Arpacık, kirpik köklerinin iltihaplanması sonucu, göz kapağında şişkinlik, kızarıklık, kaşıntı ve ağrı ile kendini gösteren bir enfeksiyon çeşididir. Sivilceye benzer bu şişlik, özünde irinle dolu bir apsedir.
Arpacık, kirpik köklerinin iltihaplanması sonucu, göz kapağında şişkinlik, kızarıklık, kaşıntı ve ağrı ile kendini gösteren bir enfeksiyon çeşididir. Sivilceye benzer bu şişlik, özünde irinle dolu bir apsedir. Gözkapağında doluluk hissi, ağrı ve kaşıntıyla belirti veren arpacık, sonrasında kirpik diplerinde kızarıklık, şişlik, acı, ağrı, batma, sulanma ve kaşıntı ile gelişen bir ağrılı süreçtir. Arpacık çoğunlukla dışarıdan bakıldığında belli olacak boyutta bir kızarıklık ve şişlikle gelişse de, bazen göz kapağının derinlerinde de oluşabilir. Bu göz hassasiyetini ömründe bir kez olsun bile tecrübe etmemiş kişi var mıdır bilinmez; ancak alınacak önlemler ve uygulanacak basit tedavi yöntemleriyle arpacık sorununu atlatmak zor değildir.
Arpacık neden olur?
Arpacık genellikle stafilokok adlı bakterinin sebep olduğu göz enfeksiyonundan kaynaklanır. Kirpik dipleri yahut burada bulunan bezler fazla yağ ve bakteri gibi sebeplerle tıkanıp apse yapabilir. Arpacık çoğu kez zararsızdır, ufak tefek çözümlerle kendiliğinden iyileşir. Sıcak pansumanlarla olgunlaştırılıp, içindeki cerahatin akıtılması suretiyle iyileştirilebilen bu şişlikler, tıp dilinde hordeolum olarak adlandırılır. Tedavi edilmediği için iyileşmeyen ve ilerleyen arpacık kiste dönüşürse şalazyon ismini alır. Eğer arpacık kiste dönüşürse ileri derecede bir müdahale hatta cerrahi yaklaşım gerekebilir.
Arpacık tedavisi nelerdir?
Arpacık mikrobik kökenli bir göz enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon dışarıdan da gelebilir, direnci düşmüş vücuda saldıran bakterilerin enfektesiyle de gerçekleşebilir. İnsan bedeninde uyur konumda bulunan bakteriler, direnç düştüğünde harekete geçer ve çeşitli organ ve dokularda enfeksiyon olarak kendilerini gösterirler. Vücut direnci düştüğünde, kişi eğer uykusuz da kalmışsa, bu bakteriler gözü etkileyerek, arpacık çıkmasına sebep olurlar. Pis ve mikroplu ortamlar, hijyene önem vermemek, yetersiz gıda alımı; üzüntü, kaygı, endişe, stres, gerginlik gibi negatif psikolojik durumlar, vücut direncinin ve bağışıklığın zayıflamasına; bu durum da, vücutta hazır bekleyen bakterilerin hücuma geçmesine sebep olur. Hangi yönden zayıfsanız oradan vururlar. Gözleriniz çok yorgunsa, fazla çalışıp, az uyuyorsanız, bakteriler sizi gözlerinizden “arpacıksilahıyla” vurur.
Arpacık tedavisi için ilk akla gelen çözüm hekime gitmek olmalıdır. Bir göz doktorunun uygulayacağı tedavi, vereceği ilaçlar, merhem, damla yahut antibiyotikler en güvenilir çözümdür. Arpacıkta evreler vardır. Eğer başlangıç evresi iyi yönetilir ve doğru tedavi edilirse, arpacığın tekrar etme riski ortadan kalkmış olur. Arpacıkta kişinin kendi kendine tedavi uygulaması önerilmez. Arpacıklı bölgeye sarımsak sürmek, çaylı pamukla kompres uygulamak ve buna benzer evsel yöntemler, asla bir uzman hekimin uygulayacağı tıbbi müdahalenin yerini tutmaz. Arpacık sorunu yaşadığınızda, kendi kendine geçmesini beklemeyin. Geçmiş gibi görünen arpacık, göz kapağında yerleşip, yeniden nüksedeceği anı sinsice bekliyor olabilir. Bu sebeple kullanılacak ilaçlarla, göz kapağı kıkırdağındaki bezlerin enfeksiyon kapma riski azaltılır. Arpacık kendi haline bırakılırsa, sadece göze değil, vücuttaki diğer dokulara da zarar verebilir. İyileşmeyen arpacıklarda cerrahi yöntem uygulanabilir.
Arpacık tedavisi için evde yapabilecekleriniz nelerdir?
Sarımsak halk arasında arpacık tedavisinde oldukça yaygındır. İçeriğindeki mikrop öldürücü özelliklerinden dolayı pek çok rahatsızlıkta, bilhassa bağışıklık rahatsızlıklarında içten ve dıştan antibiyotik olarak sıkça kullanılan sarımsağın ezilerek arpacıklı bölgeye bastırılmasıyla bilinen yöntem çok kişi tarafından kullanılmaktadır; ama hekimlerin çok da önerdiği bir çözüm değildir.
Bunun dışında patatesi soyup rendeleyip bir bezin içine koyarak arpacıklı bölgeye kapatmak, Demlenmiş ılık mayıs papatyası çayına batırılmış pamuğu göze yatırmak, Bol miktarda çiğ sebze, meyve ve sarımsak yemek. Demlenmiş keten tohumu çayıyla göze kompres yapmak, Haşlanmış patates, yumurta sarısı ve sıcak sütle hazırlanacak lapayı bir bezin üzerine sürerek göze yatırmak, Rezene çayına batırılmış pamuk yahut bezi gözün üzerine yatırmak gibi evde yapılabilecek yöntemlerle arpacık biraz rahatlatılabilir; ancak en doğrusu göz doktoruna giderek tıbbi yardım almaktır.
Arpacık çıktığında nelere dikkat edilmeli?
Gözünüzde sık sık arpacık çıkıyorsa her şeyden önce mutlaka bir hekime danışmalısınız. Gözde arpacık çıkması, vücut direncinin düştüğünün kanıtıdır. Vücut direncinin düşük olması da başka enfeksiyon ve hastalıklar için açık kapıdır. Bu yüzden arpacık çıkartılan dönemlerde vücut bağışıklığı da kontrol altında tutulmalı. Arpacık çıkan göze çok gerekli olmadıkça dokunmamak gerekir. Bilhassa arpacığın başlangıç aşamasında, kapsül oluşumundan evvel dokunulan arpacık patlayıp çevresine de bulaşabilir. Hatta doku içlerine yayılıp, daha farklı ve ciddi enfeksiyonlara sebep olabilir. Bu sebeple, arpacık başlar başlamaz göz doktoruna itmek en doğru seçenek olacaktır. Ellerin ve dokunulan eşyaların temiz olması, nesnelere dokunduktan sonra ellerin gözlerle temas ettirilmemesi ve sık sık yıkanması gerekir.