Ekonomide hane halkı, firma ve kamu kesimi arasında piyasa koşullarının dengelenmesi ya da perakende satış fiyatının her yerde aynı şekilde uygulanması anlamına da gelen Sabit Fiyat Uygulaması enflasyon rakamlarının her bir ürüne farklı bir şekilde yansıdığı bu günlerde acil bir model olarak yeniden gündeme geliyor. Daha önce KDV üzerinden vergi oranlarında fiyatlar sabitlenmeye çalışılsa da üretici ürünlerini satabilmenin vatandaşta uygun bir fiyata ürün alabilmenin telaşında.
Ekonomide hane halkı, firma ve kamu kesimi arasında piyasa koşullarının dengelenmesi ya da perakende satış fiyatının her yerde aynı şekilde uygulanması anlamına da gelen Sabit Fiyat Uygulaması enflasyon rakamlarının her bir ürüne farklı bir şekilde yansıdığı bu günlerde acil bir model olarak yeniden gündeme geliyor. Daha önce KDV üzerinden vergi oranlarında fiyatlar sabitlenmeye çalışılsa da üretici ürünlerini satabilmenin vatandaşta uygun bir fiyata ürün alabilmenin telaşında. Geçtiğimiz dönemlerde bazı perakende satış yapan firmalar tarafından yapılan kampanyalar üzerinden yapılan sabit fiyat uygulamaları vatandaşın bu talebine açık bir kapı sunuyordu. Ancak özellikle gıda ve temizlik ürünlerindeki bazı şaşırtıcı rakamlar bu konuyu yeniden gündeme getiriyor. 22 lira olan bir meyve suyunun 74 liradan fahiş bedelle satılması, yine marketteki fiyat ile pazardaki fiyatlar arasındaki büyük uçurumlar daha çok tüketicileri mağdur ediyor.
Pazarlamada stok planlamasının doğru yapılamaması da arz ve talep dengesinde uyumsuzlukların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Piyasalardaki dalgalanmalar sebebiyle risk ihtimali olan ürünler fiyatın kaymağını alayım derken tüketicinin cüzdanına mal olabiliyor. Bu nedenle firmaların sattıkları ürün üzerinden nakit indirimleri, tüketiciyi ödüllendiren indirimler, ticari veya mevsimsel indirimler gibi fiyatlarda yenilenmiş bir stratejinin oluşturulması gerekiyor. Aynı zamanda ürünün ekonomik değeri üzerinden yapılacak olan fiyatlandırma ile hem tüketici tercihini kazanma hem de üreticinin satış ibresini bir tık üst seviyelere çıkartabilir. Bu tedarik zincirinin dengesiz fiyatlandırmalardan uzak bir şekilde değerlendirilmesi de hem üreticilerin ve hem de geçmişte olduğu gibi gelecekte de ekonomi politikalarını yürüten kurumların elinde. Vatandaşlar bu yeni iktisadi dönemde üreticiyi ve tüketiciyi koruyan yeni ekonomik politikalar bekliyor. Dolayısıyla Sabit Fiyat Uygulaması en öncelikli ekonomik denge uygulaması arasında yerini alıyor.