Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan “Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme İş Birliği Protokolü”yle meslek liselerinde eğitim gören yaklaşık 25 bin kişinin turizm sektöründe istihdam edilmesi hedefleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan “Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme İş Birliği Protokolü”yle meslek liselerinde eğitim gören yaklaşık 25 bin kişinin turizm sektöründe istihdam edilmesi hedefleniyor.
Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen imza töreninde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, uzun süreden beri faklı alanlarda, çeşitli kurum ve kuruluşlarla, özellikle sektörlerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak iş birliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çağdaş yönetişim anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmalar kapsamında bugün hem eğitim dünyamız hem de turizm sektörümüz adına çok anlamlı ve anlamlı olduğu kadar da önemli bir adım atıyoruz.” dedi.
Bakan Ersoy, Bakanlık olarak, Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğinde, sektörde meydana gelen gelişmeler ile eğitim sisteminin eş güdümünü sağlamak amacıyla, bir süredir üzerinde titizlikle çalıştıkları konuları resmiyete dönüştürdüklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Hem sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücü ihtiyacını karşılamak hem de istihdama katkı sağlamak amacıyla iki bakanlık olarak böyle bir çalışmayı başlattık. Protokolün ardından inşallah alt protokollerle meslek kuruluşlarımız ve otellerimizi de işin içine katarak gereken adımları kısa süre içerisinde atmaya başlayacağız. Bu vesileyle, değerli katkılarından ve anlamlı desteklerinden dolayı, başta Milli Eğitim bakanımız olmak üzere değerli sektör temsilcilerimize teşekkürlerimi sunmak isterim.”
“Türkiye Bugün, Turizm Çeşitliliğine Sahip Bir Ülke Konumuna Gelmiştir”
Türkiye’nin turizm alanında potansiyelini her geçen gün arttırmaya devam ettiğine dikkati çeken Bakan Ersoy, “Türkiye bugün, sadece sahilleriyle turist bir çeken ülke olmaktan çıkıp, aynı zamanda zengin kültürüyle, kadim tarihiyle, medeniyetin beşiği şehirleriyle çok güçlü bir turizm çeşitliliğine sahip bir ülke konumuna gelmiştir. Küresel kriz ortamında ve pandemi koşullarında dahi dünyada ilk güvenli turizm programını uygulayan ülkelerden biri olarak, turizm sektörünü canlı tutmaya devam ediyoruz. Bu çok başarılı bir program oldu ve bütün dünya tarafından da uygulanmaya alındı ve uygulanmaya da devam ediyor.” diye konuştu.
Mehmet Nuri Ersoy, var olan bu turizm potansiyelinin etkin bir şekilde yönetilmesi ve geliştirilmesi, insan kaynaklarının doğru şekilde değerlendirilmesiyle yakından ilişkili olduğunu altını çizerek, şunları kaydetti:
“Bu açıdan bugün imzaladığımız protokol hem turizm hem de eğitim planlamamız açısından çok önemli bir adımdır. Protokol çerçevesinde inşallah ilk uygulamayı sektörle sıkı işbirliği içerisinde İstanbul’da başlatacağız. Ardından da turizm sektörünün yoğun olduğu bölgelerden başlayarak bu projeyi yaygınlaştıracağız. Söz konusu protokol kapsamında, turizm sektörünün talepleri doğrultusunda mesleki eğitim merkezlerine ilişkin öğretim programlarının ve eğitim materyallerinin güncellenmesi sağlanacaktır. Böylece il milli eğitim müdürlükleri tarafından belirlenen okullar ile seçilen oteller, işbirliği içerisinde çalışacak, sevgili öğrencilerimiz iş yerlerinde mesleki eğitimlerini sürdürecek ve özellikle turizm sektöründe mesleki eğitim merkezi programları uygulamalarının yaygınlaştırılması ile otel çalışanlarının eğitim-öğretime katılımların artırılması sağlanacaktır.
Diğer taraftan protokol kapsamındaki okullarda görev yapan yöneticilere, öğretmenlere ve sektör temsilcilerine yönelik hizmet içi eğitim verilerek, turizm sektöründe çalışanların kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik sınav ve belgelendirme faaliyetlerinin tanıtımı ve katılımların artırılmasını da bu program dâhilinde hedefliyoruz. Ayrıca bu çalışma kapsamında, alan öğrencilerinin mezuniyetleri sonrasında istihdamlarının sağlanması, en önemli amaç olarak belirlenmiştir. Mesleki İş Birliği Protokolünün tekrardan hayırlı olmasını özellikle diliyorum ve bu protokolün en büyük özelliği öğrencilerle sınırlı olmaması. Her yaş grubundan 40 yaşında da 50 yaşında da olsa bu sektöre adım attıysa Milli Eğitim Bakanlığımızın bu mesleki eğitim kursundan yararlanabiliyor. Meslek eğitimini alıp, yetişmiş eleman, nitelikli eleman şeklinde sektörümüze adım atıyor. Bu açıdan da çok program çok faydalı.”
Müfredat değişikliğiyle artık MEB’e bağlı turizm meslek liselerinde okuyan öğrencilerin 3 farklı yabancı dil öğrenmelerinin sağlandığını aktaran Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İngilizce ve Rusça mecburi lisan oldu. Fransızca, Çince, Arapça ve Almanca gibi herhangi bir tanesi üçüncü lisan olarak seçmeli ders oldu. İleride öğrenciler turizm yapmayacaksa bile kariyeri açısından lisan öğrenmeleri çok önemli bir şey. İkinci nokta da uygulamalı bir şekilde sektörün ihtiyaç duyduğu tarihlerde yani 15 Nisan, 15 Ekim tarihleri arasında öğrenciler, öğretmenleriyle birlikte uygulamalı stajlarını otellerde yapıyorlar. Yani öğrenci okula adımını attığı an protokolle ilişkilendirilmiş otel zinciriyle birlikte eğitim görmeye başlıyor. Yaz stajlarını 4 yıl sezon boyunca ilgili otelde alıyor ve bütün departman müdürleriyle tanışıyor. Otel de kendi yetiştirdiği öğrenciyi eğitimi sonunda zaten işe almak istiyor. İnşallah benzer bir uygulama için üniversitelerle de görüşüyoruz. Bazı üniversitelerde turizm bölümlerinin müfredatında değişiklik talebimiz var. Turizm meslek lisesinden, Anadolu teknik okullarından mezun olan öğrenciler, ilişikli oldukları otellerin burslarıyla üniversiteyi de okuyacaklar ve dört senelik eğitimden sonra geleceğin genel müdürleri, yardımcıları yetişmiş olacak. Türkiye bu uzun süreli eğitim programı sayesinde artık dünyada turizmde genel müdür ihraç eden bir ülke konumuna gelecek. Bu çok önemli bir şey.”
“Otellerde Mesleki Eğitim Merkezini Kuruyoruz”
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer de en öncelikli alanlarından bir tanesinin mesleki eğitimi güçlendirmek olduğunu, yıllardan beri sıkıntılı olan mesleki eğitimin artık toparlandığını, ayağa kalktığını ve geleceğe ümitle baktığını ifade etti.
Mesleki eğitimdeki en kritik adımlardan birinin paradigma değişikliği olduğuna işaret eden Bakan Özer, şöyle konuştu:
“O paradigma değişikliği şu. Daha önce işverenler ile sektör temsilcileri mesleki eğitim mezunlarının kendilerine gelmelerini beklerken, Milli Eğitim Bakanlığı olarak artık sektör temsilcilerine dedik ki, ‘Mesleki eğitimi birlikte yenileyelim. Müfredatı birlikte güncelleyelim. Öğrencilerimizin işletmedeki beceri eğitimini, stajlarını birlikte planlayalım. Mesleki eğitim için çok kritik olan ve öğretmenlerimizin güncel bilgileri, teknolojileri takip etmesine imkan veren işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte dizayn edelim. Aynı zamandan sektördeki uzmanlar okullarımıza gelsin ders versinler. Başarılı öğrencilere burs verelim. En önemlisi öğrenciler, mezun olduktan sonra da sektörün tüm temsilcileri eğitim süreçlerini bildiği için istihdamda öncelik verirler.’ Dolayısıyla bizim kaba hatlarıyla çizmeye çalıştığımız bu süreç eğitim, üretim ve istihdam bağının güçlendirilmesiyle ilgili en önemli süreçlerden birisi.”
Bu alandaki ilk ve en kapsamlı adımı Kültür ve Turizm Bakanlığıyla attıklarını, mesleki ve teknik Anadolu liselerinde turizm alanındaki programlarda Bakanlığın sektör temsilcileriyle talep ettiği çerçevede ciddi bir müfredat değişikliği yaptıklarını anlatan Bakan Özer, ilk defa mesleki ve teknik Anadolu liselerinde İngilizce, Rusça ve seçmeli bir dil olmak üzere 3 dilde eğitim verilebildiğini belirtti.
Bakan Özer, Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda otellerle yapılan alt anlaşmalar çerçevesinde öğrencilerin 9. sınıftan itibaren ücret almaya başladıklarına değinerek, bir taraftan istihdama öncelik sağlanırken diğer taraftan öğrencilerin lisede okurken ceplerine para girmesi ve kendi ihtiyaçlarını giderebilir hale gelmesinin, mesleki eğitimin ayağa kalkmasında önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Bugün Kültür ve Turizm Bakanlığıyla başlattıkları mesleki ve teknik alan üzerindeki tek kanatlı iş birliğinin ikinci kanadını taktıklarını dile getiren Bakan Özer, mesleki eğitim merkezlerinin geleneksel kalfalık, çıraklık, ustalık eğitiminin yapıldığı yer olduğunu kaydetti.
Mesleki eğitim merkezlerinin önemine dikkati çeken Bakan Özer, “Öğrenciler, haftada bir gün okula gidiyorlar. Diğer günlerin tamamında işletme ve beceri eğitimi alıyorlar. Dolayısıyla sektör temsilcilerinin doğrudan eğitim sürecinde yer aldığı bir eğitim türünü oluşturuyor. 3308 sayılı mesleki eğitim kanunu çerçevesinde de 4 yıl boyunca buradaki öğrenciler asgari ücretin en az üçte biri kadar da ücret alıyorlar. Aynı zamanda devlet tarafından iş kazalarına ve meslek hastalılarına karşı da sigortalanıyorlar.” bilgilerini paylaştı.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki ve teknik Anadolu liselerindeki mezunlarının istihdam oranının yüzde 50’nin üzerinde olduğunu aktararak, şunları anlattı:
“Mesleki eğitim merkezlerinden mezun olanların eğitim aldıkları alanlarda istihdam oranı yüzde 88’ler civarında. Yüksek bir istihdam oranına sahip. Çünkü sektörle birlikte süreç yönetiliyor. Sektör 4 yıl emek verdiği, mesleki gelişimini birebir takip ettiği bir öğrenciyi mezun olduğu zaman da istihdam etmek istiyor. Mesleki eğitim merkezindeki öğrencilerin mezun olduklarında, işletmede beceri eğitimi aldıkları firmalarda, işletmelerde istihdam oranı ise yüzde 75. Yani mesleki eğitim merkezinden mezun olanların dörtte üçü 4 yıl boyunca eğitim aldıkları yerde istihdam edilmeye devam ediliyor. İşte bugün bunu, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile turizm sektörüne de yaygınlaştırıyoruz ve İstanbul’da ilk pilot uygulamasını bu protokolü imzalayarak gerçekleştireceğiz. Artık İstanbul’da ayrı binalarda mesleki eğitim merkezi olmayacak. Otellerde mesleki eğitim merkezini kuruyoruz. Daha önceden mesleki eğitim merkezlerinde yabancı dil eğitimine hiç başlamadık. Daha çok sanayi bölgelerindeki insan kaynağı ihtiyacını karşılamak için aktif olarak kullanılan bir eğitim türü oldu mesleki eğitim merkezleri. İlk defa mesleki eğitim merkezlerinde bir segment yükselimi gerçekleşiyor, yabancı dil ağırlıklı bir eğitim vereceğiz. Bu iş birliği bağlamında çok önemli bir açılım olacak. Kat sayı uygulamasından beri işittiğimiz ‘Aradığım elemanı bulamıyorum’ retoriği inşallah artık tarih olacak.”
Programda ayrıca İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Yönetim Kurulu Başkanı Müberra Eresin ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Sururi Çorabatır konuşma yaptı.