ERZİNCAN’DA KİRA ZAMMI ZULMÜ

İstanbul, İzmir, Ankara derken konu Erzincan’a kadar vardı diyebileceğimiz kira fiyatlarına fahiş oranlarda yapılan zamlar Erzincanlıları pes ettirdi. Erzincan’da emlak sektöründe denetimsizliğin olduğunu belirten vatandaşlar asgari ücretin bile daha 8 bin 500 TL olduğu ülkemizde kira fiyatlarına 10 bin ila 16 bin TL arası yapılan zamlar vatandaşa adeta bir zulüm gibi geliyor. Kiracıların adeta elinin kolunun bağlandığı Erzincan’da kiracılar ‘ya bu tutarı öde ya da evi boşalt’ yaklaşımına maruz kalıyor. Evinde sadece bir asgari ücretle geçinen, yaşlı veya dul vatandaşlar ise aldıkları 7 bin 500 TL yaşlı maaşının veya 5 bin 600 TL olan dul-yetim maaşının bu kira bedellerini ödemeye yetmediğini kiraya zam varsa vergisine de zam yapılsın tepkisini gösteriyor.

İstanbul, İzmir, Ankara derken konu Erzincan’a kadar vardı diyebileceğimiz kira fiyatlarına fahiş oranlarda yapılan zamlar Erzincanlıları pes ettirdi. Erzincan’da emlak sektöründe denetimsizliğin olduğunu belirten vatandaşlar asgari ücretin bile daha 8 bin 500 TL olduğu ülkemizde kira fiyatlarına 10 bin ila 16 bin TL arası yapılan zamlar vatandaşa adeta bir zulüm gibi geliyor. Kiracıların adeta elinin kolunun bağlandığı Erzincan’da kiracılar ‘ya bu tutarı öde ya da evi boşalt’ yaklaşımına maruz kalıyor. Evinde sadece bir asgari ücretle geçinen, yaşlı veya dul vatandaşlar ise aldıkları 7 bin 500 TL yaşlı maaşının veya 5 bin 600 TL olan dul-yetim maaşının bu kira bedellerini ödemeye yetmediğini kiraya zam varsa vergisine de zam yapılsın tepkisini gösteriyor. Yaz geldi, bayram geldi, okullar kapandı derken ‘hadi bir tatil yapalım’ diyen vatandaş bavuluyla evine geri dönüyor. Köyünde veya başka bir şehirde evi olan vatandaş ise bu derece zamlı bir kira bedeli karşısında Erzincan’da yaşamaya cesaret bile edemiyor. Fahiş kira artışlarına maruz kalan Erzincanlı kiracılar eli kolu bağlanmış halde asgari ücrete yapılacak yeni zammı bekliyor.

Ancak hukukçular tarafından kirada oturanların kira fiyatlarına yüksek oranda zam yapılması halinde Türk Borçlar Kanunundan kaynaklı birçok yasal hakkının olduğu ifade ediliyor. Bu kanunlarda nereye kadar işe yarıyor o da pek bilinmiyor. Peki, vatandaş bu durumda ne yapmalı? Konut piyasasındaki bu akıl almaz gidişata nasıl dur denmeli? Serbest Piyasa gidebildiği yere gidebilmeli mi? Serbest piyasanın sınırları olmalı mı?

ERT Şah TV kameralarına yönelttiğimiz soruları yanıtlayan vatandaşlar bir söyle bin ah işit misali duruma tepki gösteriyor. Vatandaşlar Erzincan’da yapılan kira zamlarını şöyle değerlendiriyor; “Gariban nasıl ödeyecek. 5 bin, 10 bin TL’ye gücü yetemez ki. Erzincan’da en fazla gücü yeten 1 bin – 1 bin 500 TL verebilirler. Bazılarının az çok bir evi var. Bazılarının da hiç evi yok. İş yok, güç yok. Sabahtan akşama çarşıyı gidip dolaşıyor sonra da evine gidiyor. Nasıl idare etsin adam. Zor.”

“Başından tut sonuna kadar hep yanlış. Yanlış yanlışı götürüyor. Zaten insan normal maaşla geçinemiyor. Etin kilosu çıkmış 300-500’e hani ya yemeği hiç düşünen yok. Kimseye bir şey diyecek halimiz yok. Çok şey var konuşacak ama konuşamıyoruz.”

“16 bin TL’ye kim oturacak. Asgari ücret daha 8 bin 500 TL iken 16 bin TL’ye kimse kiraya oturamaz.”

“Ülke yamyamların, kapkaççıların eline kalmış. Düşünecek hiçbir şey yok. Kim neyi kaptıysa onun yanına kar kalıyor.”

“Çok çıkmış. Erzincan İstanbul’la yarışıyor. Bu kadar çıktığını da bilmiyordum. Bu vicdansızlık başka bir şey değil. Fırsatçılık. Vicdansızlık. Erzincan gibi bir yerde daire fiyatları 16 bin TL’ye kadar çıkıyorsa çok büyük vicdansızlık. Nasıl yiyecekler o parayı çok merak ediyorum.”

“Kiraya çıkacağım. Kapıda kaldım. Bulamıyorum. Ne yapacağım?”

“Kiracı kiracılığını yapmıyor ki. Evi harap edip çıkıyor.”

“Evi kiraya verende zararlı, kiracı da zararlı. Avrupa gibi olacak. Herkes bulduğu evi yapıp çıkacak. Bu memlekette kiranın 16 – 20 bine çıkması yanlış politika.”

“Çok pahalı. Hayat çok pahalı. Millet kendini zor geçindiriyor. Allah millete yardım etsin. Kiracılarda artıyor.”

“16 bin TL ev kirası verdikten sonra gider kredi çeker normal şartlarda ev alırım bankaya öderim beş beş. Başka Erzincan’da 16 bin TL’ye ev olursa bitti, ocağımız battı.”

“Bunda bir yanlışlık var. Erzincan’da bu mümkün değil. İnanmak güç. Ne derler, balon uçurdu derler. Ben inanmıyorum. En çok 3 bin 500 bilemedin 4 bin TL. 4 bin TL’den yukarı çıkacağını hiç sanmıyorum.”

“Bir Erzincanlı bunu ödeyemez. Çünkü küçük bir şehir. Fabrika yok, bir şey yok. Hayvancılık bitmiş. Her şey bitmiş.”

“İnsaf. Başka bir şey demiyorum insaf. Adam kazandığını kiraya mı versin. Adam bir şey yemesin mi? Böyle bir fahiş fiyat görmedim ben. Bu kadar olmaz. Yazık. Çalışan insana da yazık.”

“Doğru bir şey değil. İnsaf. Biraz mantıklı davranmak lazım. İnsanlar nedense tuttuğunu koparmak peşinde.”

“Serbest Piyasa olduktan sonra her şey normal Türkiye’de. Her gün zam gelirse isteyen istediği fiyata satıyor. Alan memnun, satan memnun.”

“Çok doğru. Niye çok doğru. Çünkü denetimsiz bir ülkede yaşıyoruz. Kontrol yok. Hiçbir şey yok. Kimin ne yaptığı belli değil. Sabah kalkan istediği fiyatı koyuyor. Bugün alıyorsun 100 TL. 1 saat sonra alıyorsun 120 TL. Denetim yoksa bu ülkede bu insanlar tabii ki kiraları da arttırırlar. Benim kiracılarım var. Biri 1 bin 600 TL ödüyor, bir tanesi de 1 bin 800 TL’ye oturuyor. 175 m2 dairede. Bizlerde zamanında kiracılık yaptık. Denetim olmadığı için, insanların artık birbirlerine saygısı olmadığı için doğal. Denetim olmuş olsaydı, gel bakalım arkadaş bunun vergisini ver deseler, o zaman bu adam 16 bin TL’ye kiraya veremeyecek.”

“Kirayı her zaman asgari ücretin üstünde tutuyorlar. Halkın geçimi zaten zor. Bir asgari ücretli yemek dahi yiyemez. İnsanların %60’ı asgari ücretli çalışıyor zaten. Ancak zengin insanlar daha zengin olur.”

“İnsanlar 7 bin TL ücret alırken o bedeli nasıl ödeyecekler. Bana 50 bin TL maaş versin ben de 17 bin kira bedelini ödeyeyim. 7 bin TL maaşla geçinebiliyor muyuz? Dürüstüz, namusluyuz, şerefliyiz. Burada yaşın yanında kurularda yanıyor.”

“Biz pes ettik artık. Suskunluğumuzu koruyoruz. Yorulduk gerçekten. Psikolojimiz bozuldu. İyi ki evim var şansı olanlardanım. Yazık günah. Bu nasıl bir sistem. Bu kadar acımasız olmaz. Biz kendimizden çok başkalarını düşünüyoruz.”