Türk Sağlık Sen Erzincan Şube Başkanı M.Gökhan
ŞAHİN memur maaşlarının Temmuz ayında yüzde 1,36 eridi.
Türk Sağlık Sen Erzincan Şube Başkanı, M.Gökhan ŞAHİN “Memur maaşları Temmuz
ayında yüzde 1,36 eridi. Türkiye İstatistik Kurumu, Temmuz 2019 enflasyon oranını yüzde
1,36 olarak açıkladı. Açıklanan istatistik göstermektedir ki memurlar artık enflasyona
endeksli maaş zamlarından kurtulmalıdır” dedi.
Temmuz ayında memur maaşlarına yüzde 5 zam yapılmıştı. Temmuz enflasyonu ise yüzde
1,36 olarak açıklandı. Böylece Haziran ayında yıllık yüzde 15,72 olan enflasyon oranı
Temmuz ayında yüzde 16,65’e yükseldi. Yani memura verilen ikinci altı aylık zam olan
yüzde 5’in, yüzde 1,36’sı daha ilk aydan erimiş oldu. Memurun elinde 2019’un kalan altı
aylık bölümü için yüzde 3,35 zam kaldı. TÜFE’de bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda ve
alkolsüz içeceklerdeki artış yüzde 18,21, konut harcamalarındaki artış ise yüzde 16,05 oldu.
Bu durumda vazgeçilmez harcama grubu olan gıda ve barınma harcamaları, memurun cebini
adeta yangın yerine çevirdi. Buradan yola çıkarak memura verilen cüzi zammın yetmeyeceği
ve maaşların bu yıl da eriyeceği daha ilk aydan anlaşıldı
Reel veriler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının 2020
yılı için açıkladığı enflasyon hedefi olan yüzde 8,2 oranının tutturulamayacağı
anlaşılmaktadır. Toplu sözleşme görüşmelerinin devam ettiği bu dönemde, tüm bu verilere
bakılarak, artık maaş zamlarında enflasyon hedefinin temel alınmasından vaz geçilmesi ve
ekonomik gerçeklere göre karar verilmesi zorunlu hale gelmiştir. Şu anda sürmekte olan toplu
sözleşme görüşmeleri bir anlamda fırsat olarak karşımızda durmaktadır. Bu gerçekler ışığında
hükümetin ve yetkili konfederasyonun büyük bir sorumluluğu bulunmaktadır. Gerek mevcut
enflasyon verileri, gerekse Türkiye Kamu Sen’in teklifleri Toplu Sözleşme masasında
dururken eski toplu sözleşmelerde olduğu gibi yetkili konfederasyonun ve siyasi iradenin
önermiş olduğu zam tekliflerinden daha düşük bir zamma imza atması ve süreyi sonuna kadar
kullanmaması memurun yeni bir hezimetine neden olacak bir karar, bütün kamuoyu
vicdanında sorgulanacaktır.
Kamu işvereni vekili toplu sözleşme masasına hazırlıksız gelmiştir. Sendikaların temsil
ettikleri kitleler adına taleplerini Kamu İşverenine sunmalarına rağmen Kamu işvereni adına
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanının 2020 ve 20121 yılları için Kamu Görevlilerinin
maaş ve sosyal haklarına yapılacak zam ve iyileştirmeler hakkında herhangi bir teklif
sunmaması bu teklifi yaklaşık 15 gün sonra yapılacak toplantıda Kamu İşvereni adına
tekliflerini sendikalara sunacak olmalarını beyan etmesi, Sayın Bakanın toplantıya hazırlık
yapmadan geldiğinin delilidir. Bu durum göstermektedir ki Kamu İş Vereninin böylesine
önemli hayati bir konu hakkında yaklaşık 2 milyon 600 bin kamu çalışanı ve aileleri ile birik
te 15 milyon vatandaşımızı yok hükmünde ve saymıştır. Kamu işvereninin enflasyona yenik
düşen ve ekonomik darboğazdan kurtulmak için gözünü toplu sözleşme masasına diken kamu
çalışanlarına çare olacak maaş artış oranları teklifini belirlemeden masaya gelmesi, toplu
sözleşmelerin önceki dönemlerde olduğu gibi hüsranla neticeleneceğinin işaretini
vermektedir.”
Sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen sorunları var, Döner Sermaye, ek gösterge, nöbet
ücretleri, vergi dilimleri, sözleşmelilere kadro gibi birçok başlık var. Sağlık çalışanları ocak
ayında aldıkları maaş artışlarını Nisan, Mayıs’ta kaybetmeye başlıyor. Vergi dilimleri bizim
için önemli bir başlık, adaletli bir vergi sistemi uygulamasının çalışma hayatına uyarlanması
için konu Toplu Sözleşme Masasında acil görüşülmesi gereken konular arasında görüşülüp
karara bağlanmak suretiyle maaşlara yapılan zamların vergi dilimi ile geri alınmasının önü
kesilmiş olur. 3600 ek gösterge konusunda kamu çalışanlarına taahhüt verildi ama hala bir
adım atılmadı. Onlarca kanun çıktı ama bu konu hala gündemde yok. Türkiye Kamu Sen bu
konuda çalışma yaptı TBMM’ de duruyor. Bu başlıklar toplu sözleşme masasında bir takvime
bağlanmalı, beklentiler karşılanmalı. İnsanlar emekli olmak için bu kanunun çıkmasını
bekliyor. Alacakları emekli ikramiye ve maaşlarında nispeten artışlar olacak.
Sözleşmeli çalışan kamu görevlilerinin gözü kulağı bu masada. Farklı istihdam modelleri o
kadar çok ki Türkiye’de. Bu sistemler çalışanında kamunun da yararına değil. Aile
bütünlüğünün olmadığı bir ortamda çalışan rahat etmezse nasıl verimli olacak bu insanlar?
Sözleşmeliler ile ilgili bir düzenleme yapıldı 4+2 yerine 3+1 şeklinde düzenlendi. Ama nihai
hedef kadrolu olmaktır. Bu insanlara kadro verilmeli ve bu konu kapanmak suretiyle
gündemden çıkmalıdır. Taşeron konusunda atılan adım sözleşmeli statüde çalışan memurlar
içinde atılmalıdır. Bu konu Toplu Sözleşme masasında çözüme bağlanmalıdır.
Aile hekimlerinin yanında görev yapan Kamu Dışı Aile sağlığı Elemanları var, vekil ebe ya
da hemşireler var. Bu yüzyılda böyle istihdam olmaz. Bunlarla ilgili çalışma yapılmalı ve bir
düzene sokulmalıdır. Toplu Sözleşme masasında sorunlar samimiyet içerisinde görüşülüp
çözüme kavuşturulmalıdır.”
Haber: Sebahattin KAPLAN