Hazreti Eşşeyh Muhammed Erzincani olarak da tanınan Erzincan’ın kanaat önderlerinden Muhammed Nayir Hoca vefat etti. Aslen Gümüşhaneli olan Muhammed Nayir Hoca 94 yaşında yaşamını yitirdi. Tarikat-i Alliyye-i Nakşibendiyye-i Maşuk hazretlerinin halifesi Şeyh Muhammed Nayir Erzincani Perşembe günü kılınacak cenaze namazı ardından Hace Muhammed Nayır Camii’nin bulunduğu yerde toprağa verilecek. ERT Şah Medya olarak merhum Muhammed Nayir Hoca efendiye Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır diliyoruz.
Hazreti Eşşeyh Muhammed Erzincani olarak da tanınan Erzincan’ın kanaat önderlerinden Muhammed Nayir Hoca vefat etti. Aslen Gümüşhaneli olan Muhammed Nayir Hoca 94 yaşında yaşamını yitirdi. Tarikat-i Alliyye-i Nakşibendiyye-i Maşuk hazretlerinin halifesi Şeyh Muhammed Nayir Erzincani Perşembe günü kılınacak cenaze namazı ardından Hace Muhammed Nayır Camii’nin bulunduğu yerde toprağa verilecek. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu; “İlimiz kanaat önderlerinden Muhammed Nayir Hoca vefat etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabrı cemil diliyoruz. Mekânı cennet, makamı ali olsun.” İfadelerine yer verdi.
Muhammed Nayir Hoca 1930 yılında, Şeyh Ahmet Ziyaüddin Hazretlerinin de memleketi olan Gümüşhane’nin Çayırardı köyünde dünyaya geldi. Babası Abdülkadir Efendi, annesi Arife Hanımdır. Ailesi 1934 yılında, Çayırlı kazasının Çaykent köyüne İskân kanunuyla yerleşmiştir. Burada ailece çiftçilik yaparak geçimlerini temin etmişlerdir. 5-6 yaşlarında iken, o sırada köye gelen Oflu Fikri Hoca adında bir zattan, hafızlık tedrisine başlamıştır. Hafızlığı bırakması ardından çiftçiliğe devam etmiştir. Bir yandan çiftçilik yaparken, diğer yandan köyde Arapça okumağa devam etmiştir. Bu arada İslam Hoca adında bir zattan da Sarf-Nahiv dersleri almağa başlamıştır. 1952’de İstanbul’a giden Muhammed Nayir Hoca İstanbul’da Abdullah Efendi’den Nûru’l-İzah, Kesikbacak İsmail Efendi’den Kur’an talimi dersi aldı. Tasavvufî eğitimini önce İstanbul’da Hacı Süleyman Efendi’den aldı. 1955’e kadar yazın vaizlik yapıp kışın İstanbul’da ilim tahsil etti. Askerlik sonrası Bayırbağ köyünde imamlık göreviyle bulundu. Hocası Süleyman Efendi’nin ölümünden sonra Muhammed Maşuk Efendi’ye bağlandı. Bu kişiden icazet (yeterlilik) aldı.
Muhammed Nayir Hocanın söylediği bir gazeldeki sözleri dikkat çeker;
“Yeter ey dil beni sen kuh-ı sahralarda gezdirdin, Bela çöğenine karşı verip belimi ezdirdin, Vücudum şehrini verdin bela bahrinde yüzdürdün, Kibir nim-i nigahiyle zühd ü takvamı bozdurdun, Nihayet bir kuru namı mezar taşıma yazdırdın, Çekip firkat hicabını elimi pirden üzdürdün, Benim bu çekticeğim hep hayal-i infisalindir, Uluyu himmet-i devlet visal-i ittisalindir, Kamu eşyadaki hikmet senin kudret kemalindir, Kibir mim-i nigahiyle zühd ü takvamı bozdurdun, Çekip firkat hicabını elimi yardan üzdürdün, Nihayet bir kuru namı mezar taşıma yazdırdın, Kiminden korkuben kaçtım kiminden pehlivan oldum, Kiminden köhne dir olup kiminden nevcivan odum, Gelip vahdet diyarından Acem şeh-i cihan oldum, Kibir nim-i nigahiyle zühd ü takvamı bozdurdun, Çekip firkat hicabını elimi yardan üzdürdün, Nihayet bir kuru namı mezar taşıma yazdırdın, Ne kabrinden halas oldum ne bir arz-ı cemal ettin, Düşürüp nar-ı hicrana bu ömrüm payimal ettin, Sonunda Mehnıedin büktün elif kaddini dal ettin, Ezel levh-i bekaydında beni hicrana yazdırdın, Kibir nim-i nigâhiyle zühd ü takvamı bozdurdun, Çekip firkat hicabını elimi pirden üzdürdün, Nihayet bir kuru namı mezar taşıma yazdırdın.”