SON DAKİKA
hava
Google News

1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

Son Güncelleme :

01 Eylül 2022 - 16:20

/ 275 views kez okundu.
reklam
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI
reklam

Erzincan EMEK Partisi İl Başkanı Haydar Polat, 1 Eylül Dünya Barış Günü olması münasebeti ile bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Erzincan EMEK Partisi İl Başkanı Haydar Polat, 1 Eylül Dünya Barış Günü olması münasebeti ile bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Düzenlenen basın açıklamasında Dünya Barış Gününe gelene kadar dünyada savaşların halen devam ettiğini belirten Demokrasi Bileşenleri halkın tam bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelelerini yükseltmesi gerektiğini belirtti. Demokrasi Bileşenleri (EMEK Partisi, Eğitim-Sen Erzincan Şubesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, HDP)  adına basın açıklamasında bulunan EMEK Partisi Erzincan İl Başkanı Haydar Polat şu ifadelere yer verdi; ‘’İkinci Dünya Savaşı Hitler’in faşist ordularının 1 Eylül 1939 da Polonya’yı işgal etmesiyle başladı. Milyonlarca Emekçi genç kapitalist tekellerin çıkarı İçin cephelere sürüldü. Faşizm Avrupa’yı karanlığa boğdu Ta ki 8 Mayıs 1945 te Kızılordu askerleri Berlin’e girene dek. İnsanlık faşist kıyımları ve emperyalist savaşları unutmasın, barış için mücadeleden vazgeçmesin diye her yıl 1 Eylül de Dünya Barış Günü kutlanmaktadır. Peki, bugünün dünyası ne durumdadır. Daha bu yüzyılın ilk çeyreği dolmadan, gelişmeler dünyanın yeni bir felakete sürüklenmekte olduğunu gösteriyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve diğer emperyalistlerin de işgali kışkırtmaları sayesinde paylaşım savaşı, hegemonya ve nüfuz mücadelesi bir üst seviyeye çıktı. 7 milyon Ukraynalı yerinden yurdundan edildi.

Irak, Suriye, Yemen ve Libya gibi Ortadoğu ülkelerinin ardından emperyalistlerin savaş masasına Ukrayna yerleştirildi. Ukrayna işgalinden önce NATO’nun ABD önderliğinde yeniden toparlanması ve ek misyonlar üstlenmesi amacıyla yapılan zirvelerde Çin ve Rusya’yı açıkça düşman ilan eden devletler hem Rusya’nın hem Çin’in çevresine silah ve üs yığınağı yapıyor ve nükleer silah denemelerini yoğunlaştırıyor. Rusya ve Çin de buna kendi çevrelerindeki tahkimatı artırarak yanıt veriyorlar. Bu tehlikeli gidişat açıktır ki daha şimdiden dünya halklarına ağır faturalar yüklüyor. Bu melanetin sorumlusu kapitalist sömürü düzeni ve emperyalizmin kar hırsıdır.

Daha önce paylaşılmış zenginlikleri yeniden paylaşmak, dünya enerji kaynaklarına tamamen sahip olmak, enerji ve gaz nakil hatlarını denetim altına almak, mallarını yeni pazarlara açmak, gelişen yeni teknolojilerin, bilişim sektörünün ihtiyacı olan kıymetli metal ve madenlerin bulunduğu coğrafyaları kontrol altına almak, dünyanın en ücra bölgelerine kadar sermaye ihracatını artırmak, dünya emekçilerini ve halklarını daha fazla sömürmek için emperyalist devletler kılıçları bilemekten hiç vazgeçmediler. Bugün pandeminin ekonomik faturasını ve her yerde yükselen enflasyonun ve ufukta görünen krizin tüm yükünü emekçilere yıkmak ve bundan kazanımla çıkmak için haksız işgal ve savaşlardan ayrıca medet umuyorlar. ABD’nin Tayvan hamlesi ve yaratılan gerilim de bu yüzdendir. Latin Amerika, Ortadoğu, Balkanlar ve Afrika kıtası başta olmak üzere dünyada çatışma bölgeleri artmaktadır. Halklar seyirci kalırsa emperyalist vahşet durmayacaktır. İşçi sınıfı seyirci kalırsa savaş ve şovenizm işçilerin birliğini bölecek, savaş ve milli güvenlik bahanesiyle grevler yasaklanacaktır.

AKP iktidarı da 21 yıllık iktidarı boyunca hep barışa sırtını döndü. Emperyalistlerle iş birliğini temel politika haline getirdi. Neo Osmanlıcı emperyal yayılma sevdası yüzünden Türkiye Suriye İç savaşının parçası haline getirildi. Milyonlarca mülteci de bu gerici ve maceracı politikaların mağduru oldu. Suriye savaşı sınır ötesi harekâtların, savaş tezkerelerinin gerekçesi yapıldı. Halk açlık sınırında yaşarken bütçede savaşa ve silahlanmaya ayrılan pay sürekli arttı. Savaş politikaları OHAL rejiminin önünü açtı. Çete mafya gurupları, derin ve karanlık yapılar yeniden boy göstermeye başladı. Türkiye NATO’dan çıkmalı, yabancı üsler topraklarımızdan sökülüp atılmalıdır. Emperyalist dışa bağımlılığa son verilmelidir. Türkiye AKP’nin yaptığı gibi ne ABD’nin ne de Rusya’nın savaş arabasına binebilir. Bunu reddediyoruz.

Halkımız tam bağımsız ve Demokratik Türkiye mücadelesini yükseltmeli, emperyalizme karşı tüm dünya halklarıyla enternasyonal dayanışmayı büyütmelidir. Diyoruz ki, bölgeye ve ülkeye barışın gelmesi için halkımız tek adam tek parti yönetimine son vermeli, güçlerini birleştirmelidir. Ülkeyi emperyalist savaş batağına çeken işbirlikçi sermaye çevrelerine asla prim verilmemelidir. Emperyalist haksız savaşlar sermayenin, emek demokrasi barış mücadelesi ise işçilerin çıkarınadır. Kürt sorununda; ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen, savaş şiddet odaklı politikalarda ısrarın bedelini egemenler, ittifak bloğu etrafında kümelenmiş kirli çıkar odakları değil, emekçiler ve ezilenler olarak ülkenin 99 u ödüyor. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, halkların bir arada yaşama iradesini de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar. Hasta tutuklu Hükümlüler sağlık raporlarına rağmen tahliye edilmedikleri için ölümle yüz yüze bırakılıyorlar. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle; savaşlarda, çatışmalarda yitirilen milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eğiliyor, emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının barış olduğunu altını bir kez daha çiziyoruz.’’

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.