Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz deprem için rapor hazırlayarak 18 il için uyarı verdi.
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz deprem için rapor hazırlayarak 18 il için uyarı verdi. Prof. Dr. Tüysüz rapor hazırlanıp uyarıda bulunulan 18 kentimizi şöyle sıraladı:
“JMO,18 kentimizle ilgili deprem raporu hazırladı. Bu illerimiz Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Kocaeli, Tokat, Osmaniye, Kahramanmaraş, Bingöl, Konya, Hatay, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa ve Hakkâri.” Oldu.
Erzincan’da depremin dışında en sık yaşanan afetler; heyelan, taşkın, kaya düşmesi ve çığ şeklinde sıralanmaktadır.
HEYELAN OLAYLARI: İlimizde bugüne kadar 1500 heyelan bölgesi tespit edilmiş olup, bunların 95’i yerleşim yerlerini etkilemiştir. Litoloji heyelan oluşumunu etkileyen en önemli parametrelerden biridir. İlimizde, alt miyosen yaşlı kumtaşı, çamurtaşı, çakıltaşı ve kireçtaşı birimlerinin heyelan duyarlılığı fazla olup, heyelanları etkileyen diğer sebepte Kuzey Anadolu fay hattıdır.
TAŞKIN OLAYLARI: İl sınırlarının neredeyse tamamını kapsıyor. Yerleşim yerlerinin kurulu bulunduğu yamaçların eğimlerinin yüksek olması, aynı yamaçlar üzerinde oluşmuş olan dere yataklarının yerleşim yerlerinden geçmesi ile etkili olmaktadır. Özellikle yaz aylarında ani yağan yağmurlarda yerleşim yerleri su baskını afetine sıklıkla maruz kalmaktadır. Karasu Nehri mevsimsel yağışlarda belirli bölgelerde sık sık taşmakta, bu bölgelerdeki ekili alanları ve az sayıdaki yerleşim yerlerini etkilemektedir. Son yıllardaki iklim değişikliğine bağlı yağış rejimindeki değişiklikler sebebiyle de ilde taşkın afetlerinin sayısında artış meydana gelmiştir.
KAYA DÜŞMESİ OLAYLARI: İl sınırları içerisinde, 1713 adet potansiyel kaya düşmesi kaynak alanı belirlenmiş olup, bunun 152 adedi yerleşim yerlerini etkilemektedir. Bölgesel ölçekte yapılan kaya düşmesi çalışmalarında, kaya düşmesi olabilecek alanların belli bir eğim üzerinde gerçekleşebileceği düşünülmektedir. Bu yerleşim yerlerinde çeşitli önlem çalışmaları yapılmış, önlem çalışmalarına uygun olmayan yerler ise uygun alanlara nakledilmiştir.
ÇIĞ OLAYLARI: Erzincan İlinin, topoğrafik yapısı ve meteorolojik koşulları nedeniyle çığa duyarlı alanların fazla olduğu, ancak bu alanların genellikle meskûn mahallin dışında kaldığı bilinmektedir. Çığ başlangıç potansiyeli alanları çok bulunan ilçeler Kemah ve Kemaliye’dir. İlimizde yerleşim yerlerini etkileyen çığ olayları ise Keşiş ve Munzur Dağlarında bulunan Merkez İlçeye bağlı köylerdir. İlimizde 19 köyde çığ olayı meydana gelmiştir.
TAŞKIN: Erzincan İli genellikle dağlar ve platolarla kaplıdır. Dağlar çeşitli yönlerde, belli bir sıra içerisinde uzanır. Doğudan Erzurum` dan gelerek, Batıya doğru uzanan Karasu ırmağı ve Kop dağları, il alanını derinlemesine, aralarında geniş düzlükler bırakacak şekilde böler. İlin en büyük ve en önemli akarsuyu Fırat ırmağıdır. Fırat 43,8 m³/sn ile 1320 m³/sn arasında değişen debisi ile sulama, enerji ve su sporları amaçlarıyla kullanılmaktadır. Tercan ovalarında Fırat’a, kuzeybatıda Keşiş dağlarından çıkan, Çayırlık dere ile güneydoğuda Tuzla suyu katılır. Tercan ovasında suların birleştiği yerden itibaren Fırat’ın en büyük kolu karasu adını almaktadır. Fırat ırmağının dışında il sınırları içerisinde yaklaşık 87 adet kısa boylu sel karakteri taşıyan dere ve çaylar bulunmaktadır. Bu dereler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Erzincan ili sınırları içerisinde yaşanan veya yaşanması muhtemel taşkın olayları il sınırlarının neredeyse tamamını kapsamaktadır. Özellikle yerleşim yerlerinin kurulu bulunduğu yamaçların yüksek eğimli olması, aynı yamaçlar üzerinde oluşan dere yataklarının yerleşim yerlerinden geçmesi ile etkili olmaktadır. Özellikle yaz aylarında ani yağan yağmurlarda yerleşim yerleri su baskını afetine sıklıkla maruz kalmaktadır. Karasu nehrinin ıslah edilmiş bir dere yatağının olmaması ve düzensiz bir şekilde akması nedeniyle mevsimsel yağışlarda belirli bölgelerde sık sık taşkına sebep olmakta ve bu bölgelerdeki yerleşim yerlerini, ekili alanları etkilemekte ve kıyı oyulmalarına sebep olmaktadır. Son yıllardaki iklim değişikliğine bağlı yağış rejimindeki değişiklikler sebebiyle de ilde yaşanan taşkın afetlerinin sayısında artış meydana gelmektedir. Su baskını ve taşkınlar açısından Erzincan ilinin taşımış olduğu riski doğrulayan verilerden biri de DSİ 8. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan veya yapım aşamasındaki taşkın koruma, rusubat ve erozyon kontrol tesislerinin çokluğudur (2020 yılı sonu 130 adet). Merkez, ilçe, belde ve köylerde yerleşim alanı yakınında bulunan bir su kaynağının oluşturacağı su baskını veya taşkından korunmak üzere yapılmış ya da yapım aşamasında olan çok sayıda tesis bulunmaktadır. Bu tesisler baraj, gölet, tersip bentleri, ıslah sekileri ve taşkın koruma duvarları gibi yapılardan oluşmaktadır. Yapılmış veya yapım aşamasında bulunan bu tesislerin haricinde istikşaf aşamasında bulunan, istikşafı tamamlanıp yatırım programına alınması beklenen çok sayıda taşkın koruma tesisi projeleri bulunmaktadır. Bu projelerin en önemlilerinden biri ve aynı zamanda Erzincan İl’inin taşkın açısından en önemli sorununun çözümü olarak görülen Fırat Nehri Islahı Projesinin hayata geçirilmesi ile nehrin taşkın anında yerleşim ve tarım alanlarına verdiği zararın önüne geçilecek ve yaşanabilecek tüm olumsuzlukların ortadan kaldırılması sağlanacaktır.
HEYELAN: Erzincan’da, heyelanlar çoğunlukla Kuzey Anadolu Fay Hattı çevresinde yoğunlaşmaktadır. Litoloji heyelan oluşumunu etkileyen en önemli parametrelerden biridir. İlimizde, alt miyosen yaşlı kumtaşı, çamurtaşı, çakıltaşı ve kireçtaşı birimlerinin heyelan duyarlılığı fazla olup, heyelanları etkileyen diğer sebepte Kuzey Anadolu fay hattından kaynaklanmaktadır. Heyelanları tetikleyen bir diğer önemli etken ise fay veya fay kuşaklarına bağlı olarak oluşan depremlerdir. Mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan envanterde Türkiye’de heyelan afetine maruz kalmış ya da kalmakta olan yerleşim birimlerinin faylar ve fay kuşakları ile olan ilişkisi araştırılmıştır. Yapılan mekansal karşılaştırmada heyelanlı alanlar ile fay veya fay kuşakları arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca insan eliyle yapılan kazı çalışmalarında (yol, kavşak, viyadük, dolgu, maden işletme vs) yeterli jeolojik çalışma ve etüt yapılmadığı için stabil itesini kaybeden formasyonlarda yağışların ve gravitenin de etkisiyle heyelanlar tetiklenerek oluşmaktadır. Erzincan ilinde meydana gelen heyelan olayları ayrıntılı olarak incelendiğinde, sırasıyla Refahiye, Kemah, Tercan ve Çayırlı İlçelerinde söz konusu afetin yoğunlaştığı belirlenmiştir. Heyelanlar genellikle jeolojik, jeomorfolojik, iklimsel etmen ve süreçler sonucunda, yerçekiminin de etkisiyle, yamaç dengesinin bozulması sonucu oluşmaktadır. İlimizde bugüne kadar 1500 heyelan bölgesi tespit edilmiş olup, bunların 95’i yerleşim yerlerini etkilemiştir.
KAYA DÜŞMESİ: Erzincan İli genellikle dağlar ve platolarla kaplıdır. Jeolojik özellikleri kapsamında içerdiği farklı tür ve yaştan kayaçların oluşturduğu litolojik yapısı ile birlikte, bölgenin iklim ve morfolojik özellikleri, gece gündüz sıcaklık farkının fazla olması, yağışlar, kar erimeleri vb. gibi nedenlerle kimyasal ve fiziksel aşınmalar sonucunda kaya bloklarında kopmalar meydana gelebileceği gözlenmiştir. Erzincan sınırları içerisinde, 1713 adet potansiyel kaya düşmesi kaynak alanı belirlenmiş olup, bunun 152 adedi yerleşim yerlerini etkilemektedir. Bölgesel ölçekte yapılan kaya düşmesi çalışmalarında, kaya düşmesi olabilecek alanların belli bir eğim üzerinde gerçekleşebileceği düşünülmektedir. Erzincan kaya düşmesi olaylarının en fazla gözlendiği iller arasındadır. Ayrıca, kaya bloklarının dik yamaçlarda bulunmaları ve boyutlarının büyük olmasından dolayı, kaya düşmesi olayının risk oluşturduğu düşünülmektedir. Bu alanlardaki eğimin genellikle % 30’dan fazla olması ve bitki örtüsünün yok denecek kadar az olması, kaya düşmesi afeti riskini artıran etkenlerdendir. Erzincan ilinde meydana gelen kaya düşmesi afeti olayları incelendiğinde Kemah, Kemaliye, İliç ve Üzümlü ilçelerinde yoğunluk kazandığı görülmüştür.
ÇIĞ: Erzincan İlinin, topoğrafik yapısı ve meteorolojik koşulları nedeniyle çığa duyarlı alanların fazla olduğu, ancak bu alanların genellikle meskûn mahallin dışında kaldığı bilinmektedir. Özellikle Erzincan’ın Güney kesimlerinde bulunan Munzur dağları ile Kuzey doğusundaki Keşiş dağlarında yükseklik, eğim ve kayalık alanların fazla olması nedeniyle çığa duyarlı alanlar fazladır. Çığ başlangıç potansiyeli alanları çok bulunan ilçeler Kemah ve Kemaliye’dir. İlimizde yerleşim yerlerini etkileyen çığ olayları ise Keşiş ve Munzur Dağlarında bulunan Merkez İlçeye bağlı köylerdir. İlimizde 19 köyde çığ olayı meydana gelmiştir.