SON DAKİKA
hava
Google News

ERZİNCAN’DA GAZZE İÇİN YÜRÜYÜŞ

Son Güncelleme :

20 Ekim 2025 - 12:25

/ 114 views kez okundu.
reklam
ERZİNCAN’DA GAZZE İÇİN YÜRÜYÜŞ
reklam

Terzi Baba Camii’nde yatsı namazının ardından başlayan ve Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam eden yürüyüşe Erzincan halkı yoğun katılım gösterdi.

Terzi Baba Camii’nde yatsı namazının ardından başlayan ve Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam eden yürüyüşe Erzincan halkı yoğun katılım gösterdi. Programda Memur‑Sen Başkanı Zakir Yıldız da yer aldı ve konuşma yaptı.

Yıldız konuşmasında Gazze’deki insani krize dikkat çekerek uluslararası sistemi, uygulanan abluka ve yaşanan kayıpları sert ifadelerle eleştirerek şu ifadelere yer verdi:

“Anadolu’nun kadim vicdanı adına, insanlık onurunun ve adaletin sesi olarak buradayız.

Bugün burada, onuruyla, azmiyle ve kararlılığıyla zalimin karşısında, mazlumun yanında saf tutan vicdan sahipleri olarak haykırıyoruz.

İsrail, kurulduğu günden bu güne kontrollü terör politikalarıyla sınırlarını genişletmiş; “Arz-ı Mev’ûd” sapkınlığı uğruna yüzbinlerce Filistinlinin ölümüne, milyonlarcasının evinden olmasına sebep olmuştur.

İki yılı aşkın süredir Gazze’de çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 70 bini aşkın kişi terörist İsrail tarafından vahşice katledildi. On binlerce Filistinli ise hâlâ enkaz altında.

Gazze’de yaklaşık 20 yıldır süren hukuksuz abluka, artık tahammül edilemez bir noktaya ulaştı.

Bebekler, kadınlar ve yaşlılar dahil olmak üzere 2 milyona yakın sivil, açlık ve hastalıkla mücadele etmektedir.

Bugün bir insani müdahale olsa dahi, yüzbinlerce insanın ağır hastalıklarla ve sakatlıklarla karşı karşıya kalacağı açıktır.

Siyonist rejimin bu azgın tutumu bölge halkları için açık bir tehdit olmaya devam ediyor.

Türkiye ve Kıbrıs’a sıçrayacağı açık olan bu cüretkâr tehdidin tüm dünyayı kaosa sürükleyeceği ortadadır.

Siyonizm, medya üzerindeki küresel hakimiyeti sayesinde, Filistin’de uyguladığı sistematik terörü bir asır boyunca perdelemeyi başarmıştır.

Ancak 7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı harekâtı, dünyaya sunulmaya çalışılan medeni İsrail kurgusunu yerle bir etmiş ve İsrail gerçekliği tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.

Gazze’de yaşananlar, uluslararası sistemin iflas ettiğini bir kez daha göstermiştir.

Filistin ve Müslümanlar söz konusu olduğunda propaganda ve reklamını yaptıkları yıldır sözde insani değerleri bile unutan Batı medeniyetinin, bu ikiyüzlü ve barbar tutumuyla insanlığa verebilecekleri hiçbir şeylerinin olmadığını bir kez daha görülmeli ve anlaşılmalıdır.

Güvenlik Konseyi’nde veto yetkisine sahip beş ayrıcalıklı devletin varlığı, adaletin önünde en büyük engel haline gelmiştir.

ABD, 7 Ekim’den hemen sonra İsrail’e destek olmak için nükleer başlıklı savaş gemilerini körfeze yığmış, Gazze’de ateşkes talep eden BM kararlarını altı kez veto ederek katliamın en büyük suç ortağı olduğunu defalarca ispatlamıştır.

Bu tablo karşısında, insanlık ayağa kalkmış, soykırım ve ablukanın sona ermesi için küresel vicdan harekete geçmiştir.

Umudun yanına kararlılığı ekleyen binlerce aktivist, SUMUD Filosu’na katılmak için gönüllü olmuş; katılabilen aktivistlerin sevinç gözyaşları hepimize umut olmuştur.

46 ülkeden farklı dil, din ve milliyetten gönüllülerin katılımıyla oluşan sivil filo, İsrail tarafından korsarca ele geçirilerek aktivistler esir alınmıştır.

Sumud Filosu hedefine ulaşmış, Gazze’yi yeniden gündeme taşımış, abluka kırıcı yeni girişimlere ilham kaynağı olmuştur.

Canlarını hiçe sayarak bu onurlu sefere çıkan her milletten aktivistleri siyonist zindanlarından sağ salim kurtarıp ülkemize ulaştıran devletimizle gurur duyuyoruz. Ancak terör rejimine gerçekleştirdiği son hukuksuzluğun bedeli de ödetilmelidir.

Filistin devletini yok sayan, Filistinlilerin kabul etmeyeceği bir planın hükmü yoktur.

Gazze ve Hamas etle tırnak gibi olmuş ve bedeli yüzbinlerce şehit olsa da direnmeyi seçmiştir.

Uluslararası sisteme güvenerek silah bırakan Müslümanların binlerce can verdiği unutulmamalıdır.

İslâm dünyası, zalimlerden merhamet dilenmeyi bırakmalı, Filistin’i yalnızlığa mahkûm etmekten bir an önce vazgeçmelidir.

Adil bir dünya düzeni için Müslüman ülkelerin öncülüğünde, iflas eden uluslararası sistemin alternatifleri oluşturulmalıdır.

Hepimiz biliyoruz ki kültür, sanat ve spor, barış içindeki bir dünyada anlamlıdır. Bu nedenle tüm dünyada oluşan Siyonist karşıtlığı ve Gazze hassasiyetinin sahneden, kürsüden ve tribünden yükselen “soykırıma isyan” çağrısı sahiplenilmelidir.

İsrail tüm uluslararası kültür, sanat ve spor etkinliklerinde men edilmelidir.

Değerli Filistin Dostları!

Tüm dünyada Gazze Soykırımı konusunda bir farkındalık oluşmasına ve İsrail’e tüm vicdan sahipleri tarafından tepki gösterilmesine rağmen Gazze’de soykırım durdurulamamış ve büyük bir insani kriz artarak devam etmektedir.

Bu sebeple Gazze’ye insani yardım ulaştırılması ve bu koridorun açılması için Meclis’imizi acil inisiyatif almaya ve somut adımlar atmaya davet ediyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İsrail’in devlet değil terör örgütü olduğu gerçeğinden hareketle, Siyonist çeteyi devlet olarak tanıma kararını iptal etmeli ve İsrail ile olan ilişkilerimiz, İsrail’in bir terör ve işgal rejimi olduğu gerçekliği üzerine bina edilmelidir.

Çifte vatandaş statüsünde, soykırımcı terör çetesiyle iltisaklı herkes, milli güvenliği tehdit eden bir unsur olarak tanımlanmalı ve yargılanmalıdır.

Adalet Bakanlığı, soykırım suçunu işleyen Siyonist yöneticilerin yargılanmalarına yönelik hukuki sürecin önünü açmalıdır.

Belediyeler dâhil tüm kamu kurumlarında Siyonizm’e destek veren ürünlere karşı boykot uygulanmalıdır.

Dijital sektörler başta olmak üzere, gıda, tıp, teknoloji ve savunma sektörlerinden başlanarak, her alanda Siyonist terör tehdidine karşı atılan yerli ve millî adımlar hızlandırılmalıdır.”

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.