız bir şekilde anlamasına destek verecektir.

Onu değil davranışlarını eleştirin

Kurulan iletişimde, odağı ona değil yaptığı davranışa yöneltmek direnci azaltır. Bu durum aynı zamanda onun empati kurabilmesini destekler. Böylece onun ve davranışın arasında bir ayrım yapıldığının farkına varır. Bu farkındalık, onun istenmeyen davranışını tanımasında ve davranışını değiştirmesinde istekli ve motive olmasını sağlar.

Hatırlanmalıdır ki kişinin isteği dışında maddeyi bıraktırmak ve onu tedavi etmek hiçbir zaman mümkün değildir. Onun maddeyi bırakmamak gibi bir seçeneği de vardır. Eğer madde kullanımını bırakmak istemiyorsa, ona destek olunamayacağı belirtilmelidir. Tedaviye ısrarla karşı çıkıyorsa, ilk olarak aile üyeleri uzmanlardan destek alabilirler.

YEDAM’ın sunduğu “Kişi Dışı Görüşme” hizmet türü ile bağımlı kişi gelmese bile aile üyelerine; çatışma çözme, sorumluluk verme, kural koyma ve iletişim becerileri gibi çeşitli alanlarda destek verilmektedir. Bağımlılık bir aile hastalığı olduğu için tedavi süreçlerinde yapılan aile görüşmeleri, tedavinin daha sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını destekler.

 

 

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.