Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesinin Konuğu Türkiye Yazarlar Birliğinin Kurucu Üyelerinden birisi olan Türk Hikayesinin Kutup Yıldızı Mustafa Kutlu idi.
Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesinin Konuğu Türkiye Yazarlar Birliğinin Kurucu Üyelerinden birisi olan Türk Hikayesinin Kutup Yıldızı Mustafa Kutlu idi. Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi’nde yapılan söyleşinin Moderatörlüğünü Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Adem Can yaptı. Toplantının açış konuşmasını yapan Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şube Başkanı Halil İbrahim Özdemir misafirleri selamlayarak hoş geldiniz dedikten sonra konuşmacıları Kürsüye davet etti. Kürsüye Gelen Doç. Dr. Adem Can ve Hikayeci Mustafa Kutlu dinleyicilerden gelen sorularla programlarını icra ettiler. Hikayeci Kutlu yazım üslubu ile ilgili olarak gelen bir soruya şu ifadelerle yanıtladı;
“Benim yazdıklarım yerli ve millidir. Yerli ve Milli tabirinin patenti de bana aittir. Ben bunu yıllardır hem söylüyor hem de yazıyorum. Yerli ve milli konularda yazdıklarımda insanlar kendilerini bulabiliyorlar. Bu ise kitaplarımı cazip hale getiriyor. Benim hikayelerimin temel kaynağı Kur’an’da geçen kıssalardır. Kıssalar önemli olmasaydı Cenabı Hak kıssalardan bahseder mıydı? Ben de o yüzden kendimi hikâyeye verdim. Roman bizim kültürümüzde ve geleneğimizde yoktur. Şiir ve Hikâye vardır. Onun için roman yazmaya hiç heveslenmedim. Futbolda bir terim vardır. “Dar alanda kısa paslaşmalar” diye. Ben Hikâyede dar alanda bunu yapıyorum.”
Bir başka soru üzerine Mustafa Kutlu;
“Teknolojinin gelişmesi ile birlikte yazan çizen insanlar çoğaldı. Bu çokluğun içerisinden iyiyi bulmak zorlaştı. Yüz kitap arasından beş adet kitabı seçebilirsiniz. Ama binlerce kitap arasından beş kitabı seçmek oldukça zordur. Bu yüzden okunabilir kitabı bulabilmek de zorlaştı. Kitaptan Para kazanmak da zordur. Türkiye’de kitaptan para kazanan yazar bir elin parmakları kadardır.” ifadelerine yer verdi.
Mustafa Kutlu başka bir soru üzerine de “Yazar yazdıklarında okuyucusuna olayı yaşatmalıdır. ‘Kuş Dala kondu’ cümlesi çok basit bir cümledir. Ağacın adıyla, Kuşun adıyla yaprağın rengiyle mevsimin sıcağı ve soğuğu havanın sakinliği veya rüzgârıyla durumu tasvir ederseniz, bu hikâyeye romana daha uygun bir cümle olur. Onun için yazanlar bunlara çok dikkat etmelidirler.’’ ifadelerini kullandı.
Yaklaşık bir saat süren programa Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Sinan Aksu, Gençlik Spor il Müdürü Burak Mumcu, Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün, Çok sayıda akademisyen edebiyat öğretmeni ve öğrenci katıldı.