SON DAKİKA
hava
Google News

KANSERE DİKKAT ÇEKİLDİ

Son Güncelleme :

08 Nisan 2023 - 10:54

/ 166 views kez okundu.
reklam
KANSERE DİKKAT ÇEKİLDİ
reklam

Her yıl 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftasında, Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kanser hastalığına dikkat çekildi.

Her yıl 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftasında, Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kanser hastalığına dikkat çekildi. Sağlıklı bir toplum için önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halkta farkındalık oluşturmak, taramalara katılımı artırmak için düzenlenen bu etkinliklerle halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek hedefleniyor. Bu kapsamda Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Birimi personelleri tarafından Erzincan Park AVM’de stant etkinliği gerçekleştirildi. Standı ziyarete gelen vatandaşlara kanser taramaları hakkında bilgilendirme yapılarak KETEM’e davet edildi.

Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Aynı zamanda yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisinde ve iş gücünde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Oysa erken teşhis edildiğinde tedavinin mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri olduğu düşünülürse korunmanın önemi daha da artmaktadır. Teknolojinin ve tıbbın ilerlemesi ile elde edilen sonuçların daha etkin kullanılması ve halkı bilgilendirme/bilinçlendirme/farkındalık kazandırma çalışmalarına yoğunluk verilmesi amacıyla düzenlenen “1- 7 Nisan Kanser Haftası” etkinlikleri, kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Kanser hastalığının yükü dünya çapında her geçen gün artış göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı verilerine göre söz konusu yılda küresel bazda 18.1 milyon yeni kanser vakası saptanmışken, hastalığa bağlı 9.6 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde her 5 erkekten birinde ve her altı kadından birinde hayatları boyunca kanser gelişmesi beklenirken her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir.

Yine gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalması ile birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının gerekse bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir.

%90 çevresel, %10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi yolu ile günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir. Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne alınırsa korunmanın önemi daha da artmaktadır.            Pandemi döneminde sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması, tuz kullanımının azaltılması, tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması hem kanserden korunmada hem de salgınla mücadelede önemli bir etkendir.

Yapılan çalışmalar yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, taramave erken tanı en önemli önleme stratejileri arasında yer almaktadır. Bu nedenle erken teşhis oranlarında herhangi bir düşüş yaşanmaması için taramaların pandemi sürecinde de devam etmesi önem arz etmektedir. Pandemi gerekçesiyle taramaların ertelenmesi, ileri evre teşhis oranlarında artışa neden olabilmektedir. Ancak,  pandemi koşullarında söz konusu kanser taramaları “COVID-19 Pandemisinde Sağlık Kurumlarında Çalışma Rehberi ve Enfeksiyon Kontrol Önlemleri” doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.

Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında:

40-69yaş arası kadınlara 2 yıldabir meme kanseri taraması, 30-65yaş arası kadınlara 5 yıl dabir rahim ağzı kanseri taraması, 50-70yaş arası kadın ve erkeklere 2 yıldabir kalınbağırsak kanseri taramaları ücretsiz olarak yapılmaktadır.

Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerimize yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır. Kansere karşı mücadelede “Farkındalık ve Bilinç Düzeyinin arttırılması” önemli olup, Nisan ayının ilk haftası ülkemizde “Kanser Haftası” olarak kabul edilmiştir. Her yıl 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftasında, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halkta farkındalık yaratmak, taramalara katılımı artırmak için birçok etkinlik düzenlenmektedir. Ancak halkı bilgilendirme, bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma çalışmalarının yılın bir haftası ile sınırlı tutulmayıp yıl boyunca sürdürülmesinin akılda tutulması kanser mücadelesinde önemli kazanımlar sağlayacaktır.

Kanserler yüzde 50’ye varan oranda önlenebilir

Kanser içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük sağlık sorunlarının başında geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 yılı verilerine göre kansere bağlı 10 milyon ölüm gerçekleşirken, küresel bazda 19,3 milyon yeni kanser vakası saptandı. 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada kanserin çok yaygınlaştığına dikkat çeken Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), dünya genelinde her 5 kişiden birinde hayatları boyunca kanser gelişmesinin beklendiği, her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybedeceğinin öngörüldüğünü aktardı.

Yüzde 90’ı çevresel faktörlere bağlı

Yaşam tarzı faktörleri, akciğer, kolorektal, prostat ve meme kanseri gibi dünya genelinde yaygın olanlar dâhil olmak üzere çeşitli malignitelerle (kötü huylu tümörlerle) ilişkilendiriliyor. Dünya çapındaki verilere göre; sigara, alkol kullanımı, düşük meyve ve sebze diyeti, aşırı kilo, hareketsizlik, güvenli olmayan cinsel ilişki, kentsel hava kirliliği, katı yakıt kullanımı gibi sebeplerle kanser ölümlerinde benzer risk artışı meydana geldi. Yapılan çalışmalar, yaşam tarzı faktörlerinin kanser riskini azaltmadaki faydasını doğruluyor. Tütünden kaçınmak, fiziksel aktiviteyi artırmak, sağlıklı kiloda kalmak, kırmızı et ve işlenmiş et oranı düşük, meyve, sebze ve kepekli tahıllar açısından zengin bir diyet uygulamak, alkolü sınırlamak veya tamamen bırakmak ve güneşten korunmak gibi tedbirlerle günümüzde yüzde 30- 50 oranında kanser önlenebiliyor.”

Covid-19 kanser tanı ve tedavisini de aksattı

Tarama, anormallikleri klinik olarak belirgin hale gelmeden önce tespit eder ve kanser gelişmeden önce veya tedavinin çoğu zaman etkili olduğu erken bir aşamada müdahaleye izin verir. Önleme stratejileri ise kansere neden olan çevresel ve yaşam tarzı risk faktörlerini değiştirmeye odaklanır. Akciğer kanseri başta olmak üzere tüm kanserlerin erken evrede tanılanması ve gerekli önlemlerin hemen alınması, hastalıktan ölüm oranlarını azaltıyor. Ancak halen etkileri devam eden COVID-19 pandemisi nedeniyle tüm dünyada kanser tanısı ve tedavisinde ciddi aksamalar oldu. Ne yazık ki pandemi nedeniyle daha az insan teşhis için hastanelere başvurdu ve bu nedenle tanıda gecikmeler yaşandı.”

Tütün: kanser, ölüm ve yoksulluğun en büyük nedeni

Tütün kullanımı kanserin en önemli önlenebilir nedeni. Sigara içenlerin yaklaşık yarısı tütüne bağlı bir hastalıktan ölüyor ve yetişkin sigara içenler tütün kullanımı nedeniyle ortalama 13 yılını kaybediyor. Sigara içmek akciğer kanseri için en güçlü risk faktörü ve riski 10 ila 20 kat artırıyor. Sigara içmek ayrıca ağız boşluğu, burun boşluğu, paranazal sinüsler, nazofarenks, gırtlak, yemek borusu, pankreas, karaciğer, mide, serviks, böbrek, kalın bağırsak ve mesane kanserlerinin yanı sıra lösemiye neden oluyor. Tütünün tehlikeleri en yaygın olarak sigara içimi ile ilişkili gibi görülse de puro, pipo, dumansız tütün ve çevresel (ikinci el) tütün dumanına maruz kalma ile de ortaya çıkıyor.”

Akciğer kanserinin en önemli nedeni tütün

Birçok kanser türünün baş nedeni olarak bilinen tütün, dünyadaki en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri. Her yıl tütün kullanımı nedeniyle yaklaşık 8 milyondan fazla kişi hayatını kaybediyor. Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası direkt olarak tütün ile ilişkili hastalıklar sonucunda meydana gelirken, yaklaşık 1,2 milyon kişi de sigara içmediği halde pasif tütün dumanına maruziyet nedeniyle hayatını kaybediyor. Sigaranın yanı sıra nargile, puro, pipo, elektronik sigara, ısıtmalı tütün ürünleri de oldukça bağımlılık yapıcı ve sağlık için tehlikeli. Sigara, dünyada en sık tüketilen tütün mamulü. Dünyada 1,3 milyar tütün ürünleri kullanıcısının yüzde 80’i düşük ve orta gelir düzeyine sahip ülkelerde yaşıyor.  Doğal olarak tütün ilişkili hastalıkların ve ölümlerin çoğu da bu ülkelerde meydana geliyor. Bu ülkelerdeki sigara içiciler ailelerinin yiyeceklerinden kısarak arttırdıkları parayı sigaraya harcıyor. Bu da kişilerin zaten kötü olan ekonomik durumlarını daha da zorlaştırıyor.”

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.