TEMA Vakfı Erzincan Temsilciliği doğal yaşam alanlarında biyolojik çeşitlilik kaybına neden olan ve türleri yok olma tehlikesiyle baş başa bırakan sorunları irdeleyerek ‘İşgalci Türler’ olarak adlandırılan türlerle mücadele ve alınması gereken önlemler hakkında bilgilendirmede bulunuyor. Biyolojik çeşitlilik kaybına neden olan işgalci türler nedir? Sorusuna şu yanıtlar veriliyor; “Birçok canlı türü insan faaliyetleri nedeniyle doğal yaşam alanları dışına taşınıyor. Taşındıkları ortamda hızla çoğalarak diğer türlerin yaşam alanlarını işgal eden hatta bazı türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getiren bu türlere “İŞGALCİ TÜRLER” deniyor. Örneğin; Doğal yayılış alanı Pasifik Okyanusu, Hint Okyanusu ve Karayip Denizi’nin tropikal suları olan ve gemilerle Akdeniz’e kadar ulaşan “katil yosun”, Akdeniz’de oksijeni zenginleştiren deniz çayırları ile alglerin gelişmesini engelliyor. 1955 yılında Eğirdir ve Beyşehir Gölleri’ne balıkçılık amacıyla bırakılan ve yırtıcı bir tür olan Sudak balığı, Eğirdir Gölü’nde bulunan endemik Kavinne balığı ile Beyşehir Gölü’ndeki endemik Gövce balığının neslinin tükenmesine sebep oldu. ABD’de doğal türlerin %42’sinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olma nedeninin işgalci türler olduğu bildirilmektedir. İşgalci türlerin yayılmasına neden olan bir diğer sebep ise; iklim değişikliği. Biyolojik çeşitlilik kaybına yol açan işgalci tür sorunu ile karşılaşmamak için anahtar kural; doğaya orada olmayan yabancı türlerin getirilmemesi ve iklim değişikliğine karşı önlemler alınmasıdır.”