Erzincan’da yeni devlet hastanesinin açılışıyla birlikte paylaşılan muayene rakamları, ilk bakışta bir başarı gibi sunulsa da gerçekte sağlık sistemindeki derin yapısal sorunları gözler önüne seriyor.
Erzincan’da yeni devlet hastanesinin açılışıyla birlikte paylaşılan muayene rakamları, ilk bakışta bir başarı gibi sunulsa da gerçekte sağlık sistemindeki derin yapısal sorunları gözler önüne seriyor. Erzincan – Yeni devlet hastanesinin açılışından yalnızca 1 ay sonra 150.000 hastaya bakılması, şehirde bir başarı göstergesi olarak sunuldu.
Oysa bu rakam, 240.000 nüfuslu bir şehirde neredeyse her vatandaşın bir ayda hastaneye başvurması anlamına geliyor. Bu da bize şunu gösteriyor:
Sorun, doktorlarda veya hastane yönetiminde değil; yıllardır uygulanan yanlış sağlık politikalarında.
Gerçek Başarı Hastane Açmak Değil, İnsanları Daha Az Hasta Etmektir
Bakanlık tarafından uzun süredir sürdürülen “hastane yap → daha çok hasta bak → daha çok poliklinik üret” anlayışı, ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Erzincan’da da hastalığı azaltmayan, sadece sayıları büyüten bir sistem ortaya koydu.
Dünya standartlarında başarı;
- Hastanelerin yükünü azaltmak,
- Halkı koruyarak hasta sayısını düşürmek,
- Koruyucu hekimliği güçlendirmektir.
Bizde ise poliklinik sayısı arttıkça başarı var sanılıyor.
Oysa Erzincan’daki tablo tam tersini gösteriyor: Halk giderek daha hasta hale geliyor.
Yeni Hastane Yetersiz Açıldı: Bu Bir Planlama Hatasıdır
Şehirdeki hekimler ve hastane yönetimi üzerine düşeni fazlasıyla yaparken, asıl sorun planlama aşamasında yapılan merkezi hatalar:
- Türkiye’nin diğer illerinde yeni hastaneler şehir dışına, genişleme alanı olan bölgelere yapılırken;
Erzincan’daki hastane daha açıldığı gün bazı birimleri taşıyamayacak şekilde planlandı.
- Göz Hastalıkları, KBB, Psikiyatri, hatta Ultrason gibi temel görüntüleme hizmetleri bile eski hastanede bırakılmak zorunda kaldı.
- Vatandaş yeni hastanede muayene olup tetkik için tekrar eski hastaneye gitmek zorunda kalıyor.
Bu durum; hekimlerden veya yöneticilerden değil, bakanlığın yetersiz fizibilite çalışması ve aceleci açılış politikasından kaynaklanıyor.
Erzincan’daki Hastalık Yükünü Artıran Asıl Faktörler: Çevresel Riskler
Erzincan’da her yıl artan solunum hastalıkları, kronik hastalıklar ve kanser riskleri; sadece sağlık hizmetiyle açıklanamayacak kadar ciddi.
Bunun altında yine yetersiz çevre politikaları yatıyor:
- Altın madeni faaliyetlerinin bölgesel etkileri
Ağır metal ve kimyasal riskleri konusunda yeterli ve şeffaf çevresel denetim yapılmaması, halk sağlığı açısından önemli bir tehdit oluşturuyor.
- Denetimsiz tarım ilaçlamaları
Tarım alanlarında hangi ilaçların, hangi dozlarda, hangi koruma standartlarıyla kullanıldığına dair etkili bir ulusal takip mekanizması yok.
Bu da halkın yıllar içinde kimyasal yükünü artırıyor.
- Türkiye’nin en kirli havasına sahip illerinden biri haline gelmiş bir Erzincan
Hava kirliliği verileri ortadayken, buna karşı ulusal ölçekte hiçbir ciddi tedbir alınmaması, solunum hastalıklarını ve KOAH/astım ataklarını artırıyor.
- Kanser vakalarındaki artış
Çevresel toksinler, su ve toprak kirliliği, madencilik ve tarım politikalarının birleşik etkisi; bölgede kanser oranlarının yükselmesine neden olmuş olabilir.
Bu konunun araştırılması ve önlem alınması tamamen bakanlığın sorumluluğundadır.
Hekimler Görevini Yapıyor; Sorun Sistem ve Politikalar
Erzincan’daki doktorlar, hem yeni hastanede hem de eski birimlerde olağanüstü bir yoğunluğa rağmen büyük bir özveriyle görev yapan, adeta sağlık sisteminin ayakta kalmasını sağlayan kahramanlardır. Gecesini gündüzüne katan hekimlerin üstün gayreti, aksayan sistemin tüm yükünü tek başına sırtlamaya çalışmaktadır. Bu nedenle ortaya çıkan tablo, kesinlikle doktorlara mal edilemez.
Bu tabloyu oluşturan gerçek sorunlar ise şunlardır:
• Yanlış ve eksik sağlık planlaması,
• Koruyucu hekimliğin uzun yıllardır geri planda bırakılması,
• Çevresel risklere karşı yetersiz ulusal politikalar.
Sonuç: Erzincan’ın İhtiyacı Yeni Bir Yaklaşım
Erzincan halkı şunu hak ediyor:
• Daha fazla hastane değil, daha az hasta görülen bir şehir,
• Çevre kirliliğiyle mücadelede laf değil, somut adımlar,
• Sağlık yatırımlarında planlama hatalarının değil, geleceği gören projelerin hayata geçirilmesi.
Bir ayda 150 bin muayene başarı gibi gösterilemez; bu rakam, yıllardır biriken sorunların açık bir fotoğrafıdır.
Tüm bu yükün altında bile görevini en iyi şekilde yapan Erzincanlı doktorların üstün başarısı ise takdiri hak etmektedir.


“KESME KADAYIF YARIŞMASI”NDA ERZİNCAN’IN TESCİLLİ LEZZETİ ÖN PLANA ÇIKTI
AVRUPA ŞAMPİYONASI SEÇMELERİNDE ERZİNCAN SPORCULARINDAN GURUR VEREN DERECELER
ÇAYIRLI’DA ÖĞRENCİLERE TRAFİK GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDEN ENGELLİ YAKINI AİLELERE ANLAMLI ZİYARET
ERZİNCAN’DA MİLLİ SERVET ÇÜRÜYOR