SON DAKİKA
hava
Google News

DİYANET’TE TEMEL İNSAN HAKLARI

Son Güncelleme :

09 Aralık 2021 - 11:05

/ 356 views kez okundu.
reklam
DİYANET’TE TEMEL İNSAN HAKLARI
reklam

İliç İlçe Müftüsü Enes Aktaş 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü münasebetiyle Cuma günü verilecek Cuma Vaazında Veda Hutbesi Bağlamında Temel İnsan Haklarını konu edilecek.

İliç İlçe Müftüsü Enes Aktaş 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü münasebetiyle Cuma günü verilecek Cuma Vaazında Veda Hutbesi Bağlamında Temel İnsan Haklarını konu edilecek.  Aktaş vaazinde şu hususları ele aldı; “ Aziz Mü’minler! Veda Hutbesi gerek ahlaki gerekse hukuki bakımdan tam anlamıyla bir insan hakları beyannamesi özelliği taşımaktadır. Ayrıca insanın doğuştan sahip olduğu hak ve hukuk zeminine işaret ettiği ve tüm insanlığın hiç bir ayrım gözetilmeksizin bu haklara sahip olduğu vurgulanmaktadır. Bu yazımızda bu hakların temel nitelik taşıyanlarına temas etmek istiyoruz. “Dikkat ediniz. Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davast Haris’in oğlu İyas bin Rabia’nın kan davasıdır. (Müslim, hac, 19)

“Cahiliyeden kalma faizin her çeşidi kaldırılmıştır. İlk kaldırdığım faizde Abdulmutallib’in oğlu (amcam) Abbas’in faizidir. (Müslim, hac, 19) Faizde hem Allah hakkı hem de kul hakkı vardır. Faiz enflasyona yol açtığı için kamu hakkına da yol açar.

Rabbimizin güzel isimlerinden biri olan hak kelimesinin gayesi kâinatta nizamı ve adaleti tesisi etmek zorbalığı haksızlığı adaletsizliği kötü eylem ve fiilleri ortadan kaldırmaktır. Dolayısıyla insanın kanı akıtılmaz, canına kıyılmaz, dini inancına, namusuna, toprağına, mesleğine, meskenine ve cinsiyetine dokunulmaz. İslam dininin gerçekleştirmeyi hedeflediği beş temel husus, insanlar arası ilişkilerin tamamını kapsar. Bu hususlar temel ve tabii haklar kapsamındadır.

ولقد كرمنا بني آدم وحملناهم في البر والبحر ورزقناهم من الطيبات وفضلناهم على كثير ممن خلقنا تفضيلاً.

“Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık”

Ayet-i Kerîme’si mucibince insan, eşref-i mahlûktur. (İsra; 17/70) dünyada insanların mutluluk ve saadeti insana verilen değer ile bağlantılıdır. Çünkü insan değerli olduğunu kıymete haiz olduğunu hem hissetmek hem de yaşamak ister. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde bu husus özellikle vurgulanmıştır. (Hüd; 11/18) İslâm’da fertler arasında ırk, renk, soy, sop, makam, mevki, fakirlik, zenginlik, şan, şöhret gibi hususlarda üstünlük yoktur. Hz. Peygamber, kanun önünde herkesi bir tarağın dişleri gibi eşit olarak değerlendirmiştir. Islam’da insan hakları sadece kanunla belirlenmiş olmayıp, özellikle ahlaki boyut insanı tüm varlıklara karşı sorumlu görür. Dolayısıyla insan, yaptığı her davranışın mutlaka karşılığını göreceğinin şuuru içinde yaşamalıdır. Sadece kanunlarla hak korunamaz. Hesap verme şuuru, vicdan, ilkeli tutum, sevgi ve saygı duyguları hakkın korunması ve gerçekleşmesinde çok önemli bir yer tutar. Peygamberimiz (s.a.s.) insana saygı konusunda din ve millet farkı gözetmezdi.

Yaşama Hakkı

Dünya hayatında elde ettiğimiz en temel hak yaşama hakkıdır. Çünkü varlığımızın devamı mutlu ve huzurlu bir hayat yaşama alanının güvenliğiyle alakalıdır. Dünya ahiretin tarlası olarak kabul edildiğine göre ahiretin kazanımları bu dünyadaki yaşantımızla ve yaptıklarımızla ilintilidir.

Değerli Kardeşlerim!

Yüce Dinimizde bütün canlıların hayatıma özellikle de insanın hayatına kıymet vermiş, yaşama hakkının elinden alınmasını bütün âlemin yıkılmasıyla eş tutmuştur Kur’an-ı Kerimde bu hususa şöyle işaret çekilmektedir: من أجل ذلك كتبنا على بني إسرائيل أنه من قتل نفسا بغير نفس أو فساد في الأرض فكأنما قتل الناس جميعاً ومن أحياها فكأنما أحيا الناس جميعاً ولقد جاءتهم رسلنا بالبينات ثم إن كثيراً منهم بعد ذلك في الأرض لمشرفون.

“Kim, bir insam, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatım kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır.” (Maide; 5/32) Bir başka ayette ise,

قل تعالوا أقل ما حرم ريكم عليكم ألا تشركوا به شيئا وبالوالدين إحسانا ولا تقتلوا أولادكم من إملاق نحن نرزقكم وإياهم ولا تقربوا الفواحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله إلا بالحق ذلكم وصاكم به لعلكم تعقلون.

“Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça Allah’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin” (En’am: 6/151) buyrulmaktadır. Sevgili Peygamberimizde Veda hutbesinde bu hususu şöyle dile getirmektedir:

“Ey İnsanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarımız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.” (Buhâri: Hac: 132) Hz. Peygamber, insanın dirisine değer verdiği gibi ölüsüne de değer vermiştir. Bir gün ashabıyla otururken yanlarından bir Yahudi cenazesinin geçtiğini fark edince hürmeten ayağa kalkmıştır. Yanındakiler bu durumu yadırgamış olmalılar ki, “Ya Resûlullah, bu bir Yahudi cenazesidir” deyince Hz. Peygamber. “O insan değil midir?” cevabını ermiştir. (Buhari; Cenâiz, 50)

Din ve Vicdan hakkı

Kişinin kendi inandığı dinine zorla diğer insanları sokmak istemesi hem Yüce Dinimizin hem de insanların kabul etmeyeceği bir husustur. Nitekim Kuran-ı Kerimin değişik ayetlerinde (Bakara, 2/256; Yunus, 10/99; Hud, 11/28) dinde zorlamanın olmadığı vurgulanmaktadır.

Adalet

Adalet, hayatımızın olmazsa olmazlarındandır. Yüce Rabbimizde hayatımızın her alanında adil olmamız gerektiğini haksızlığa karşı sessiz davranmanın insani bir davranış olmadığını bizlere telkin etmektedir. Kuran-1 Kerimde bu hususa şöyle dikkat çekilmektedir:

إن الله يأمركم أن تؤدوا الأمانات إلى أهلها وإذا حكمتم بين الناس أن تحكموا بالعدل إن الله نعما يعظكم به إن

الله كان سميعاً بصيراً.

“Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.” (Nisa; 4/58) للتقوى واتقوا الله إن الله خبير بما تعملون.

“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun.” (Maide; 5/8) وأقيموا الوزن بالقسط ولا تخسروا الميزان.

“Tartıyı adaletle tutup-doğrultun ve tartıyı noksan tutmayın.” (Rahman: 55/9) Hz. Peygamber (As.), hüküm verirken hiç kimseye iltimas, imtiyaz ve ayrıcalık tanımamış; zengin, fakir, soylu, asil herkese aynı mesafede davranmıştır. Suç işlemiş soylu bir kabilenin kızı ile ilgili imtiyaz talebine Peygamberimiz sert çıkmış. “Vallahi, kızım Fatıma da olsa gereğini yaparım sizden öncekiler bu şekilde haktan ayrıldıkları için helak oldular” buyurmuşlardır.

Özel Hayatın Gizliliği ve Konut Dokunulmazlığı

Aziz Müslümanlar!

İnsanların özel hayatlarıyla ilgili her türlü şeyi araştırmak yaymak su-i zanda bulunmak evine malina vb. ortamlara izinsiz müdahil olmak dinimizce yasaklanmış hususlardır. Nitekim Yüce Rabbimiz, يا أيها الذين آمنوا اجتنبوا كثيراً من الظن إن بعض الظن إثم ولا تجسسوا ولا يغتب بعضكم بعضا أيحب أحدكم أن يأكل لحم أخيه ميتا فكرهتموه واتقوا الله إن الله تواب رحيم. “Ey iman edenler! Zannun birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarım ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın.” (Hucurat; 49/12)

يا أيها الذين آمنوا لا تدخلوا بيوتاً غير بيوتكم حتى تستأنسوا وتسلموا على أهلها ذلكم خير لكم لعلكم تذكرون.

Bir başka ayette ise; “Ey iman edenler, evlerinizden başka evlere, yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz. Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artik oraya girmeyin ve eğer “Dönün” denirse, siz de dönün, bu sizin için daha temizdir.” (Nûr, 24/27) buyrularak insanın yaşamını idame ettirdiği mekânların dokunulmaz olduğu ifade edilmektedir.

Kadın Hakları

“Kadınların haklarımı gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerindeki hakkımız; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır…” (Müslim, Hac, 19)

Bunlardan başka engelli hakkı, çocuk hakkı, aile hakkı, mülkiyet hakkı, gibi insanı çevreleyen daha birçok hak bulunmaktadır. Tümüyle bu haklar değerli, kıymetli ve dikkat edilmesi gereken dinimizin başlıca emirlerindendir. Sonuç olarak Allah cümlemize insanca yaşamayı, adil olmayı, doğru dürüst ve yaratılış gayesine uygun yaşamayı nasip eylesin.

Cumamız mübarek olsun.”

 

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.