Erzincan İl Müftüsü Burhan Çakır Berat Kandili ve gecesi münasebetiyle bir mesaj yayımladı.
Erzincan İl Müftüsü Burhan Çakır Berat Kandili ve gecesi münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Çakır mesajında şu ifadeler yer verdi;
“Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın Adıyla…
17 Mart Perşembe gecesini 18 Mart Cuma gününe (14 Şaban’ı 15 Şaban’a) bağlayan gece mübarek berât gecesidir.
Berât ve berâet kelimeleri sözlük itibariyle, âzâd olmak, arınmak, suçtan, hastalıktan ve günahtan kurtulmak gibi manalara gelmektedir. Bu mübarek gecede yaratılmışların en üstünü olarak yaratılan insanın, bilhassa insanlığın en mükemmeli olma durumunda olan Müslüman’ın yapacağı bazı güzel işler ve samimiyetle kulluğunu ilan ettiğini gösteren ihlaslı ibadet, tevbe, istiğfar ve dualar sayesinde günahlardan, suçtan, ceza’dan, sıkıntılardan, olumsuzluklardan, huzursuzluktan, buhranlardan ve neticede cehennemden kurtulabilecekleri kuvvetle ümit edilmektedir. Bunun için bu gece berât adını almıştır.
Sonsuz merhamet sahibi olan Yüce Allah, sevdiği ve yüce şereflerle şereflendirdiği kulunu başıboş bırakmamıştır. İnsanlığın imdadına gönderdiği Peygamberler, kitaplar ve sayısız yol gösterici mürşitler, mücedditler, müçtehitler ve âlimlerle insanı dünya ve ahirette saadet ve huzura sevk etmeyi gaye edinmiştir. İşte yolunu şaşıran ve Hak’tan ayrılan insanların kendisine gelmesi için sayısız fırsatların yanında bu mübarek gün ve geceleri birer fırsat olarak kullarının önüne koymuştur.
Bize düşen tek şey, kendi kendimizi her zaman bilhassa bu gecelerde hesaba çekmek olacaktır. “Ben ümmetlerin en hayırlısı olarak gönderilen ümmet olmam cihetiyle görevimi tam bilmekte miyim? Yüce dinimin benim faydam için emrettiği emirlere veya yasaklara karşı durumum nedir? Beni çok seven Rabbimi ve onun peygamberini gerçekten seviyor muyum” diye kendimizi ciddi bir hesaba çekmeliyiz.. Bu gece de berât alıp, suç ve cezadan kurtulmak istiyorsak, bizi perişan edip, dünyamızı dahi cehenneme çeviren İslam dışı, ahlak dışı her şeyi, her olumsuzluğu terketmeliyiz. Bu iş için de bu ve benzeri gün ve geceleri fırsat bilmeliyiz.
Zira berât gecesi Allah’ ın rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol tecelli ettiği bir gecedir. Sevgili peygemberimiz (s.a.s.) hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyorlar :
“Şaban ayının onbeşinci gecesi oldu mu, onu ibadet ve taatle geçirin, gündüzünde oruç tutun. Zira A1lah’u Teâlâ, o gece güneşin batışıyla dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şöyle buyurur: “Yok mu istiğfar eden, yok mu günahlarının bağışlanmasını dileyen.. Onu mağfiret edeyim. Yok mu maddi-manevi hastalığa mübtela olan ona afiyet bahşedeyim, şifa vereyim. Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu tevbe eden, tevbesini kabul edeyim.. Yok mu şunu isteyen, bunu isteyen, diyerek ta sabaha (şafak sökünceye) kadar devam eder.” (Et-Terhib ve’t -Terğib, c.,2, s.,119.)
Yani bu gece’de yapılacak samimi ve nasûh bir tövbe; günahlar ne kadar çok olursa olsun kulun berâtına sebep olabilir. Yeter ki samimi olarak sağanak sağanak yağan rahmete, mağfirete koşalım. Kusurlarımızı itiraf ederek rabbimizin sonsuz rahmetine nail olmaya çalışalım.
Sevgili peygamberimiz (sav), bu gece de bile tevbe etmeyip günah ve hatalarına devam edenlerin, bilhassa şu kimselerin berât gecesinin rahmet sağanağından istifade edemeyeceğini haber vermiştir:
“Müslümanlara karşı devamlı kin ve düşmanlık taşıyanlar, ana ve babasına isyan edenler, başkalarına zulüm ve haksızlık edenler, hayat ve ihtişamlarıyla mağrur olup, kulluğunu unutanlar, içkiye devam edenler, faiz ve zinaya ısrarla devam edenler.” (Et-Terhib ve’t -Terğib, c.,2, s.,239.)
Berat gecesine has beş özellik vardır ki bunlar;
“Her mühim iş, ogece tefrik (ayırt) edilir, o geceki ibadetin fazileti büyüktür, rahmeti ilahiye sağanak halinde yağar, mağfiret gecesidir ve o gece Resulullah (s.a.v.)’e (Allâh’ın izniyle) şefaat hakkının tamamı verilmiştir” biçiminde kaynaklarımızda anatılmaktadır.
Peygamberimiz (s.a.s.) o gece şu duayı yapmıştır:
“Allah’ım! Azabından affına gazabından rızana sığınıyorum senden yine sana iltica ediyorum. Şanın yücedir. sana yaptığım medh-ü senayı, senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyorum sana gereği gibi hamd edemiyorum”. ( Et-Terhib ve’t -Terğib, c.,2, s.,119.)
Kardeşlerim!
Müstesna gecede, dünyamızı ve ülkemizi etkisi altına alan virüs salgınından ve her türlü felâketten kurtulmak, korunmak için Rabbimize samimi yakarışlarla duâ edelim. Ülkemizin ve şehrimizin bütün camilerinde icra edilecek olan programlara katılmayı ihmâl etmeyelim. İlimizde Terzibaba camiinde icra edeceğimiz programımıza aileleriyle birlikte tüm Erzincan’lı hemşehrilerimizi bekliyoruz.
Mübarek berât kandilinin cümlemizin ve alem-i İslam’ın mağfiretine, iki cihan saadetine, günahlardan, cezadan ve cehennem azabından berât etmemize, tüm hastalıklardan, salgından, bela ve musibetlerden kurtulmamıza, hastalarımızın şifa bulmasına, sıkıntılarımızın, ihtiyaçlarımızın giderilmesine, sağlık ve afiyette daim olmamıza vesile olmasını yüce Rabbimden niyaz eder, kandilinizi tebrik ederim.”
