Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı’nda, “adalete erişim ve mevzuat”, “politika ve koordinasyon”, “koruyucu ve önleyici hizmetler”, “toplumsal farkındalık” ile “veri ve istatistik” olmak üzere 5 temel hedef koyduklarını belirterek, “Toplumsal farkındalık belki önleyici koruyucu hizmetlerinde temelini oluşturan bakış açısı. Mücadeleyi etkin kılacak bir toplumsal bakışın olması gerektiği tartışmasız önümüzde duruyor.” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı’nda, “adalete erişim ve mevzuat”, “politika ve koordinasyon”, “koruyucu ve önleyici hizmetler”, “toplumsal farkındalık” ile “veri ve istatistik” olmak üzere 5 temel hedef koyduklarını belirterek, “Toplumsal farkındalık belki önleyici koruyucu hizmetlerinde temelini oluşturan bakış açısı. Mücadeleyi etkin kılacak bir toplumsal bakışın olması gerektiği tartışmasız önümüzde duruyor.” dedi. Bakan Yanık yaptığı konuşmada;
‘’Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı’nda, “adalete erişim ve mevzuat”, “politika ve koordinasyon”, “koruyucu ve önleyici hizmetler”, “toplumsal farkındalık” ile “veri ve istatistik” olmak üzere 5 temel hedef koyduklarını ifade eden Yanık, bu kapsamda, 28 strateji, 227 eylem belirlediklerini anlattı. Bakan Yanık, “1’inci hedefimiz, adalete erişim ve mevzuat. Kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal dayanağın çok güçlü, etkin ve gerçekçi olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Öncelikle bir defa mevzuat altyapısını gözden geçirerek varsa eklenmesi, düzenlenmesi gereken noktaları tamamlayacağız. Sonra mağdurların adalete hızlı erişimini sağlayacak mekanizmaları yeniden gözden geçireceğiz. Bu sadece bizim bakanlığımız değil; diğer kurum ve kuruluşlarla bir arada yürüttüğümüz adalete erişim ve mevzuat konusu, 1’inci hedefimiz. 2’ncisi, politika ve koordinasyon. Buradan muradımız şu; bütün kamu kurum ve kuruşlarının kadına şiddetle mücadelede bir bakış açısının olması ve bunun bir tarafında yer alması. 3’üncüsü, her ulusal eylem planında yer verdiğimiz koruyucu ve önleyici hizmetler. 4’üncü hedefimiz, toplumsal farkındalık. Bu belki önleyici koruyucu hizmetlerinde temelini oluşturan bakış açısı. Hiç ortaya çıkmadan veya ortaya çıktıktan sonraki mücadeleyi etkin kılacak bir toplumsal bakışın olması gerektiği tartışmasız önümüzde duruyor. Bununla alakalı toplumun çok farklı kesimleri, kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında eğitim programları, farkındalık programları ile destekliyoruz ve buralara ulaşmaya çalışıyoruz. 5’inci hedefimiz, veri ve istatistik.” Şiddetin çok boyutlu ve çok kapsayıcı bir biçimde değerlendirilmesi ve mücadele yöntemlerinin de kapsamlı şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayan Bakan Yanık, “Bir yerde kadın şiddete uğruyorsa o bütün toplumun meselesidir. Nitekim sonuçları itibarıyla öyle de oluyor.” dedi.
“Mücadele sonuç veriyor”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yanık, bir gazetecinin kadın cinayetlerinin sayısına ilişkin sorusunu, “Maalesef 2019’da 337, 2020’de 268, 2021’de 309 kadın cinayeti vuku bulmuş. 2021’in ilk 10 ayında 242, 2022’nin ilk 10 ayında 225 kadın cinayeti yaşanmış. Dolayısıyla 2021’in ilk 10 ayına göre baktığımızda, 2022’de yaklaşık yüzde 7 azalış var. Mücadele sonuç veriyor. Sonuç verdiği için de bizim bu mücadeleyi çok daha kararlılıkla sürdürmemiz gerekiyor.” şeklinde yanıtladı. Nikahlı veya boşanmış eşe karşı işlenen suçların katalog suçlar çerçevesine alınmasının önemli olduğunu dile getiren Yanık, bu suçlarda tutuklanmanın kolaylaştırıldığını, yani suçun kadınlara karşı işlenmesinin artık ağırlaştırıcı sebep anlamına geldiğini belirtti. Kadın konukevlerinden yararlanmak isteyip de dışarıda kalan olmadığını ifade eden Yanık, “Kadın konukevlerinin kapasitesi yüzde 75 civarında. Buralar mümkün mertebe atıl kalmasını istediğimiz yerler. Ne kadar az olursa bizim için o kadar iyi.” diye konuştu. Çok yüksek güvenlik sağlanması gereken kadınlar için de ihtisaslaşmış kadın konukevlerini hayata geçirdiklerini aktaran Yanık, 15 ilde 17 ihtisaslaşmış kadın konuk evi çalışması olduğunu söyledi.
“687 vaka aktif olarak takip ediliyor”
Bakan Derya Yanık, tedbir kararlarının faili kışkırtıcı etkisinin olup olmadığına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
“Kadın cinayetlerinin yüzde 8’e yakınının koruma kararı altında yaşandığını görüyoruz. Yüzde 92’sinin böyle bir başvurusu yok. Dolayısıyla tedbir kararlarının kışkırtıcı etkisi olduğunu söylemek hem veriler anlamında doğru değil hem de mücadelenin sıhhati açısından çok gerçekçi değil.” Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinden (ŞÖNİM) hizmet alan kişi sayısına ilişkin soruya Yanık, “ŞÖNİM’lerden 2012’den 2022’ye kadar 1 milyon 92 bin 414 kadın, 93 bin 459 erkek, 124 bin 156 çocuk olmak üzere 10 yılda toplam 1 milyon 310 bin kişi hizmet almış.” yanıtını verdi.
Elektronik kelepçe ile 1 Kasım 2022 itibarıyla 687 vakanın aktif takip edildiğini bildiren Yanık, 2022’de 2 bin 679 vakanın takibinin yapıldığını dile getirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, kadınların istihdama katılmasına yönelik soru üzerine de kadınların istidama katılımını teşvik etmek, varsa engelleri kaldırmak ve mesleki becerilerinin geliştirilmesi amacıyla 1879 kadını meslek edindirme kursuna gönderdiklerini, bunların 490’ının işe yerleştiğini bildirdi. Yanık, şu an yürürlükte olan ve 2021-2025 yıllarını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı’nda, “mağdur odaklı” yaptıkları çalışmaların aralıksız devam edeceğini söyledi. Bunun yanına “fail odaklı bakış açısını” da yerleştirdiklerini belirten Bakan Yanık, “Fail odaklı bakış açısı nedir? Faili, şiddet uygulamaya götüren sürecin engellenmesi. Eğer psikiyatrik problemi varsa sağlık tedbirinin uygulanması, rehabilitasyon ihtiyacı varsa rehabilitasyonun sağlanması ve failin diğer şiddeti tetikleyen sebeplerinin ortadan kaldırılması.” diye konuştu.
Yanık, kadına yönelik şiddeti oraya çıkaran sebepleri önceden tespit edip, bunlara ilişkin yapılması gereken çalışmaları önleyici bakışla ortaya koymanın önemine işaret etti. Vaka bazlı çalışmaların önemli olduğuna işaret eden Yanık, “Şiddet, nitelik itibarıyla genel görünüyor olabilir ama her bir bireyin uğradığı şiddet ve sebepleri biricik. Dolayısıyla genel geçer, kapsayıcı çözümler evet ama her bir vakanın kendi gerçekliğiyle alakalı özel çalışmalar yapılması gerekiyor ki etkin ve kalıcı sonuçlar alabilelim. Önümüzdeki süreçte 4. Ulusal Eylem Planı’mız kapsamında vaka bazlı çalışmaları da bu anlamda gündeme almış olacağız.” dedi.
Derya Yanık, kadınların eğitime erişiminin şiddeti azaltan, kadın istihdamının geliştirilmesinin de şiddeti engelleyen unsurlardan biri olduğunu ifade etti. Sadece şiddete uğrayan kişilerin değil, o kişinin etrafındaki çocuklar ve diğer aile bireylerinin de şiddet mağduru olduğunu anlatan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, şöyle konuştu:
“Biz Bakanlık olarak sağlıklı, mutlu, huzurlu aileyi toplumun temeli kabul eden bir kitleyiz. Sağlıklı, mutlu, huzurlu aileyi tesis ederken şiddetin akla bile gelmemesi gereken bir olgudan bahsediyoruz. O zaman eğer bu toplumun geleceğini, sıhhatini, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak, onların sosyal hayatlarını sağlıklı bir biçimde kurmalarını bekliyorsak, ilk ve temel hareket noktası, o ailenin içerisinde şiddetin olmaması gerektiğidir.”