Cumhuriyet Halk Partisi CHP Erzincan İl Başkanlığı 2022-2023 Eğitim Öğretim yılının başlamasıyla birlikte eğitimde karşılaşılan hata ve eksikliklere ilişkin bir basın açıklamasında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi CHP Erzincan İl Başkanlığı 2022-2023 Eğitim Öğretim yılının başlamasıyla birlikte eğitimde karşılaşılan hata ve eksikliklere ilişkin bir basın açıklamasında bulundu. Konuyla ilgili CHP Erzincan İl Parti binasında açıklamada bulunan CHP İl Başkanı Ayhan Doğan şu ifadelere yer verdi; “Erzincan ili olarak yaptığımız Eğitim-Öğretim çalışmasında eğitimde bir çok sorunun olduğu 4+4+4 Eğitim Sisteminin eğitimi bitirdiği tespit edilmiştir. Yüz yüze eğitimin çok önemli olduğu bu sistemle evde eğitim, Açık liseye öğrencilerin gittiği bu yüzden eğitimsiz ve bilinçsiz gençlerin yetiştiği görülmüştür. Okulların donanım ve teknolojik olarak çok eksiklerin olduğu belirtilmiştir. Öğretmenlerin koşularının iyi olmadığı belirtilmiştir. Sendikalar dinlenmiş eğitimde liyakata dayalı atamaların olmadığı cemaat yapılanmasının çok olduğu görülmüştür.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılan açıklamaya göre, 2022-2023 eğitim-öğretim yılı 12 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Fakat yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan önce, her gün yeni bir sorun gündeme geliyor. Son olarak Anadolu Üniversitesi tarafından kadın çalışanlara gönderilen kılık kıyafet talebi, tepkilere neden oldu. Öğretmenler için 19 Kasım’da düzenlenecek uzmanlık sınavı, KYK yurt ücretlerine yüzde 80-100’e varan zamlar ve yurt odalarındaki yaşanabilirliğin giderek azalması öğretmen ve öğrencilerin sorulardan bazıları olarak gündemdeki yerini koruyor.
Öğretmene dahi sorulmadan, Saray’ın talimatıyla, bir teneffüs arasında yazılabilecek kadar basit 12 maddeden ibaret bir metin olarak hazırlanan, içeriğinde eğitim emekçisinin mesleki, özlük ve ekonomik sorunlarına dair hiçbir iyileştirici hamle barındırmayan ve aksine öğretmenlerin kazanımlarına saldıran bu meslek kanundur. Bu kanunun yaratacağı tahribat sadece öğretmenler için değil milli eğitim sisteminin tümü için yıkıcı olacaktır.
Öğretmenler zaten fakülteden uzman olarak mezun olmaktadır. Her öğretmen uzmandır ve uzmanlık belgesi de mezuniyet diplomasıdır. Şimdi bu meslek kanunu, öğretmenlere “senin uzmanlığını geri alıyoruz” diyor. Utanmadan “Gel bakalım ne kadar uzmansın” diyor. Öğretmenlerin mesleklerini icra etmekten doğan haklarını, yeni şartlara/kriterlere bağlıyor. Devlet okullarındaki işleyişten bihaber, eğitimin hiçbir sürecine dahil olmamış kişilere hazırlatılan videolarla öğretmenin bilgisi değil ezberi test edilmek isteniyor. Yani öğretmenin hem itibarı, hem mesleki hakları, hem de vakti çalınıyor.
Elbette bu meslek kanunu bizim üzerimize kara bir bulut gibi çökerken, o bulutun gölgesinin eğitim sistemine de düşmemesi düşünülemez. Öğretmenler kendisini daha değersiz hissedecek ve eşyanın tabiatı gereği okullardaki eğitim sürecine yansıyacak. Sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye bölünen öğretmenler bu kez uzman, aday, başöğretmen diye bölünecek; öğretmenler odası bir kez daha ayrışacak. Yani okuldaki çalışma barışı baltalanacak. Devlet okullarında her sene MEB’den gelen “Kayıt parası almak yasaktır” demeçlerinin aksine bağış adı altında para toplanıyor.. Şimdi bu kanundan sonra çocuklarını uzman öğretmenin ya da başöğretmenin sınıfına sokmak isteyen velilerden de bağış adı altında para toplanacağı muhakkak. Bu hem kamusallığı biraz daha öldürecek hem de sadece öğretmenler arasında değil, öğrenciler ve hatta veliler arasında da suni rekabet filizleri ekecektir. Yani AKP sayesinde eğitim sistemimiz çok kötü oldu ve olacakta.
Çünkü bu AKP’nin uyguladığı mecbur bırakma politikasının bir sonucu ve bu politikanın tek kazananı tarikatlar oluyor.
Eğitimin, Anayasamızda da belirtildiği üzere ücretsiz verilmesi gereken bir kamu hizmeti olmasına ve taşınma ile barınmanın eğitimin ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen bu alan boş bırakılarak sosyal devlet ilkesi çöpe atılıyor.
Eğitimde amaç, Hayat boyu eğitimi benimseyen, modern dünyada söz sahibi olabilen,
Eğitimden aldığı güçle yoğun rekabet ortamının şartlarına uyum sağlayabilen bağımsız düşünebilen ve sorgulayan bireyler yetiştirmektir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; ‘Eğitimdir ki, bir ulusu ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır.’ ya da ‘Tutsak ve düşkünlüğe bırakır.’
CHP İktidarında Eğitim ve Öğretim ile ilgili sorunların çözülecek ve bunun içinde çalışmalar yapılacaktır. Tekrar Yeni Eğitim Öğretim Yılı herkese hayırlı olsun. Öğrencilerimize, Velilerimize, Öğretmenlerimize başarılar diliyorum. Saygılar sunuyorum.”
