Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ersan GÜRSOY mevsimsel geçişlere bağlı olarak hastalıklara açık hale gelen bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi amacıyla birkaç önemli noktaya dikkat çekti. Dehidratasyon, uykusuzluk, yeterli beslenme ve ilaç kullanımına dikkat çeken GÜRSOY; “Muhakkak hekime muayene olmalı ve hekimin kararına saygı duymalıyız.” dedi.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ersan GÜRSOY mevsimsel geçişlere bağlı olarak hastalıklara açık hale gelen bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi amacıyla birkaç önemli noktaya dikkat çekti. Dehidratasyon, uykusuzluk, yeterli beslenme ve ilaç kullanımına dikkat çeken GÜRSOY; “Muhakkak hekime muayene olmalı ve hekimin kararına saygı duymalıyız.” dedi. Mart ayı itibarıyla bölgemizde mevsim geçişlerine bağlı olarak artan hastalıklar ve şikâyetlere dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ersan GÜRSOY konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Merhaba. Ben Dr. Öğr. Üyesi Ersan Gürsoy. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanıyım. İlimizde özellikle mevsim geçişlerinin yaşandığı şu dönemde hastalarımız sıklıkla bize öksürük, baş ağrısı, burun akıntısı, ateş gibi gribal şikâyetleriyle başvurabilmektedirler. Özellikle şu dönemde bu başvurularda hem kendi polikliniğimizde hem de Erzincan geneli Aile Hekimliği birimlerine baktığımızda bir artış yaşanmakta. Bu artışın tabii ki çeşitli nedenleri var. Soğuk ve kuru hava virüsle üremesi için daha uygun bir ortam hazırlıyor. Ayrıca bu mevsim geçişlerinde bir miktar bağışıklığımızın düşmesi, soğuk havalarda kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmemiz. Yine hakeza Kovid döneminde aldığımız önlemlerin artık maske gibi kullanılmıyor olması bu hastalıkların artışına sebep oluyor.
Yine Ramazan döneminde de oruç, hem bağışıklığımızı yükselten hem de fiziksel ve ruhsal sağlığımızı arttıran bir ibadet aslında. Ancak halkımızda bazen yanlış uygulamalar olabiliyor. Şöyle ki; gün boyu yaşadığımız bu açlık ve susuzluktan sonra iftardan sahura kadar bizim yeterli sıvı alımını gerçekleştirmemiz gerekiyor. Aksi halde dehidratasyon dediğimiz durum oluyor. Bu da bizim tüm vücudumuzu, bağışıklığımızı etkileyebiliyor. Bunun için de yeterli miktarda sıvı almalı ve bunun hepsini de sahura bırakmadan iftardan sahura kadar peyderpey yeterli miktarda sıvı aldığımızdan emin olmalıyız.
Yine Ramazan döneminde belki sahura kalkma, belki yiyip yapma, geç yatma gibi durumlar nedeniyle uykusuzluk da olabiliyor. Uykusuzluk da yine aynı şekilde maalesef bağışıklığımızı etkiliyor. Bu faktörler de gribal şikâyetlerin artmasına bir neden olmuş olabilir. Burada hastalarımıza önerimiz aslında şu: Bir kere kesinlikle akılcı ilaç kullanmalı. Akılcı İlaç Kullanımı nedir? Hekimlerine danışmadan kafalarına göre, kendi kronik durumlarını bilmeden eczaneden alıp, ilaç kullanmamaları. Muhakkak bir hekime muayene olmalılar. Özellikle antibiyotik noktasında da hekimlerine ısrarcı olmamalılar. Çünkü bilimsel bir gerçek. Bu hastalıkların %85-90’ına antibiyotik gerekmiyor. Burada gereksiz yazdığımız antibiyotikler bize faydadan çok aslında zarar getiriyor. Bağışıklığımızı düşürüyor, karaciğerimizi, böbreğimizi etkiliyor. Burada muhakkak hekime muayene olmalı ve hekimin kararına saygı duymalıyız.
Öte yandan korunmak aslında daha önemli. Korunurken ne yapmalıyız? Bir kere şimdiki dönemi geçirdik ama en azından önümüzdeki yıl için kendimize sözü verebiliriz. Ekim, Kasım gibi muhakkak grip aşısı olmalıyız. Bu gerçekten çok önemli. Grip aşısı olmak hem yakalanma sıklığımızı azaltıyor hem de yakalandığımızda daha hafif atlatmamızı sağlıyor. Onun dışında yine hekimimize danışarak zatürre aşısı olabiliriz. Zatürre aşılarının çeşitli formları var. Bize uygun olanı, işte yıllık yaptırılması gereken veya hayatın en azından bir kere olsun yaptırılması gereken formları var. Bunları yaptırırsak gribe yakalansak bile bunun daha ileri akciğer hastalıklarının ilerlemesini engellemiş olabiliriz.
Onun dışında muhakkak dengeli beslenme, yeterli uyku ve belki çok daha da önemlisi kalabalık yerlerden mümkün olduğunca kaçınma. Kalabalık yerlere girmemiz gerekiyorsa, mümkünse maske takma. Hasta olan birini gördüğümüzde temasımızı azaltma alabileceğimiz çok yerinde ve gerekli önlemler olur. Herkese sağlıklı günler diliyorum. Teşekkür ederim.”
