Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) e-Devlet üzerinden başvuruların 1 Ekim’de başladığını anımsatan Kirişci, uygulamanın başladığı günden bu yana 800 bine yakın ÇKS belgesi oluşturulduğunu ifade etti.
Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) e-Devlet üzerinden başvuruların 1 Ekim’de başladığını anımsatan Kirişci, uygulamanın başladığı günden bu yana 800 bine yakın ÇKS belgesi oluşturulduğunu ifade etti. Zaman alan bir uygulamanın artık istenilen yerden 2 dakikada halledilebilecek bir duruma geldiğini aktaran Bakan Kirişci, şunları kaydetti:
“Bu belgeyi alalım dediğimizde 100 liralık bir harcamamız olsa, 800 bin kişi 80 milyon lirayı şu an cebine koydu, egzoz emisyonu yok, çevre kirliliği yok, zamanımızı iyi kullanıyoruz, bulunduğumuz yeri terk etmiyoruz, öbür taraftan da bu işle meşgul olan aralarında mühendis, veteriner olan 15 bin kamu görevlisi vardı. İlkokul mezunu birinin yapacağı işleri bunlara yaptırıyorduk sonra da ‘bu mühendisler, bu veterinerler keşke bizim tarlaya gelseler, ahıra gelseler bize bildiklerini anlatsalar…’ Hem belge düzenleyecek, hem de gidecek bildiklerini anlatacak, bu mümkün değildi, ama şimdi bu 15 bin çalışanımız sektörün ihtiyacı olan know how’u bilgiyi, yol göstericiliği gerçekleştirecek.”
Tarımda dijitalleşmeyi önemsediklerine işaret eden Kirişci, yılın sonunda “Tarım Cebimde” uygulamasını da hayata geçireceklerini duyurdu. Uygulamada da planlama dahilinde çiftçinin ekebileceği ürünleri görebileceğinin altını çizen Bakan Kirişci, sözleşmeli üretim ve Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi’nden de söz etti. Desteklemelerde de yeni bir uygulamaya geçileceğini duyuran Kirişci, “Kiralıyoruz ama mülk sahibinin kendi hesabına yattığı için bu paraları bize vermiyor. ‘Sadece ÇKS’yi esas alan bugünkü destekleme uygulamasında bunun yerine bakanlığın diğer kayıtları da esas alınır diyerek, esas üreteni desteklemek anlamında da bu adımı atmış olacağız.” dedi.
KENT TARIMI PROJESİ
Kirişci, kent tarımının taze ürüne erişim, istihdam, refah ve çevreye daha duyarlı bir sistem olduğuna dikkati çekerek, stratejik ürünlerin üretilmediği, üretilmesinde fayda görülmeyen alanları, taban arazi olmayan yerlerin kent tarımı için kullanılacağını duyurdu. Bakan Kirişci, “Özellikle raf ömrü kısa olduğu için meyve ve sebzede, açıkta yetiştiriciliğin yanında örtü altı yetiştiriciliği dahil bunların ihtiyacı olabilecek enerji kaynaklarının, jeotermalden, güneşten, rüzgar enerjisinden sağlanabildiği uygulamalarla seraları birleştireceğiz. Lojistik maliyetlerini, karbon ayak izini düşüreceksiniz, ürünün tazeliği konusunda avantajlı olacaksınız, en önemlisi istihdama neden olacak.” değerlendirmesini yaptı.
TARIM MÜŞAVİRLİKLERİ KURULACAK
Bakan Kirişci, tarladan sofraya, zincir içerisinde her bir kademeyi garanti altına almak, bunu güvenilir gıda adına iyi bir zemine oturtmak istediklerini, denetimi de tarım müşavirlerine bırakmak istediklerini bildirdi. Yasa değişikliği gerektiren konuyla ilgili düzenlemeyi TBMM’nin takdirine sunacaklarını ifade eden Bakan Kirişci, “Yeminli müşavirlik, mali müşavirlik gibi ziraat mühendislerini, veteriner hekimlerini, gıda mühendislerini ve su ürünleri mühendislerini yetkilendirerek denetimleri onlara yaptıracağız. Böylelikle Bakanlığımızın 5996 sayılı yasaya göre korumakla mükellef olduğu pek çok iş ve işlemi de artık bu meslek gruplarına vermiş olacağız. Bunun hem daha hızlı ve kaliteli sonuç vereceğine ve meslek insanlarının kendi mesleklerine sahip çıkmaları adına da çok önemli olacağına yürekten inanıyorum.” diye konuştu.