SON DAKİKA
hava
Google News

ERZİNCANLI GİRİŞİMCİ HAMDİ ULUKAYA’NIN AMERİKA’DA KURDUĞU GIDA ŞİRKETİ ABD’NİN KAHVE DEVİ LA COLOMBE’Yİ SATIN ALDI

Son Güncelleme :

16 Aralık 2023 - 18:07

/ 2.389 views kez okundu.
reklam
ERZİNCANLI GİRİŞİMCİ HAMDİ ULUKAYA’NIN AMERİKA’DA KURDUĞU GIDA ŞİRKETİ ABD’NİN KAHVE DEVİ LA COLOMBE’Yİ SATIN ALDI
reklam

Erzincan’ın İliç ilçesinde dünyaya gelen ve yıllardır işlettikleri çiftlikte koyun ve keçi yetiştiriciliği yaparak peynir ve yoğurt üreten Hamdi ULUKAYA Amerika Birleşik Devletlerinde kurduğu süzme yoğurt markası Chobani’nin sahibi oldu. Şimdi ise Hamdi ULUKAYA ABD’de bir kahve devi olan La Colombe Coffee şirketini satın alarak gündeme oturdu. 2013’te Dünyada Yılın Girişimcisi seçilen Hamdi ULUKAYA ABD’de kurduğu yoğurt imparatorluğu ile başarılarına başarı eklemeye devam ediyor.

Erzincan’ın İliç ilçesinde dünyaya gelen ve yıllardır işlettikleri çiftlikte koyun ve keçi yetiştiriciliği yaparak peynir ve yoğurt üreten Hamdi ULUKAYA Amerika Birleşik Devletlerinde kurduğu süzme yoğurt markası Chobani’nin sahibi oldu. Şimdi ise Hamdi ULUKAYA ABD’de bir kahve devi olan La Colombe Coffee şirketini satın alarak gündeme oturdu. 2013’te Dünyada Yılın Girişimcisi seçilen Hamdi ULUKAYA ABD’de kurduğu yoğurt imparatorluğu ile başarılarına başarı eklemeye devam ediyor. Sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda Hamdi ULUKAYA; “Gelişmekte olan bazı haberleri size sunmaktan heyecan duyuyorum… @LaColombeCoffee resmi olarak @Chobani ailesine katılıyor. Biz sadece kahvelerini sevmiyoruz. Misyonlarını seviyoruz: mümkün olduğunca çok insana daha lezzetli, daha iyi yapılmış ve sizin için daha iyi kahve sunmak.” İfadelerine yer verdi.

Kahve dünyasında Amerika’daki attığı bu büyük adım ile gündeme oturan Hamdi ULUKAYA’nın başarısı halen konuşulmaya devam ediyor. ABD basını Hamdi ULUKAYA’yı ABD’deki göçün mevcut durumunun yarattığı en büyük etki olarak değerlendiriyor.

Hamdi ULUKAYA 1972 yılında Erzincan’ın İliç ilçesinde dünyaya geldi. Aslen Elazığlı olan bir ailenin çocuğu olan Hamdi ULUKAYA’nın dedesi Elazığ’da Şavak Aşiretinin lideriydi. Erzincan’da Fırat Nehri kıyısında kendi sahip oldukları ve işlettikleri bir çiftlikte koyun ve keçi yetiştiriciliği yaparak peynir ve yoğurt üreten ailesi, sürüleri yaylalarda otlatmak için mevsimi takip ederek göçebe bir yaşam sürdürmekteydi.

ULUKAYA, Ankara Üniversitesi’nde siyaset bilimi eğitimi gördükten sonra 1994’te, New York, Long Island Adelphi Üniversitesi’nde İngilizce öğrenmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. 1997’de eyaletin kuzeyine taşındı ve New York Eyalet Üniversitesi’nin Albany Yerleşkesine nakil yaptırarak bazı işletme kurslarına yazıldı. New York eyaletinin kuzeyindeki bir çiftlikte işe girdikten sonra, ziyaretine gelen babası, o bölgede satılan beyaz peynirin kalitesini beğenmeyince, oğlunu Türkiye’de kendi ürettikleri beyaz peyniri ABD’ye ihraç etmeye razı etti. Türkiye’den gelen peynir ABD’de beğenilince, ULUKAYA 2002 yılında New York, Johnston’da Euphrates (Fırat) adını verdiği, kendine ait küçük bir toptan beyaz peynir imalathanesi açtı. Tesis iki yılın sonunda ancak kendini kurtaracak hale gelebildi. ULUKAYA bu dönemi “O iki yılda hayatımın en zor günlerini geçirdim” diye belirtiyor.

Chobani’nin Kuruluşu ve Gelişimi

2005 ilkbaharında Ulukaya e-posta kutusuna gelen spam mesajları ayıklarken, kendi beyaz peynir imalathanesinin 100 km kadar batısında New York, South Edmeston’da, tam teçhizatlı bir yoğurt fabrikasının satılığa çıkarılmış olduğunu gördü. 84 yıllık bu fabrika Kraft Foods tarafından kapatılmıştı. ULUKAYA mesajı çöpe gönderdi ancak ertesi gün fabrikayı gezmeye gitti. Avukatı ve danışmanının “alma” demesine rağmen fabrikayı satın almaya karar verdi. Ödemeyi Küçük İşletmeler İdaresi’nden ve firmalara sağlanan yerel teşviklerden yararlanarak, beş ay içinde tamamlayan ULUKAYA, yeni şirketinin adını önce Agro Farma koydu ve eski Kraft çalışanlarından birkaçını işe alarak, öncelikle terk edilmiş fabrikanın boya ve tamirat işlerine giriştiler.

Amerikan usulü yoğurdu fazla şekerli, sulu ve yapay bulan ULUKAYA, Türkiye’de her gün yiyerek büyüdüğü koyu süzme yoğurdu üretmeyi tercih etti. Amacı ABD pazarı için kaliteli, lezzetli, doğal ve uygun fiyatlı bir süzme yoğurt yaratmaktı. Yoğurt ustası Mustafa DOĞAN’ı Türkiye’den getirterek, yeni yoğurdu mükemmel hale getirmek için neredeyse iki yıl uğraştılar. Farklı sıcaklık ve sürelerde çeşitli mayalarla yüzlerce deneme yaptıktan sonra istedikleri lezzet, kıvam ve doğal raf ömrüne sahip bir yoğurt elde etmeyi başardılar.

Üretiminde kullanılan kesilmiş sütün suyu ayrıştırılan süzme yoğurt; çok daha koyu, daha kaymaklı, daha ekşi ve proteinden yana daha zengindir. Bu yoğurdu elde etmek için ULUKAYA’ya yoğurt ayrıştırıcısı denilen milyon dolarlık ticari bir makine lazımdı. Amerikan usulü yoğurt yapan Kraft fabrikasında bu makineden yoktu. ULUKAYA Wisconsin’de kullanılmış bir makine buldu ve bunu pazarlıkla 50 bin dolara satın aldı. Ayrıştırıcıyı getirmeye giderken, yolda bir anda çoban kelimesinden türeme “Chobani” markası aklına geldi.

ULUKAYA, Chobani yoğurdunu koruyucu madde, yapay tatlandırıcı, yapay renklendirici veya jelatin kullanmadan ve sadece büyüme hormonu verilmeyen ineklerden sağılan sütleri kullanarak üretti. Reklama ayıracak bütçesi olmadığı için para ve zaman yatırımını ürünün ambalajına yaptı. Kâse şeklinde yeni bir ambalaj geliştirerek, markasının tasarım ve renkleriyle diğer yoğurtlardan farklı görünmesini sağladı. Chobani yoğurdu ilk etapta; sade, vanilyalı, çilekli, şeftalili ve yabanmersinli çeşitleriyle piyasaya sürüldü.

ULUKAYA, Chobani yoğurtlarını herkesin satın alabilmesini istiyordu. Bu nedenle, ürünün pazarlanmasında butik dükkânlardan ziyade büyük marketlerin ve ülke genelinde yaygın zincir marketlerin süt ürünü reyonlarını hedef alarak, markanın hızla büyümesini ve tüketiciler tarafından benimsenmesini kolaylaştırdı.

2007 Ekim ayında, birkaç yüz kâselik ilk Chobani sevkiyatı, Long Island’daki bir bakkala yapıldı. Bakkal ertesi hafta tekrar sipariş verdi.

ULUKAYA’nın başlangıçtaki ticari yaklaşımı, büyük şirketlerin kullanmadığı stratejiler içeriyordu. Yeni kurduğu şirketi, marketlere raf kirası ödeyecek durumda değildi. Dolayısıyla ULUKAYA, ürününü raflara koyabilmek için marketlere nakit yerine yoğurt ile ödeme yaptı. Ayrıca, yoğurdu satıldıkça raf kirasını zaman içinde ödeme imkânını da pazarlığa dâhil etti. Marketlerde yoğurdunu müşterilere tattırarak, beğenenlerin hemen satın almasını sağladı. Yoğurdu beğenen müşterilerden olumlu telefonlar gelmeye başlayınca, geleneksel pazarlamaya ayıracak bütçesi olmayan ULUKAYA, küçük ekibine; blogger’lar, Facebook, Twitter gibi sosyal medya araçlarıyla tüketicilerle sürekli ve doğrudan iletişim halinde olma talimatı verdi. 2010’da CHOmobile adını verdiği bir tadım kamyonuyla ABD’nin dört bir yanında festival, resmîgeçit ve yoğunlukla ailelerin katıldığı diğer etkinliklerde bedava yoğurt dağıttı. İlk yıl, tadım kamyonundan 150 bin adet Chobani yoğurdu dağıtıldı.

2009’da Stop & Shop ve ShopRite zincir marketleri, Chobani yoğurdu satmaya başladı. 2009’un ortalarında, haftada 200 bin kâse Chobani yoğurdu satılıyordu. Aynı yıl, indirimli mağaza zincirlerinden BJ’s Wholesale Club ve Costco‘nun da Chobani satmaya başlamasıyla büyük bir atılım gerçekleşmiş oldu.

Büyüdü ve Bir Amerika Devi Oldu

2009’da BJ’s ve Costco’nun da Chobani satmaya başlamasının ardından şirketin satışları 2013’e kadar her yıl ikiye katlandı. Avustralya ve Asya pazarlarına göz diken ULUKAYA, 2011’de Melbourne’lu süt ürünleri üreticisi Bead Foods’u satın alarak Chobani yoğurdunu Avustralya’da üretmeye ve satmaya başladı. 2012 ortalarında 88,5 milyon dolarlık bir büyüme projesi başlatarak New York eyaletinin kuzeyindeki tesisinin bitişiğinde yaklaşık 40 hektarlık bir arazi satın alarak burada 7,5 dönümlük bir ek tesis inşa etti. Büyüme finansmanının 1,5 milyon dolarlık kısmı New York eyaletinin hibelerinden karşılandı.

Süzme yoğurdun her kâsesinde normal yoğurda oranla üç katı süt kullanıldığından, Chobani’nin sürekli genişleyen pazarıyla ve sürekli artan süt talebiyle başa çıkabilmek için şirket 450 milyon dolarlık bir yatırımla 2012 Aralık ayında ABD’nin Idaho eyaletindeki Twin Falls’da dünyanın en büyük yoğurt fabrikasını açtı. 2012’de 1 milyar dolardan fazla satış yapan Chobani aynı yıl dünyanın lider yoğurt markası oldu. ULUKAYA bu başarısıyla 2012 başlarında dünyadaki milyarderler arasına katıldı. Serveti 2015 yılı itibarıyla 2,00 milyar dolardır.

ULUKAYA 2010 yılında çocuklar için tasarlanmış yoğurt olan Chobani Champions ile başlayarak markasına yeni ürünler eklemeye yöneldi. 2013’te küçük kâselerde yer alan çikolatalı Chobani Bite; üzerine dökülecek malzemelerin kâsenin ayrı bir bölmesinde sunulduğu Chobani Flip ve sadece doğal bileşenlerden imal edilen ilk ve tek 100 kalorilik yoğurt olarak pazarlanan Chobani Simply 100 takip etti. ULUKAYA 2014’te yoğurdu, kırık yulaf ve meyve karışımı olan Chobani Oats’u; kavunlusu ve pembe greyfurtlusu da olan sezon çeşitlerini; tatlı yerine sağlıklı alternatif Chobani Indulgent’ı; ocakta ve fırında pişirmeye yönelik %4 yağ içerikli sade yoğurdunu piyasaya çıkardı.

ULUKAYA 2012’de Manhattan’ın önemli semtlerinden SoHo’da, perakende yoğurt kafesi Chobani SoHo’yu açtı. Bu kafede taze Chobani yoğurt çeşitleri ve gurme malzemeler kullanılarak hazırlanmış çeşitli sandviç, çorba ve kahve seçenekleri sunuluyor.

Ürünün Avustralya’da elde ettiği başarı üzerine Chobani 2014’te Singapur, Malezya ve Panama’dan başlayarak dağıtım alanına Asya ve Latin Amerika’yı da dâhil etti. Karayipler’e yönelik planlarının da olduğunu duyuran şirket, büyümesini ve en yeni ürünlerinin tanıtımını finanse etme amacıyla Nisan 2014’te özel sermaye şirketi TPG ile 750 milyon dolarlık bir yatırım için anlaşma yaptı.

2016 yılının Mart ayında Chobani, yeni ve mevcut ürünlerine olan yoğun talebi karşılayabilecek üretim kapasitesine ulaşma hedefiyle; Idaho, Twin Falls’daki tesisine 100 milyon dolar yatırım yapacağını duyurdu. Yeni yatırımla; Chobani’nin en hızlı büyüyen yoğurt ürünü “Flip” için üç adet üretim hattı ile ve Chobani Meze Dip’leri ve yoğurttan yapılan içecek çeşitleri için de yeni teçhizat satın alacağını açıkladı.

2015 ortalarında Ulukaya, nispeten yeni bir pazar olan lüks kahve pazarında diğer kahve markalarıyla rekabet halinde olan La Colombe Coffee Roasters’ın çoğunluk hissesine sahip oldu. Hamdi Ulukaya, Forbes Türkiye’nin 2017’de hazırladığı “En Zengin 100 Türk” listesinde 1.7 milyar dolarlık servetiyle 12. sırada yer almaktadır.

ULUKAYA Türkiye ve Suriye’deki Yardım Çabalarına Katkılarıyla Biliniyor

2014’te ULUKAYA Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine 2 milyon dolar bağışlamayı taahhüt etti. Niyeti Irak ve Suriye’de zulüm gören insanlara acil yardım sağlamak ve dünya genelinde hayırsever kişi ve kuruluşların mültecilere nasıl yardımcı olabileceklerini araştırmaktı.

Mayıs 2015’te Ulukaya servetinin çoğunu, dünyanın her yerindeki mültecilere bağışlayacağını ilan etti. Bağışın taahhüdünü Warren Buffet ile Bill Gates tarafından kurulan The Giving Pledge kampanyası çerçevesinde yaptı. The Giving Pledge kampanyası milyarderlerin servetlerinin en az yarısını ya hayattayken ya da vasiyetnamelerinde bağışlamalarını istiyor.

ULUKAYA çoğunluğu Suriyeli olan mültecilerin durumunu bizzat görmek için Eylül 2015’te Yunanistan’ın Midilli adasına gitti.

2015’te mültecilere yardım için Tent (Çadır) adlı bir vakıf kuran ULUKAYA, mülteci krizinin çözümüne daha yenilikçi yöntemler getirmek, bilgi ve tecrübelerini mültecilere yardım için devreye sokmak ve mültecilere iş verme olanaklarını araştırmak için daha fazla sayıda şirket ve girişimcinin kolları sıvadığını görmek istediğini belirtti. ULUKAYA New York eyaletinin kuzeyindeki ve Idaho eyaletinin Twin Falls kentindeki Chobani fabrikalarında Asyalı, Afrikalı ve Orta Doğulu mültecilere bir süredir iş veriyor.

ULUKAYA 2016’da Dünya Ekonomi Forumu’nun İsviçre, Davos’taki toplantısına katılarak mültecilere yardım amaçlı yeni girişimler başlattı; siyasi liderlere ve iş dünyasının liderlerine daha fazla gayret göstermeleri için çağrıda bulundu.

Onlarca ödül sahibi Hamdi ULUKAYA 25 Ocak 2018 tarihinde New York’ta sade bir törenle Louise Vongerichten ile evlendi. Ulukaya çifti, Amerikan yasalarına göre gerçekleştirilen nikâhın ardından Türkiye’nin New York Başkonsolosluğu’na giderek Türk yasalarına göre de evliliklerini resmîleştirdiler.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.