Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma (TEMA) Vakfı tarafından İliç Çöpler Altın Madeni hakkında yaptığı araştırma sonucunda bölgede yaşanan tehlikeye dikkat çekerek ciddi bir tehdidin Erzincan’ın geleceğine etki edeceğine işaret ediyor.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma (TEMA) Vakfı tarafından İliç Çöpler Altın Madeni hakkında yaptığı araştırma sonucunda bölgede yaşanan tehlikeye dikkat çekerek ciddi bir tehdidin Erzincan’ın geleceğine etki edeceğine işaret ediyor. TEMA Vakfı konuyla ilgili değerlendirmesinde vurguladığı şu hususlar önem arz ediyor; “Çöpler Altın Madeni, 2008 yılından bu yana Erzincan’ın İliç ilçesinde faaliyet gösteriyor. Daha önce de kapasite artışına gidilerek daha fazla alanın madencilik faaliyetine açıldığı bölgede, ikinci kapasite artışı için 7 Ekim 2021 tarihinde ÇED Olumlu Kararı verildi. Verilen karara yönelik TMMOB’nin açmış olduğu ÇED Olumlu Kararı’nın iptali davası için bugün bilirkişi keşfi gerçekleşecek.
Fırat Nehri’ne 350 metre mesafede olan proje alanı, bölgenin kısıtlı su varlığı üzerindeki baskıyı daha da artırıyor.
Proje aynı zamanda Çöpler ve Sabırlı Köyleri’ne sadece 250 metre mesafede yer alıyor. Bilimsel çalışmalar madencilik faaliyetleri süresince kullanılacak kimyasalların halk sağlığı ve doğal varlıklar üzerinde risk oluşturacağını vurguluyor.
Her kapasite artışı ile daha fazla maden atığı atık barajlarında depolanıyor. Bu durum birinci derecede deprem riski altında olan ili, maden atık barajı kazaları tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor.
Proje alanının sınırları içerisinde bulunan Mercan (Munzur) Dağları bozkır ekosisteminin en nadir özelliklerini taşıyor. Uluslararası standartlarca belirlenen kriterlere göre dağlar, Türkiye’nin korunması gereken Önemli Doğa Alanlarından biri. Zengin flora ve fauna çeşitliliğine sahip olan bölgede çoğu endemik 109 bitki taksonu yer alıyor ve bunların 17’si dünyada sadece bu bölgede yaşıyor.
Ülkemizin geniş meraları ile bal üretim merkezlerinden biri olan Erzincan’ın doğasını, meralarını, tarım alanlarını korumak hepimizin görevi. Yaşam alanlarımızı savunuyoruz!”
