SON DAKİKA
hava
Google News

NECİP FAZIL KISAKÜREK ANILDI

Son Güncelleme :

02 Haziran 2023 - 9:50

/ 275 views kez okundu.
reklam
NECİP FAZIL KISAKÜREK ANILDI
reklam

Türk edebiyatının önemli isimlerinden şair, yazar ve düşünür Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 40’ıncı yılında Erzurum’da düzenlenen programla anıldı.

Türk edebiyatının önemli isimlerinden şair, yazar ve düşünür Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 40’ıncı yılında Erzurum’da düzenlenen programla anıldı. Çile”, “Ben ve Ötesi”, “Kaldırımlar”, “Örümcek Ağı” ve “Reis Bey” gibi kaleme aldığı birçok şiir, tiyatro oyunu, roman ile Türk edebiyatına damgasını vuran yazar, şair ve düşünür Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 40’ıncı yılında anıldı. Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Programı çerçevesinde de yer alan Necip Fazıl Kısakürek’in anıldığı programa Erzincan Anadolu Mektebi öğrencileri de iştirak ettiler. Program kapsamında sabah 10.00’da başlayan açılış töreninin ardından panel konuşmaları yapıldı. Öğlen yemeğinde Erzincan Anadolu Mektebi öğrencileriyle de bir araya gelen Anadolu Mektebi yürütme kurulu başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü, Erzincan Anadolu Mektebi faaliyetleri ve Erzincan’da 2023 yılında yapılan Anadolu Mektebi panelleri hakkında bilgi edinerek faaliyetlere katılan öğrencilerin görüşlerini aldı. Tarihi şehir gezisine katılan Anadolu Mektebi öğrencileri, halen devam etmekte olan programdaki etkinliklerde bir araya gelerek iller arası yürütülen sosyal paylaşım ortamına katıldılar.

Necip Fazıl Kısakürek Kimdir?

1904 yılında İstanbul’da Maraşlı bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası o sırada hukuk öğrencisi olan ve daha sonraki yıllarda Bursa’da âzâ mülazımlığı, Gebze savcılığı ve Kadıköy hâkimliği görevlerinde bulunan hukukçu Abdülbaki Fazıl Bey, annesi Girit ensarlarından bir ailenin kızı olan Mediha Hanım’dır.  Ailenin tek çocuğu idi. Ailesi ona “Ahmet Necip” adını verdi. Necip adını, babasının büyükbabası Necip Efendi’den aldı.

Çocukluğu dönemin ünlü hâkimlerinden olan büyükbabası Mehmet Hilmi Bey’in Çemberlitaş’taki konağında geçti. 15 yaşına kadar önemli hastalıklar geçirdi. 4-5 yaşlarında iken dedesinden okumayı öğrendi ve büyükannesi Zafer Hanım’ın da etkisi ile tutkulu bir okuyucu haline geldi.

İlköğrenimini pek çok farklı okulda aldı. Kısa bir süre Gedikpaşa’daki Fransız Frerler Mektebi’nde okudu. 1912 yılında Amerikan Koleji’ne kaydedildi ancak yaramazlıkları nedeniyle bu okuldan atıldı. Eğitimine önce Büyükdere’deki Emin Efendi Mahalle Mektebi’nde, ardından yatılı bir okul olan ve Raif Ogan’ın yönettiği “Rehber-i İttihat Mektebi”nde devam etti. Sonraki yıllarda yakın dostu olacak olan Peyami Safa’yı bu okulda tanıdı. Rehber-i İttihat Mektebi’nde de fazla kalmayıp Büyük Reşit Paşa Numûne Mektebi’ne ve daha sonra seferberlik sebebiyle gidilen Gebze’nin Aydınlı Köyü’nün ilk mektebine yazıldı. Kız kardeşi Sema’nın beş yaşında ölümünden sonra annesi vereme yakalanınca ailesi Heybeliada’ya taşındı ve böylece Necip Fazıl ilk öğrenimini, Heybeliada Numûne Mektebi’nde tamamladı.

Necip Fazıl, 24 yaşındayken yayımladığı ikinci şiir kitabı Kaldırımlar ile tanınmış ve Kaldırımlar Şairi lakabıyla anılmıştır. 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve o devirde Türk basınının merkezi olan Bâb-ı Âli’nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. 1934 yılında Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşayan Kısakürek, 1943-1978 arasında 512 sayı yayımlanan Büyük Doğu dergisi yoluyla İslamcı görüşlerini kamuoyuna duyuran ve Büyük Doğu Hareketi’ne önderlik eden bir şairdir. Dergi, Türkiye’de Büyük Doğu Hareketi’nin ve antikomünizmin yayılmasında öncü bir rol oynamıştır.

Necip Fazıl’ın siyasi fikirleri hayatı boyunca değişim göstermiştir. Gençliğinde bir dönem Cumhuriyet Halk Partisi taraftarı yazılar yazmış, burslu olarak yurt dışına okumaya gönderilmesine karşın kumar ve alkol bağımlılığı nedeniyle başarısız olup yurda geri dönmüştür. Demokrat Parti döneminde örtülü ödenekten pay aldığı ve buna karşılık olarak tek parti yönetimine karşı kaynaksız ve asılsız birçok suçlamada bulunduğu iddia edilmektedir. Demokrat Parti’nin kendisine sırt çevirmesi ve bir kumar baskınında yakalanmasıyla Demokrat Parti ile yollarını ayırmıştır. 1970 yılında eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın kurduğu Millî Nizam Partisi’nin (MNP) kuruluş beyannamesini kaleme almıştır. Milli Selamet Partisi (MSP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit’in liderliğindeki CHP ile 1974’te koalisyon hükûmeti kurunca MSP’ye desteğini kesmiştir. 1977 yılından 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar Alparslan Türkeş’in lideri olduğu Milliyetçi Hareket Partisi hakkında Büyük Doğu dergisinde parti lehine yazılar yazmış, parti mitinglerinde, kongrelerinde konuşmacı olarak katılmış ve bu partide yer edinmeye çalışmıştır.

1965’te “b.d. Fikir Kulübü”nü kurdu. Konferanslar serisini ve günlük yazılarını sürdürdü; bazı eserlerini gazetelerde tefrika etti.

1973 yılında Hacca gitti. O yıl oğlu Mehmet’e “Büyük Doğu Yayınevi”ni kurdurdu. “Esselâm” isimli manzum eserinden başlayarak daha evvel çeşitli yayınevlerince basılmış eserlerinin düzenli yayınına başladı. 23 Kasım 1975’te Millî Türk Talebe Birliği tarafından, Mücadelesinin 40. Yılı münasebetiyle bir “Jübile” tertiplendi. 1976’da, dergi-kitap şeklinde, 1980 yılına kadar 13 sayı sürecek “Rapor” adlı dergiyi, 1978’de de “Son Devre: Büyük Doğu” dergisini çıkardı.

26 Mayıs 1980’de Türk Edebiyat Vakfı tarafından “Şairler Sultanı” ve 1982 yılında yayımlanan “Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu” isimli eseri münasebetiyle de “Yılın Fikir ve Sanat Adamı” seçildi.

Eserleri ile ünlenmeye devam eden usta edebiyatçı Bir Adam Yaratmak adlı piyesindeki olay örgüsü ve diyalogların derinliği bakımından büyük ilgi görür ve Türk Shakespeare olarak anılmaya başlar.

“İman ve İslâm Atlası” adlı eserini yazmak için 1981 yılında Erenköy’deki evinde odasına kapandı. Yeni bir parti kurmak üzere bulunan Turgut Özal’ı sık sık odasına kabul etti, tavsiyelerde bulundu.

Atatürk aleyhinde işlenen suçlar hakkındaki kanuna aykırı fiilinden dolayı 8 Temmuz 1981 tarihinde Atatürk’ün manevi şahsına hakaret suçundan hüküm giydi. Karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onaylandı. Davaya konu olan “Vatan Haini Değil, Büyük Vatan Dostu Sultan Vahidüddin” adlı kitabın herhangi bir suç unsuru teşkil etmediği mahkemenin atadığı bilirkişi tarafından rapor edilmişse de Necip Fazıl “Atatürk’e hakaret etmeye meyilli olmak” gerekçesiyle mahkûm edildi.

25 Mayıs 1983’te evinde hayatını kaybetti. Cenazesi, Eyüp Sultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.