CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül İliç’te meydana gelen maden faciasını araştırmak üzere kurulan meclis araştırma komisyonunun 28 Mayıs 2024 tarihinde yaptığı toplantıya ilişkin açıklamada bulundu. Milletvekili Sarıgül aynı zamanda 2. Toprak kaymasını da değerlendirdi.
CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül İliç’te meydana gelen maden faciasını araştırmak üzere kurulan meclis araştırma komisyonunun 28 Mayıs 2024 tarihinde yaptığı toplantıya ilişkin açıklamada bulundu. Milletvekili Sarıgül aynı zamanda 2. Toprak kaymasını da değerlendirdi. Milletvekili Mustafa Sarıgül basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Dün saat 14.45 civarında İliç’te yeni bir kayma yaşandı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Ancak çevreye zarar verip vermediğinin araştırılması lazım.
13 Şubat 2024 tarihinde yaşadığımız faciayla ilgili 2. bilirkişi raporu açıklandı. Bu rapor facianın yaşanmasında etkili olan faktörleri ve hataları saymış ve bu “kazada kaçınılmazlık unsuru bulunmadığı” görüşüne varmış. Yani “bu bir kaza değil göz göre göre gelen bir faciadır” diyor.
DİĞER MADENLER İLİÇ’TEN GÜVENLİ Mİ?
O zaman bizim şu soruyu sormamız ve gereğini yapmamız lazım: 19 yerde altın madeni işletiliyor, bu madenler İliç’ten güvenli mi? Bugünkü toplantıda Sayın Candan Gökçeoğlu hocamızı dinleyeceğiz. 13 Şubatta yaşadığımız facianın bir daha yaşanmaması için ne yapmamız lazım geldiğine ilişkin önerilerini alacağız. Bunun gereğini de siyasi iktidarın yerine getirmesi lazım. TBMM görevi de siyasi iktidarı bu konuda takip etmek, denetlemek olmalı. Demokrasinin gereği budur. TBMM’nin denetim mekanizmalarının en önemlisi meclis araştırması komisyonlarıdır. Komisyon olarak böylesine önemli bir görevi üstlendik. Bu görevimizi, iyi niyetle, ciddiyetle ve insani hassasiyetle yerine getiriyoruz. Bakanlıkları, bilim adamlarını dinledik. Olay yerine gittik. Benzer madenleri görmeye gideceğiz. Burada hiçbirimiz siyasi bir hesap içerisinde değiliz.
KOMİSYONUN RAPORU, AKLAMA AMAÇLI BİR RAPOR OLMAMALIDIR
İnşallah bu faciayla ilgili net bir rapor ortaya koyarız. Ortaya çıkacak raporun tarafsızlığı, şeffaflığı tartışılmamalıdır. Sadece suçlayan bir rapor olmadığı gibi aklama amaçlı bir rapor da olmamalıdır. Ortaya çıkacak rapor, ülkemizde bir daha bu tür acıların yaşanmamasını sağlamalıdır. Bu raporun arşivlerde kalmamasını sağlamamız lazım. Bu görev iktidar, muhalefet demeden hepimize düşüyor. Çünkü facialar, felaketler parti ayrımı yapmıyor.”