Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, çevreye kolay adapte olabilen ve az besin tüketmesi dolayısıyla kanaatkâr olarak bilinen “Yerli Kara” ve “Boz Irk” sığırlarını koruma ve ıslah projesi başlatıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, çevreye kolay adapte olabilen ve az besin tüketmesi dolayısıyla kanaatkâr olarak bilinen “Yerli Kara” ve “Boz Irk” sığırlarını koruma ve ıslah projesi başlatıyor. Projedeki anaç sığır başına 2 bin lira, doğum, 6 ay ve 1 yaş canlı ağırlık tartımları alınan yavrularına ise 1500 lira destekleme ödemesi yapılacak. Bakanlığa bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), Halk Elinde Yerli Sığır Islahı Projesi’ni uygulamaya aldı. Proje kapsamında dayanıklılığı ve kanaatkârlığıyla öne çıkan “Yerli Kara” ve “Boz Irk” sığırlarının ıslah edilmesi planlandı. Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, hayvansal üretim üzerinde önemli etkiye sahip olup, hayvanların verimleri, yaşam biçimleri, dayanıklılığı ve çeşitliliği üzerine direkt tesir ediyor. Projeyle yerli genetik kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması, bakım ve besleme avantajlarından yararlanılması öngörülüyor. Yerli sığır ıslahı bu projeyle ilk kez halk elinde gerçekleştirilecek. Ankara’da “Yerli Kara”, Balıkesir’de “Boz Irk” sığırlarda olmak üzere 2 ilde proje çalışmaları başlatılıyor. Projedeki anaç sığır başına 2 bin lira, doğum, 6 ay ve 1 yaş canlı ağırlık tartımları alınan yavrularına ise 1500 lira destekleme ödemesi yapılacak.
TÜRLERİN ÖZELLİKLERİ
Yerli sığır ırklarından “Boz Irk”, Trakya, Güney Marmara, Kuzey Ege ve Orta Anadolu’nun batı bölgelerinde yayılıyor. Boz Irk, bu bölgelerin iklim ve çevre şartlarına adapte olmuş ve gıda gereksinimi bakımından kanaatkâr olarak biliniyor. Sayıları oldukça azalmış bu ırkın doğal yaşam alanları genelde dağlık bölgelerdeki orman içleri ve engebeli araziler olarak dikkati çekiyor. Düşük kalitedeki yemleri iyi değerlendirebilen “Boz Irk”lar iklime uyma kabiliyetleriyle öne çıkıyor. Ani iklim ve yem değişikliklerine, her türlü olumsuz doğa şartlarına, açlığa, yetersiz beslenmeye, hastalık ve parazitlere karşı dayanıklı olan bu tür, yavrusuna bakma ve sürü kabiliyeti yüksek, kendine de yeten bir ırk olarak görülüyor. Ayrıca güçlü erkek “Boz Irk” hayvanların, geçmişte tarla sürme, eşya taşıma için köylerde oldukça fazla kullanılırken Anadolu’ya yapılan göçlerde ve Kurtuluş Savaşı sırasında eşya ve cephane taşımasında tercih edildiği de biliniyor. Yerli sığır ırklarından bir diğeri “Yerli Kara”lar ise Orta Anadolu Bölgesi’nde yetiştiriliyor. Bu bölgenin iklim ve çevre şartlarına adapte olan “Yerli Kara” ırkı, her türlü bakım, besleme ve barındırma koşullarında yetiştirilebiliyor. Çok uysal olmasıyla bilinen söz konusu ırk, az ot ve saman ile beslenmesi nedeniyle kanaatkâr ırk olarak tanımlanıyor.
“YERLİ IRKLARIMIZI KORUYARAK ÇOĞALTMAK AMACIYLA ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ”
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Türkiye’nin kırmızı et ve süt ihtiyacının büyük kısmının karşılandığı büyükbaş hayvancılık alanında, gelecek dönemde gıda arzında sıkıntı yaşanmaması için küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve hastalıklara dayanıklı ırkların geliştirilmesi ve ıslah edilmesinin önem taşıdığını söyledi. “Yerli Kara” ve “Boz Irk” için hazırlanan ıslah projesiyle hem yerli genetik kaynaklarının korunacağını hem de süt ve et gibi verim kabiliyetlerinin artırılarak Türkiye’nin hayvancılığına katma değer sağlanmış olacağını belirten Kirişci, şunları kaydetti:
“Hayvan ıslahı, biliyorsunuz bilim insanlarının belirli disiplin ve metotlar kapsamında ele aldığı teknik bir alandır. Islah çalışmalarımızla büyükbaşta ve küçükbaşta verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Gerek yetiştiricilerimizin desteklenmesi gerekse hayvan ıslahı konusunda yapılan çalışmalara ivme kazandırmak adına verdiğimiz desteklerin kapsamını genişlettik. Bakanlık olarak üstün vasıflı hayvan ırkları geliştirme konusuna özel bir önem veriyoruz. Halk Elinde Islah Projesi’ni küçükbaşta 2005, mandada 2011’den beri başarıyla uyguluyoruz. Küçükbaş ıslah projesiyle yıllık 500 bin baş üstün vasıflı damızlık materyalini sektöre kazandırdık. Manda ıslah ve destekleme politikalarımızla manda sayısını 85 bin baştan yüzde 118 artışla 185 bin başa çıkardık. 2002’den bugüne hayvancılık sektöründeki desteklerin tarımsal destek içindeki payını yüzde 4,4’ten yüzde 25’e çıkardık. Büyükbaş hayvan sayımızı yüzde 81 artışla 17,9 milyona, küçükbaş hayvan sayımızı ise yüzde 83 artışla 58,5 milyona ulaştırdık. Hayvancılığımızı daha da ileriye götürmek ve yerli ırklarımızı koruyarak çoğaltmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”