Aslında doğada adını sanını pek bilmediğimiz,hatta kimini hiç bilmediğimiz onlarca faydalı bitki var. Bugün anlatacağımız minnoş da onlardan biri: Kumkuat.
Adını duyan, onu kamkat, kumkat gibi isimlerle anan birçok insan var tabii, biliyoruz ve buna çok seviniyoruz. Bizim sözümüz bugüne kadar ondan hiç haberdar olmamış, görüp tatsa da hiç evde yetiştirilir mi diye merak etmemiş olanlara…
Kumkuatla daha fazla vakit kaybetmeden tanışın ve ona evinizde yer açın.
Hem baksanıza şuna, nasıl sevimli, faydalı ve süslü.
Sen de kimsin minnoş: Kumkuat nedir?
Görür görmez anlayacağınız gibi kumkuat, turunçgiller ailesinin bir üyesi. Halk arasında kamkat, kumkat, süs mandalinası, hatta altın portakal gibi isimlerle anılan meyve, kabuğuyla yenmesiyle diğer turunçgillerden ayrılıyor.
Mandalinadan bile küçük, ufacık bir meyve olan kumkuat, hafif limonu andıran şekli, olgunlaşınca iyice portakala benzeyen rengi ve ekşimtrak tadıyla tam bir turunçgil olduğunu dört bir koldan haykırmayı da ihmal etmiyor ama. Yalnız eklemeden olmaz, kumkuatın birçok çeşidi var, bu nedenle evinizdeki kumkuatla diğer gördüğünüz kumkuatlar arasında şekil farklılıkları olabilir, endişelenmeyin.
Dünyada en çok Doğu Asya ve Çin’de yetiştirilen bu minnoşa ülkemizdeyse en çok, Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde ve Rize’de rastlanıyor. En güzel yanı ise evde yetiştirilebiliyor olması bizce. En doğalından bir saksının içinde kendi meyvenizi kendiniz yetiştiriyorsunuz, düşünsenize. Mis.
Küçücük bir meyve ne işe yarar ki dersen: Kumkuatın faydaları
• Her turunçgil gibi o da nefis bir C vitamini deposu, bu sayede bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
• C vitamininden aldığı güç sayesinde gelişen antioksidan özelliği, bizi hastalıklardan koruma konusunda da çok yardımcı oluyor.
• Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına destek olarak mide bulantısı, iştahsızlık ve hazımsızlık gibi sindirim sistemi sorunlarıyla baş ediyor.
• Sindirim sistemindeki bu etkisi idrar söktürücü olarak yardımcı olmasını da sağlıyor.
• Küçücük cüssesiyle içinde yüksek oranlarda A, B1, B2 ve B3 vitaminleri de bulunduran kumkuat, bu vitaminlerle sinir sistemimizi güçlendirmede destek oluyor.
• Sinir sistemi düzenli ve sağlıklı çalıştığı için de bu minnoş, stres kaynaklı baş ağrısı ve uykusuzluk gibi sorunları ortadan kaldırıyor.
• Kolesterolü yüksek olanların yardımına koşan kumkuat, yüksek kolesterolü düşürerek kolesterol dengesi sağlıyor.
• Aynı etkiyi tansiyon üzerinde de gösteren meyve, yüksek tansiyon sorunu yaşayanlara çare oluyor.
• İnanması güç olsa da içinde kalsiyum bulunduğundan, diş ve kemik sağlığı konusunda da destek vermekten geri durmuyor.
• Antiseptik özellikler gösterebilen bu meyve mikropları öldürebildiğinden küçük çaplı besin zehirlenmeleri ya da böcek ısırmaları konusunda da iyileşme sürecine katkıda bulunuyor.
Küçük bir not: Eğer ciddi bir rahatsızlığınız varsa kumkuatın bu faydalarından yararlanmak için aceleci davranmayın, öncesinde mutlaka doktorunuza başvurun.
Eve biraz renk, bolca şifa gelsin: Kumkuat yetiştirme ve kumkuat bakımı
Geniş tarlalarda ticari amaçlarla yetiştirilen kumkuat bitkisi, bodur ağaçlar olduğundan saksı içinde evde yetiştirilmesi oldukça mümkün. Hatta günümüzde ev içi süs bitkisi olarak da sıklıkla kullanılan kumkuatı semt pazarlarında kurulan çiçekçilerden, çiçek dükkanlarından, kısacası fide alabileceğiniz hemen her yerden temin edebilirsiniz.
Peki, eve aldıktan sonra nelere dikkat etmeniz, saksı içindeki kumkuat bitkinize nasıl bakmanız gerekiyor, ondan da kısaca bahsedelim. Bir kere kendisi sıcağı seviyor. -4 derecenin altında soğuklarda pek uzun ömürlü olamıyor. Özellikle kış aylarında ideal yetiştirilme sıcaklığı yaklaşık 12 derece desek yanlış olmaz.
Güneşi sevdiğinden sürekli güneş alan yerde tutacağınız için kalınca bir toprak saksıda yetiştirmeniz daha doğru bir tercih oluyor. Böylece kökleri aşırı sıcaktan yanma ya da büyüyüp gelişememe gibi bir durumla karşı karşıya kalmıyor.
Sulama nasıl olacak derseniz, yaz aylarında daha sık, kış aylarında ise daha seyrek olarak sulamanız gerekiyor, bu da kumkuatın sıcak havalardan hoşlanmasından kaynaklanıyor. Sularken toprağın her yanına suyun iletildiğinden emin olmanız, saksının altındaki tablaya da bir miktar su koymanız büyük önem taşıyor.
Tıpkı kış aylarında olduğu gibi bitki meyve verdikten sonra da, özellikle meyveyi hemen koparmayı düşünmüyorsanız sulama miktarını ve sıklığını azaltmanız kumkuatın geleceği için doğru bir karar oluyor.
Kavuşmak için sabırsızlanırsın: Kumkuat mevsimi ne zaman?
Kumkuat bitkisini aldıktan sonra sabırsızlıkla bekleyeceğiniz sürece geliyoruz şimdi: Kumkuat mevsimi ne zaman?
Aslında kendisi temmuz-ağustos ayları gibi çiçek açmaya başlayan bir bitki. Sonbaharın gelmesiyle iyice irileşmeye, büyümeye başlayan bu meyve, tam olgunluğuna genel olarak ocak-şubat ya da mart aylarında ulaşıyor. Yani bu aralar kumkuat almak istediğinizde üzerinde meyveleri olan bir fide alabiliyorsunuz.
Ama evde uygun şartlarda bakmayı başarabilirseniz kumkuat bitkisinden düzenli olarak meyve alabilirsiniz.
Büyüdü, serpildi, sonrası peki: Kumkuat nasıl kullanılır?
Kumkuatı meyve olarak satın aldınız ya da evde yetiştirdiğiniz bu minnoş bitkinin meyveleri bir bir serpilmeye başladı. Ne yapacaksınız? Öncelikle tazecikken afiyetle meyve gibi yiyebilirsiniz. Unutmayın, kabuklarını soymak yok. Ekşimtrak olsa da aslında tatlı bir lezzeti olduğunu fark etmeniz ikinci kumkuatı bulabilir, söyleyelim hemen.
Meyve olarak tüketmek dışında neler yapabiliyoruz? Kendisinden nefis reçeller ya da marmelatlar hazırlayıp tüm yıl boyunca afiyetle yiyebiliyoruz. Bu da yetmezse ortadan ikiye bölüp salatalarımıza katabiliyor, sosların içine aromasını davet edebiliyoruz.
Bitti mi? Tabii ki hayır. kumkuatı, bir turunçgil olması nedeniyle keklere, kurabiyelere de gönül rahatlığıyla katabiliyor, bu sayede nefis bir tat ve aroma elde edebiliyoruz. En garibi ise meze olarak da kumkuatı tüketmek mümkün.
Haber: Haber Merkezi