Araştırmacı – Yazar Hayati İnanç Erzincan Gönüllü Gençler Derneği’nce düzenlenen programa katılarak “Aile ve Gençlik” konulu konferans verdi. Erzincan Valisi Ali Arslantaş’ın da katıldığı konferansa ilgi yoğun oldu
Bir birinden anlamlı konuşmaları ve şiirleri ile ilgi gören Araştırmacı Yazar Hayati İnanç, Erzincan’da “Aile ve Gençlik” konulu konferans verdi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferans vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Konferansı Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Abdullah Akın Çiçek, bazı kamu kurum müdürleri ile çok sayıda üniversite öğrencisi ve vatandaşlar dinledi.
Konferans öncesi Gönüllü Gençler Derneği üyeleri tarafından müzik dinletisi yapılarak, derneğin faaliyetleri hakkında kısa tanıtım videoları izlendi. Dernek başkanı Faruk Kocatürk ve Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun’un selamlama konuşmalarından sonra kürsüye gelen Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Konferansa olan yoğun ilginin mutluluk verici olduğuna dikkat çekerek, “Yeni Bir Gün Evinde Yeni Bir Hayat Projesi kapsamında düzenlenen konferansta sizlerle bir arada olmanın memnuniyeti içerisindeyim” dedi
“Saygıdeğer Hocam Hayati İnanç’ı bir kez daha şehrimizde ağırlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Hayati İnanç hocamızın değerler üzerine inşa ettiği bilgisi, birikimi, dedenin mesajını toruna aktarmadaki mahareti, inanıyorum ki gençlerimiz, hemşehrilerimiz ve bizler için ufuk açıcı olacaktır” diyen Erzincan Valisi Ali Arslantaş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Aile kurumu, üç sacayağı üzerindedir: Din, kültür ve hukuk. Ailenin kuruluş amaçları arasında neslin devamını sağlamak, haramdan korunmak, Allah’ın emirleri doğrultusunda bir hayat sürmek, hukuki anlamda kadının mağdur edilmesini önlemek ve onun haklarını korumak, yaşamı kolaylaştırmak, kültürel değerleri aktarmak vardır. Dolayısıyla bu kurumu iyi anlamak için din, kültür ve hukuku temel alarak aileyi tarihsel bağlamında incelemek zorundayız. Toplumsal yaşamda kopukluklar yoktur, devamlılık vardır. Bizi şekillendiren, belirli kalıplarda yaşamamızı, düşünmemizi, hareket etmemizi sağlayan geçmişi öğrenmek; bugünü anlamak ve geleceği şekillendirmek açısından önem arz etmektedir. Ailelerimiz gençlerimizi tüketen değil zihinsel olarak besleyen, zayıflatan değil güçlendiren, bıktıran değil, yaşama sevinci aşılayan, yok sayan değil saygı duyan, inciten değil değer veren anlayışta olursa; huzurlu bir aileye, dolayısıyla donanımlı gençliğe, nihayetinde de güçlü bir şekilde yarınlara ulaşacağız. Çünkü hiç bir şey çocuklarımızın yüzündeki tebessümden kıymetli ve mutluluk verici değildir.
Sorunlu gençler değil sorumlu gençler yetiştirmek istiyorsak aile müessesini güçlendirmeye, bilinçlendirmeye, desteklemeye devam edeceğiz. Zira suç işleyen gençlere baktığımızda, uyuşturucu bağımlısı gençlerin hayatlarını incelediğimizde, ailede yaşadığı travmatik olayların etkisini görmekteyiz. Çocuklarımıza, gençlerimize iyi bir gelecek hazırlamak her şeyden önce ahlaki ve sosyal bir sorumluluktur. Bizler, her bir gencimizin geleceğe umutla bakması, saygın bireyler olarak gelecekte önemli makamlara gelmesi ve üretim çarkının öznesi olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Ailelerimizin ve bizlerin gurur duyacakları gençlerle geleceğimizi inşa edeceğiz. Bu kapsamda yürütülen gerek SODES projeleri, gerek PRODES projeleri özellikle dezavantajlı kesimlerin eğitimi, kariyeri, donanımlı bireyler olarak yetişmesi için sürdürülüyor. Yaptıkları güzel çalışmalarla pek çok gencimizin zararlı alışkanlıklara yönelmesine engel olan ve bu kötü alışkanlıklara yakalanmış birçok gencimizin de kurtulmasını sağlayan Erzincan Gönüllü Gençler Derneğimiz tarafından sürdürülen Yeni Bir Gün Evinde Yeni Bir Hayat projesinin de zararlı alışkanlıklarla mücadele etmede gençlerimize çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Toplumsal sorumluluğun farkında olmak, gençlik enerjisini iyiliğe ve fedakârlığa adayabilme gücünü göstermek, beklediğimiz ve özlediğimiz gençliğin özellikleridir. Geleceğe umutla bakmamıza vesile olan bu gençleri yetiştiren annelere, babalara ve iyiliğin dünyada hala yaşadığına olan inancımızı diri tutan Erzincan Gönüllü Gençler Ekibine şahsım ve Erzincan halkı adına teşekkür ediyorum.
Yeni Bir Gün Evinde Yeni Bir Hayat Projesi’nin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hayati İnanç hocamızın anlatacaklarından önemli dersler çıkarmamızı temenni ediyorum. Hocamızdan rol çalma pahasına ona aşık geleneğindeki usulle bir ayak veriyorum. Malumlarınız Divan şiirinde hikemî tarzın öncülüğünü yapan Nâbî, Halep’te yaşadığı dönemde, yedi yaşındaki oğlu Ebu’l-hayr için bir öğüt kitabı yazıp adını Hayri-name koyar. Bu eser, daha çok Hayriyye adıyla bilinmektedir. Nâbî, Hayriyye adlı mesnevisiyle oğlunu hayata hazırlamayı, mutluluğu yakalayabilmesi ve sıkıntılardan uzak kalabilmesi için ona birtakım öğütler vermeyi amaçlamıştır. Mesnevide oğluna, hayatta karşılaşacağı hemen her konuda öğütler veren Nâbî, aile konusunda da tavsiyelerde bulunmuş; evlilik, eş seçimi, aile hayatı, çocuk sahibi olmak gibi meselelere oldukça geniş bir yer ayırmıştır. Bu gün bu mesajları da kapsayan dolu dolu bir programa şahitlik edeceğimizi düşünüyorum.
Medeniyetimizin aşk ve estetiğinden haberdar, mana ve ruhundan nasipdar, irfan ve kültüründen hissedar nesiller yetiştirmemiz dileğiyle sizleri sevgiyle muhabbetle selamlıyorum” dedi
Erzincan Gönüllü Gençler Derneği organizasyonu ile ücretsiz olarak düzenlenen “Aile ve Gençlik” konulu konferansta evlenecek olan çiftlere önemli nasihatlerde bulunan Araştırmacı-Yazar Hayati İnanç, “Genç kız ve erkek kardeşlerime eş seçimi yaparken süse değil kız kardeşlerimiz çocuklarına baba, erkek kardeşlerimizde çocuklarına anne seçimi yaptıklarına dikkat etsinler” dedi.
Araştırmacı Yazar Hayati İnanç, Halk edebiyatından, Divan edebiyatından ve yakın tarih döneminin önemli şairlerinden bolca örnekler vererek gerçekleştirdiği konuşmasında gençlik yıllarında yaşadığı ve yaşamında önemli izler bırakan olayları konu alarak kendisini dinleyenlere keyifli anlar yaşattı. Necip Fazıl Kısakürek’i vefat etmeden önce üstadın 79 yaşındayken ve kendisinin bir üniversite öğrencisi olarak İstanbul’da okuduğu dönemde görmeyi çok istediğini, üstadın evini bildiği halde buna muvaffak olamadığını derin bir üzüntü içerisinde anlatan Hayati İnanç, Necip Fazıl Kısakürek’in vefat haberini bir gazetede gördüğünü söyleyerek, “Gazetede yazan iki mısra beni çok etkiledi. Bu mısralarda Necip Fazıl Kısakürek’e ait şu ifadeler yer alıyordu dedi: “Ey genç adam yolumu adım adım bilirsin, Erken gel beni evde bulamayabilirsin.”
Peygamber efendimizin aile hayatından kesitler sunarak, İslam’da aile saadeti, sevgi ve aşk üzerine bulunan muhabbetin hiçbir yerde olmadığına dikkat çeken Hayati İnanç, “Avrupalı, Batılı bana aşkı anlatmasın. Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam’ın, sahabeyi kiram’ın aile hayatına ve eşleri arasındaki muhabbete baksın. Gerçek saygıyı, sevgiyi ve aşkı görürler. Sevgili gençler sizde aşkı sevgiyi batılıdan değil, kendi peygamberinizden ve kendi tarihinizde yaşamış eşleri ile büyük bir aşk ve sevgi ile birbirlerine bağlanmış büyüklerimizin hayatlarını okuyarak öğrenin” dedi. Konuşmasının son bölümünde gençlere gördükleri zorluklar karşısında yılmamalarını, her zorluğun bir tecrübesi ve yaşamı tatlandıran bir acısı olduğunu ifade eden Araştırmacı Yazar Hayati İnanç, “Sabredin. Çok okuyun. Zorluklar karşısında yılmayın. İsyan etmeden mücadele edin. Her karanlığın sonunda bir ışık, her gecenin ardından bir sabah olduğunu unutmayın” mesajını verdi.
Haber: Haber Merkezi
