SON DAKİKA
hava
Google News

“DAHA GÜVENLİ GIDA, DAHA SAĞLIKLI YAŞAM”

Son Güncelleme :

06 Haziran 2022 - 15:14

/ 632 views kez okundu.
reklam
“DAHA GÜVENLİ GIDA, DAHA SAĞLIKLI YAŞAM”
reklam

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü olan FAO her yıl 7 Haziran’da kutlanan Dünya Gıda Güvenliği Günü’nün bu seneki temasını “Daha Güvenli Gıda, Daha Sağlıklı Yaşam” olarak açıkladı. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) iş birliğiyle bu yıl dördüncü kez kutlanacak olan Dünya Gıda Güvenliği Günü, gıda kaynaklı hastalıkların azalmasında, gıda güvenliğinin rolünün ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü olan FAO her yıl 7 Haziran’da kutlanan Dünya Gıda Güvenliği Günü’nün bu seneki temasını “Daha Güvenli Gıda, Daha Sağlıklı Yaşam” olarak açıkladı. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) iş birliğiyle bu yıl dördüncü kez kutlanacak olan Dünya Gıda Güvenliği Günü, gıda kaynaklı hastalıkların azalmasında, gıda güvenliğinin rolünün ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Gıda kaynaklı hastalıklar, her yıl 420.000 bireyin önlenebilir ölüm nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Dünya Gıda Güvenliği Günü; İnsanlarda gıda güvenliği konusunda farkındalık oluşturmanın, Gıda güvenliği sayesinde hastalıkların nasıl önleneceğini göstermenin, Sektörler arası gıda güvenliğinin gelişimine karşı işbirlikçi yaklaşımları ele almanın, Gıdaların daha güvenli olmasının yolları ve çözümlerini geliştirmenin önemli bir yolu olarak kabul ediliyor.

Koronavirüs (Covid-19) pandemisi insanların sağlıklı yaşayabilmesi için yeterli, dengeli ve güvenli gıda ile temiz suya hakça erişiminin hayati önem taşıdığını göstermiştir. Bunun sonucunda, gıda güvenliğinin gündemden hiç düşmemesi gereken bir konu olduğu anlaşılmıştır.

Sofralarımıza gelen gıdanın güvenliği ilk olarak tarımsal üretimin güvenliğinden; tarımsal üretimin güvenliği ise ürünlerin, köylülerin, çiftçilerin, balıkçıların, daimi ve mevsimlik kır emekçilerinin ve dağıtım kanallarının güvenliğinden geçmektedir. Bunu sağlayabilmek ise gıda egemenliği ve agroekoloji ile mümkündür. Gıda egemenliği ve agroekolojinin halk sağlığından, doğa dostu üretimden, adil üretim ve paylaşımdan yana anlayışını; yerel bilgi ve pratikleri dışlamadan, bilimin yol göstericiliğinde ve doğru uygulamalarla yayacak toplumsal bir hareketi inşa etmek için çalışmak esastır.

Günümüzde güvenli gıda ve suya erişimdeki önemli engellerden biri tarımda ve endüstride kimyasalların aşırı ve bilinçsiz kullanımıdır. Bu durum toprak, su ve hava kalitesinin değişmesine neden olmakta, özellikle toprakta kirlilik yaratmakta, biyoçeşitliliğe zarar vermekte ve büyük bir halk sağlığı problemine yol açmaktadır. Bu yüzden tarımda kullanılan ilaç ve gübrelerin uygulama aşaması uzman teknik personellerin öneri ve tavsiyesi ile olmalıdır.

Güvenli ve yeterli gıdaya ulaşabilmenin önemli yollarından birisi de bölgesel biyoekonomi modellerinin geliştirilmesidir. Biyoekonomi modelleri sayesinde güvenli ve yeterli gıdaya erişim ve sürdürülebilir kalkınma sağlanabilir. Özellikle Avrupa başta olmak birçok ülke kendi ulusal biyoekonomi politikalarını gerçekleştirmiş veya gerçekleştirmektedir. Buna benzer politikalar ülkemiz için de zaman kaybetmeden uygulanmalıdır.

Hayvansal gıdalardaki antibiyotik kalıntıları, hayvansal ürünler kaynaklı gıda zehirlenmeleri, zoonoz hastalıklar ve hayvansal ürünler aracılığı ile insan sağlığının olumsuz etkilenmesine neden olanlar ve bu hayvansal gıdaların üretim, dağıtım, tüketimi sırasında hijyen kurallarına, saklama koşullarına uyulması gibi hususlarda yine konusunda uzman kişilerin rolü önemlidir. Veteriner Halk Sağlığı çalışmalarından sonuç almak için, Veteriner Hekimlerin özellikle gıda amaçlı tüketimi yapılan ve zoonozlarda taşıyıcı ya da konak olan tüm hayvan türlerinde kullandıkları ilaçların bir an önce karekod sistemine geçmesi gerekmektedir. Uygulanabilir olmadığı ispatlanmış İTS ve E- Reçete ile yapılan uygulamalar hayvan ve halk sağlığına katkı koymadığı gibi Veteriner Hekimlik hizmetlerine de zarar vermektedir.

Sağlıklı hayvan, sağlıklı hayvansal gıda ve sağlıklı beslenen insan düzleminde “Tek Sağlık” yaklaşımı içinde gıda güvenliğinin de olması gerektiği unutulmamalıdır. Bu kapsamda insan hayatına dokunan tüm meslekler kutsaldır ve işbirliği yapmaları kaçınılmazdır. İşte bu yüzden “Gıda Güvenliği” herkesin sorumluluğundadır.

FAO bu yılki ilkesi olan “Daha Güvenli Gıda, Daha Sağlıklı Yaşam”la gıda güvenliği ve güvencesinin sağlıklı bir yaşam için gerçek bir dayanak sağladığı vurgusunu yapmaktadır. Ancak gıda enflasyonunun kontrol edilemeyen bir şekilde yükseldiği ülkemizde, ekonomik kaygılar gıda güvenliği ve güvencesinin sağlanmasına ve sürdürülebilir olmasına büyük engel teşkil etmektedir. Gıda enflasyonunun yüksek olması, gıda harcamaları toplam harcamasının büyük bir bölümünü oluşturan dar gelirli kesimi çok daha fazla etkilemektedir. Oysa tarım açısından zengin kaynaklara sahip olan ülkemiz, seksen üç milyon insanı rahatlıkla besleyecek toprak büyüklüğü ve verimliliğine sahiptir.  Ancak tarım politikalarında yapılan yanlışlar, çiftçilerin ve kooperatiflerin yeterli desteği alamaması, tarım arazilerinin yok edilmesi, yüksek gübre ve mazot fiyatları gibi sebeplerle üretim kapasitesi düşmekte ve kendi üretebileceğimiz ürünleri ithal eder hale gelmektedir.

Tarımda “milli ve yerli” söyleminin gereği; taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışmak yerine kendi öz kaynaklarımıza yönelmek, tarımsal girdi fiyatlarının ucuzlatılması ile başlayacak reform hareketini, getirilecek muafiyet ve özendirmelerle yükseltmek, ülke insanının ihtiyacı olan bitkisel ve hayvansal üretimi gerçekleştirmek, yerli tohum kullanmak, sürdürülebilir tarım yapmak ve yapılan uygulamaların izlenebilirliğini ve sürekliliğini sağlamak olmalıdır. Gelecek nesilleri düşündüğümüzde ülkemizde yeterli olan besin kaynaklarının, toprağımızın ve sularımızın korunması, insanların yararına kullanılması, ülke kaynaklarının iyi bir şekilde değerlendirilip, halk sağlığını tehdit edenlere karşı bilimsel, kapsayıcı, caydırıcı politikaların üretilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Kendi kendimize yeterlilik, besin seçme özgürlüğümüz ve gelecek nesillere bize ait yerel lezzetlerimizi ve tohumlarımızı,  kimyasallarla kirlenmemiş toprakları bırakmak en öncelikli hedeflerimizden birisi olmalıdır.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.