Ulusal Süt Konseyi’nde gerçekleştirilen 8. Olağan Genel Kurul Toplantısı’na, Erzincan İl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yaşar Faruk GÜNAY da katıldı. Toplantıda tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar ile üreticilerin karşı karşıya kaldığı sıkıntılar gündeme getirildi.
Ulusal Süt Konseyi’nde gerçekleştirilen 8. Olağan Genel Kurul Toplantısı’na, Erzincan İl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yaşar Faruk GÜNAY da katıldı. Toplantıda tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar ile üreticilerin karşı karşıya kaldığı sıkıntılar gündeme getirildi. Genel kurul öncesinde değerlendirmelerde bulunan Başkan GÜNAY, özellikle süt-yem dengesizliği, şap hastalığı ve kredi yükünün üreticiyi çıkmaza sürüklediğini vurguladı.
Ulusal Süt Konseyi’nden beklentilerini dile getiren GÜNAY, şu ifadeleri kullandı:
“İnşallah burada seçilecek ekip, gerçekten çiftçinin sıkıntılarını anlayarak ileride Süt Konseyi’nin fiyat açıklamasında gerçekçi bir rakam belirler. Bizim beklentimiz budur. Biz buraya bu ekibi seçmeye geldik ve bu ekibin de seçimden sonra gerçek çiftçinin alması gereken fiyatı vermesini bekliyoruz.
Süt fiyatları frenleniyor, et fiyatları frenleniyor ama yem fiyatları frenlenmiyor. Asıl sıkıntı da burada. Neden bir yem konseyi yok? Yem fiyatlarına baktığınızda, ofisin verdiği fiyatlar çok uygun görünüyor. Ancak diğer fiyatlar normal seyrinde giderken, akaryakıt bir inip bir çıkarken, maalesef yem fiyatları sabitlenmiyor. Daha yeni 40–50 lira zam geldi.
Bakın, üretene yardım olmazsa bu iş tamamen çıkmaza girer. Bu sene şap hastalığı tüm Türkiye’yi perişan etti. Biz de süt topluyoruz ve sütlerimiz yarı yarıya düştü. Böyle bir durumda yem fiyatlarının frenlenmesini, Ziraat Bankası kredilerinin ertelenmesini beklerdik. Ancak biz hâlâ kredi ödüyoruz.
Hayvanların şap nedeniyle kapalı olduğu yerler açıldı ama süt fiyatları frenlenirken, şap yüzünden kesimler sürerken bankalar ödenmeyen krediler için harekete geçiyor. Daha önce de bunu gördük. Kredilerin seçimden seçime değil, gerçek ihtiyaç zamanında ertelenmesi lazım.
Şu an Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri şap hastalığıdır. En azından çiftçiye destek olmak adına kredilerin faizsiz olarak ertelenmesini istiyoruz. Şap hastalığına yakalanan hayvan sayısı fazla olan üreticilere devletin farklı bir desteği var mı? Hayır, yok. Sigortası olsa bile şap hastalığından dolayı ödeme yapılmıyor. Devlet yalnızca aşı vurulduktan sonra hayvan ölürse bunu karşılıyor. Şap olmuş hayvan için herhangi bir destek yok.
Bu sene il ve ilçe müdürlükleri sürekli sahadaydı, yoğun şekilde çalıştılar. Ben dört aşı yaptırmama rağmen ahırımda 10–15 hayvanım şapa yakalandı. Bu yıl çıkan şap türü, altmış yıldan sonra görülen yeni bir çeşit. Bu nedenle yapılabilecek en doğru şey, Ziraat Bankası kredilerinin faizsiz olarak ertelenmesidir.
Bakanlıktan 100 lira istiyorsak, 200 lira destek verilmesi gerekir. Ancak Maliye Bakanımızın sıkı para politikası ve enflasyonu düşürme hedefi nedeniyle bazı sıkıntılar yaşanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nı bu noktada sıkıştırmak doğru değil. Onlar ellerindeki imkânlarla gerçekten çok şey yapıyorlar. Projeler var, destekler var; ancak kaynaklar kısıtlı olunca hareket alanları da daralıyor.
Köyde kalmayı teşvik etmek gerekiyor. Özellikle genç üreticiler giderek azalıyor. Çiftçilikle uğraşan genç nüfus kalmıyor. Benim oğlum bile ‘Baba, sürekli zarar ediyorsun. Neden bu işe gireyim?’ diyor.
Şu an et fiyatlarında da dalgalanma var ve şap hastalığı nedeniyle hayvan kesimleri artmış durumda. Bu da ister istemez zararı büyütüyor.
Erzincan’da küpeleme ve tohumlama faaliyetlerine gelince; biz yaklaşık 18 yıldır küpeleme yapıyoruz. Aynı zamanda tohumlama hizmetimiz, tırnak bakımı çalışmalarımız, tarımsal yayım danışmanlığımız, süt analiz laboratuvarımız ve Bakanlık izinli kan analiz laboratuvarlarımız bulunmaktadır.”
