SON DAKİKA
hava
Google News

MİLLETVEKİLİ SARIGÜL: NEYİMİZ EKSİK? BULALIM, BULDUĞUMUZ SONUÇLARI HAYATA GEÇİRELİM

Son Güncelleme :

04 Temmuz 2024 - 13:33

/ 221 views kez okundu.
reklam
MİLLETVEKİLİ SARIGÜL: NEYİMİZ EKSİK? BULALIM, BULDUĞUMUZ SONUÇLARI HAYATA GEÇİRELİM
reklam

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, İliç’te meydana gelen maden faciasını araştırmak üzere kurulan TBMM İliç Araştırma Komisyonunun 3 Temmuz 2024 tarihinde yaptığı toplantıya ilişkin bilgiler verdi.

 

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden faciasını araştırmak üzere kurulan TBMM İliç Araştırma Komisyonunun 3 Temmuz 2024 tarihinde yaptığı toplantıya ilişkin bilgiler verdi.  Meydana Gelen Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, toplantıda farklı üniversitelerden akademisyenleri dinledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Okay Aksoy, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Görkem Akıncı, Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Güzin Gülsev Uyar Aksoy ve Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksek Okulu İnşaat Bölümü’nden Prof. Dr. Celalettin Şimşek komisyona sunum yaptı.

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, komisyon toplantısının başında yaptığı konuşmada, 18 Nisan 2024 tarihinde çalışmalara başladıklarını, bugün 12. Toplantıyı yaptıklarını belirterek, “Bugüne kadar yaklaşık 75 kişiyi dinledik. 8 bine yakın doküman komisyonumuza iletildi.” dedi.  Sarıgül, konuşmasına şöyle devam etti;

On üç Şubat tarihinde gerçekten benim de doğduğum o topraklarda İliç’te maden sahasında ne yazık ki arzu etmediğimiz bir olay gerçekleşti. Dokuz tane evladımızı, dokuz tane canımızı can Erzincan’da kaybettik. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu olayın araştırılması için uzun yıllar sonra ilk defa bir parti farkı gözetmeden böylesine bir olayı üstlendi ve bir komisyon kuruldu. Bizler de Türkiye Büyük Millet Meclisi adına bu olayları detaylı bir şekilde detaylı bir şekilde inceleyip sebebiyetleri, sorunları, problemleri nedir? Daha sonra da çözüm yolları nedir? Bunlara detaylı bir şekilde bakmamız lazım. Ama bu felaketin sebeplerini, sorumlularını ortaya çıkarmak, böylesine bir felaketin tekrar olmaması için, alınması Gereken tedbirler nedir? Bunların üzerinde de durmamız lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak farklı siyasi partilere mensup milletvekili arkadaşlarımızla birlikte iyi niyetle çok önemli ölçüler içerisinde, insani hassasiyetleri de yerine getirerek görevimizi de ifade etmeye çalışıyoruz. Bunlar üzerinde de gerçekten bakıyoruz ve planlıyoruz. 18 Nisan tarihinde çalışmalara başladık bu önemli ve değerli bugüne kadar komisyonumuz yetmiş beş arkadaşımızı dinledi. Sekiz bin sayfanın üzerinde de bir doküman hazırlandı. Bakanlıklar geldi, sizler gibi çok değerli akademisyen hocalarımız geldi. Olay yerine gittik. Benzer madenleri gördük. Altın madeni işleten şirketlerin de yöneticilerini dinledik. Bu arada faciadan sonra iki tane de bilirkişi raporu açıklandı. Liç projeleri hatalı yapılmış, liç yığını fazla yükleme yapılmış diye o bilirkişi raporlarında da bunlar mevcut. Ama buraya kadar buraya gelen hiçbir bakanlık üzülerek ifade ediyorum ki sorumluluğu üstlenmedi. Bizim şunu şöyle yapmamız gerekir. Bunu böyle yapmamız lazım burada şunları eksik bıraktık gibi bakanlıklardan böyle bir kelime kullanmadık. Buradan sevgili mücadele arkadaşım Deniz Yavuz Yılmaz’ın deyimiyle üç bakanlıkta şunu gördü. Ben görmedim, ben duymadım ve ben gerçekten bilmiyorum şeklinde savunmalar yapıldı ve bakanlıklar sorumluluktan kaçtı. Sorumluluğu her bakanlık gerçekten birbirinin üzerine adeta atar gözüktü. Komisyona verilen bilgilere bakıyorum. Gerek yetkililer, gerekse kanunlarımız, denetimler iyi yapılmadı ve kaynaklar da yeteri kadar kullanılmadı gibi konularla karşı karşıyayız. Peki soruyorum. Böyle olunca akademisyen hocalarımızdan da ricam şu, bilimsel, entelektüel verileriniz çok önemli ama biz sizlerden İliç’e gelip İliç’te böylesine bir olay neden olduğu, bunların altında yatan gerçekler nedir? Böyle bir olayda dokuz tane canımızın kaybedilmesinden hiçbir akademisyen hocamızın yani genel bilgiler önemli, değerli, çok teşekkür ediyoruz. Ama sonuçta burası bir okul değil, burası bir sınıf değil yanlış anlamayın hocalarım. Ben de öğretmenim benim de sınıfta çok talebelerim oldu, çok öğrencilerim oldu. Ama biz burada biraz da somuta inmemiz lazım. Yani İliç’te dokuz tane hemşehrimizi, dokuz tane yurttaşımızı niye kaybettik? Bunlar üzerine de birazcık konuşmamız lazım. Burada sendikaları dinledik. Sendikalar önemli Kimse maden çıkarılmasın, heba edilsin demedi. Sendikalarımız da dahil olmak üzere. Ancak bu maden çevreye zarar vermeden insan hayatına önem vererek milli menfaatlerimize uygun ölçüler içerisinde mutlaka çıkarılması gerektiği konusunda sendikalarında görüşleri oldu. Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de, İsviçre’de, Danimarka’da neden buna benzer kazalar olmuyor da Türkiye’mizde buna benzer kazaları konuşuyoruz diye bu sorular da biz kendi kendimize soruyoruz. Acaba bu kazılar olması da neyimiz eksik? Denetim mi yönetim mi eksik, donanım mı eksik, acaba bilgimiz mi eksik? Bu soruların cevaplarını arıyoruz. Değerli hocalarım, sizlerden ricamız bundan sonraki değerli hocalarımız bu sonuçların hayata geçmesi için geçen hafta burada dinlediğimiz Öz Maden İş Sendikası Genel Başkanı Sayın Fahrettin Kütükçü şöyle bir laf etti. ‘’Madencilerin kanunları kanla yazılır.’’ dedi. Biz bu kanunları kan ile yazmayalım. Kimsenin burnu kanamadan alınması gereken tedbirleri mutlaka alalım. Bu doğrultular içerisinde güzel bir şey söylediniz Sayın hocam, bilgi birikimimizi revize etmeliyiz dediniz. Bu benim için değerliydi. Algı değil, bilgiye önem vermeliyiz dediniz. Bu da kıymetliydi. Maden sahasına çocuk girmesin dediniz. Bu çok önemli bir olaydı. Acaba bu çocuk girmemesi patlamayla ilgili mi söylediniz? Yoksa başka bir siyanürle ilgili başka bir bulgularınız var. Onlarla ilgili mi söylediniz? Bunu da bir açarsanız çok memnun olurum. Bir de şeyi söylediniz. Elektronik patlama yapılmasının yararlı olduğunu söylediniz. Maliyetler yüksek olduğu için elektronik patlama yapılmıyor diye bahsettiniz. Bir de Sayın başkanımız Sayın Bakanımızdan da önemle rica ediyorum. Dokuz tane canımızın onlar kolay bir şey değil. Orada çok çektik. Çok çalışmalar oldu. Düşünün ki o dokuz tane sabahleyin gidip de çoluğunun çocuğunun rızkını kazanmaya çalışan evlatlarımız maalesef bugün hak dünyadalar. Onların da bir annelerini, babalarını, komisyonumuz lütfederse gelmek isteyenler olursa onları da lütfederseniz, buraya çağırıp bir dinlersek, vicdani olarak da son derece mutlu oluruz. Bunu ben çok değerli olarak buluyorum, komisyonumuzun da takdirini sunuyorum. Bu noktada da arkadaşlarımızın da hazırlamış olduğu bir önergeyi de size takdim etmek istiyorum ama takdir yüce heyetimizin. Çünkü sonuçta onların bir annelerini, babalarını, yakınlarını inşallah bir dinlemiş oluruz. Bir de orada bir aktivist ve gerçekten çevreye duyarlı olan Sayın Sedat Cezayirlioğlu var. Onun da lütfen komisyonda dinlenirse bundan dolayı da çok mutlu olurum. Komisyonumuza çok teşekkür ediyorum. Komisyon üyesi arkadaşlarıma da ben şunu ifade etmek istiyorum. Bu parlamentoda mekânları cennet olsun Sayın Erbakan Hoca’mla, Sayın Bülent Ecevit’le, Sayın Özal’la, Sayın Demirel’le çalışan bir arkadaşınızım. Demokraside farklı görüşler olacak. O farklı görüşleri hepimiz saygı, sevgi ve tahammül gösterirsek parlamentonun çalışmasının önünde bu şekilde planlamış oluruz. İki rejimden Allah’ım bizi korusun. Biri komünizm bir tanesi de faşizm Demokrasi çok önemli bir şey. Demokrasinin kıymetini inşallah hep birlikte bilelim ve bunu hep beraber değerlendirelim. Evet, iki rejim de doğru bir rejim değildir. İki rejimde problemli bir rejimdir. Türkiye’yi bu noktaya getiren bu toplantıları bize yaptıran demokrasidir. Hepimiz demokrasiye en iyi şekilde sahip çıkmakla mükellefiz. Hocalarımı saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz şeref verdiniz efendim

 

 

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.