SON DAKİKA
hava
Google News

İLİÇLİ YETİŞTİRİCİ KÖYÜNE GİREMİYOR

Son Güncelleme :

11 Ekim 2022 - 16:09

/ 557 views kez okundu.
reklam
İLİÇLİ YETİŞTİRİCİ KÖYÜNE GİREMİYOR
reklam

İliç ilçesi Ortatepe köyünde oturan bir yetiştirici aralarında husumet bulunduğu kişilerce hükümetin kişi ve kişilerini etki altında bırakarak kendi tapulu evine alınmadığı gibi sahip olduğu 400 hayvanı dağın kuş uçmaz kervan geçmez denilen bir yerinde ailesiyle birlikte yaşamasına rağmen oradan da çıkartılmaya çalışılıyor.

İliç ilçesi Ortatepe köyünde oturan bir yetiştirici aralarında husumet bulunduğu kişilerce hükümetin kişi ve kişilerini etki altında bırakarak kendi tapulu evine alınmadığı gibi sahip olduğu 400 hayvanı dağın kuş uçmaz kervan geçmez denilen bir yerinde ailesiyle birlikte yaşamasına rağmen oradan da çıkartılmaya çalışılıyor. Geçmişte devletin mal ve silahına yönelik işlenen bir suçu ihbar etmesinden dolayı kişilerin yargılanıp cezaevine gitmesine neden olmasından dolayı bu kişilerce kin güdülerek vatandaşların bütün haklarını gasp etmeye kadar gidilmesi insanı acaba biz hangi ülkede yaşıyoruz sorusunu getiriyor. Devlet itibarını yücelten bir kişinin devlet eliyle hiçbir yerde yaşatamayacak duruma getiren kimler? Geçici otlatma izni olması halde o köyün muhtarı olarak bildirilen kişi aracılığıyla Kaymakamlığa baskı kurarak, Orman İşletme Şefliğini etkileyerek bu vatandaşların tüm haklarını çiğneyenler kimin temsilcileri?

Yıllardır bu durumdan duydukları mağduriyetle yaşayan yetiştiricilerden Osman Yıldırım ve eşi 12 yıldır oturdukları İliç’in Ortatepe köyüne sokulmuyor. Köylerine alınmadıkları gibi dağda derme çatma kurdukları çadırlardan da çıkartılmaya çalışılıyor. Toprak sizin, hava sizin, dağ da mı sizin dercesine duruma isyan eden Yıldırım ailesi yetkililerden acil yardım talep ediyor; “Ben buradan yetkililere özellikle Cumhurbaşkanıma seslenmek istiyorum. Ben üreticiyim. 400 koyunum var. Benim köyümde 12 yıl önce 2010 yılında hayvancılığı yasaklama kararı aldılar. Hayvancılığı yasakladılar. 12 yıldır uğraştım hiçbir sonuç alamadım. Köyüme gidemiyorum. Tapulu evime, köyüme, arazime, arsama gidip hayvancılık yapamıyorum. Bende geldim buraya yerleştim. Burada çadır açtım. Buraya sürekli ormancılar geliyor. Dün iki sefer ormancılar geldiler. Akşamın 9’unda dahi geldiler. Buradan samanlarımı, çadırımı kaldırıp gitmemi söylüyorlar. Ben bu şartlarda bu hayvanlarımı nereye götüreceğim? Arpa fiyatlarını biliyorsunuz. Arpa alamamışım saman almışım ve buraya yığmışım. Benim bu samanları kaldırıp hayvanlarımı götürmemi söylüyorlar. Bana yetkililerin sahip çıkmasını istiyorum. Ben bir üreticiyim. Bu şekilde orman hayvancılığı yasaklıyorsa benim ülkemin hiçbir yerinde hayvancılık yapılmaz demek oluyor. Ben de herkes gibi kaloriferli evinde oturmak isterim. Ama ben hayvanlarım için gidemiyorum. Ben de çadırda yaşamaktan memnun değilim. Ben buradan nereye gideceğim.”

“Ben 3 çocuk okutuyorum. Kışın eşim burada kalacak ve ben gideceğim. Erzincan’a çocuklarımı okutmaya gideceğim. Ben bütün Türkiye’ye ve yetkililere çağrıda bulunmak istiyorum. Bizim sesimizi artık duysunlar. 12 senedir duymuyorlar. Şimdi duysunlar. Olmuyor böyle. Davarı nereye götüreceğiz. Davarı neyle besleyeceğiz. Arpa alamadık. Üreticiyiz biz. Bize kulak versinler. Şikayet ediyorlar durmadan. Güzün bir ormancı geliyor, baharda bir ormancı geliyor. Artık benim ve çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Rahatsızım ben. Bu haldeyken ben peynir yapıyorum. Ben her işi yapıyorum. Eşimle beraber bütün bu işleri yapıyoruz. Çocuklar okuduğu için. Artık yakamızı bıraksınlar. Devlet bize sahip çıksın. Olmuyor bu kadar.”

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.