Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklanan 2022 enflasyon oranına göre, kamu görevlileri ve emeklilerinin ocak ayından itibaren geçerli, yılın ilk yarısını kapsayan maaş artış oranının yüzde 16,48 olarak uygulanacağını, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinde ise bu oranın yüzde 15,4 olarak ortaya çıktığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklanan 2022 enflasyon oranına göre, kamu görevlileri ve emeklilerinin ocak ayından itibaren geçerli, yılın ilk yarısını kapsayan maaş artış oranının yüzde 16,48 olarak uygulanacağını, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinde ise bu oranın yüzde 15,4 olarak ortaya çıktığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan; ‘’ Tüm milletime memur, memur emeklileri ve diğer tüm emeklilerimizin maaş artış oranını yüzde 25 olarak uygulayacağımızın müjdesini vermek istiyorum. Yeni memur ve emekli maaş oranımız çalışanlarımıza, emeklilere, milletimize hayırlı olsun.’’ ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kritik bir döneminde, şartları zorlama pahasına bu artış oranlarını milletin hizmetine sunma konusunda emeği geçenlere teşekkür etti. 2023 senesini, bu yılın tarih ve hedefler açısından ifade ettiği anlama ve öneme uygun bir şekilde karşıladıklarını belirten Erdoğan, “Dün 2022 yılına ait ihracat ve dış ticaret rakamlarını milletimizle paylaştık. Toplam 254,2 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat meblağına ulaşmanın gururunu yaşadık. Görevi devraldığımızda yılda sadece 36 milyar dolarlık ihracat yapabilen bir Türkiye’den, hamdolsun dünyanın her ülkesine ürün satan, bölgesinin üretim üssü olarak görülen bir ülke konumuna geldik. İnşallah 2023 senesini, diğer alanlarla birlikte ihracatta da hedef ve ölçek büyüttüğümüz bir sıçrama tahtası yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bugün de enflasyonda uzun zamandır sözünü ettikleri büyük gerilemenin ilk önemli işaretiyle güne başlandığını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Aralık ayı tüketici enflasyonu yüzde 1,18 ve bir önceki yılın aralık ayına göre de yüzde 64,27 olarak açıklandı. Böylece 2022 yılı tüketici enflasyonunu, orta vadeli hedefinin bile altında bir gerçekleşmeyle kapattık. Üretici fiyatları enflasyonunun aralıkta eksi olarak gerçekleşmesi, bu alanda da hızlı bir toparlanmanın yaşandığına işaret ediyor. İnşallah önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüş seyrinin devam edeceğini hep birlikte göreceğiz. Hedefimiz, bu yıl enflasyonun üzerindeki köpüğü tamamen alıp önümüzdeki yıldan itibaren meseleyi ülkemizin gündeminden tümüyle çıkarmaktır.”
“Gelir Vergisi Muafiyeti, Sözleşmeliye Kadro, Ek Gösterge Gibi Pek Çok Adımla Kamu Çalışanlarına İlave İmkanlar Sağladık”
Enflasyon oranlarının belli olmasının aynı zamanda memur ve emekli maaşlarının da şekillenmesi anlamına geldiğini ifade eden Erdoğan, geçen yıl, enflasyondaki yükselişi dikkate alarak memur maaşlarında yüzde 87 oranında artış yaptıklarını; ayrıca gelir vergisi muafiyeti, sözleşmeliye kadro, ek gösterge gibi pek çok adımla kamu çalışanlarına ilave imkanlar sağladıklarını anımsattı.
“Farklı Kurumlarda Çalışan Yaklaşık 500 Bin Sözleşmeli Personelin Kadro Beklentilerine Cevap Verdik”
Sözleşmeliden kadroya geçen çalışanların sevincine ortak olmak üzere bir arada olduklarını söyleyen Erdoğan, kısa süre önce yaptıkları açıklamayla farklı kurumlarda çalışan yaklaşık 500 bin sözleşmeli personelin kadro beklentilerine cevap verdiklerinin altını çizdi. Bu kapsamda 4C’den 4B’ye geçenler; mahalli idareler personeli, Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçıları, 50/D’li araştırma görevlileri, vekil ebe, hemşire, aile sağlığı merkezi çalışanları gibi geniş bir alandaki sözleşmeli personelin sorunlarına kalıcı çözümler ürettiklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Artık bu personellerimiz de diğer kadrolu kamu görevlileri gibi sözleşmelerinin yenilenmemesi ihtimaliyle karşılaşmayacak. Kademe ve derece ilerleme hakkına sahip olacak. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına girebilecek. Kurumlar arası yer değişikliği hakkını kullanabilecek. Eş durumu mazereti hakkının kullanımı için diğer eşin de kamu personeli olması şartı aranmayacak. İsteğe bağlı yer değişikliği talebi idarenin tasarrufuna bırakılmayacak. Kullanılmayan izinlerini bir sonraki yıla aktarabilecekleri gibi ücretsiz izne ayrılma hakları da bulunacak. Yurt dışında eğitim veya görevlendirme, harcırah alma, arazi tazminatı alma, yemek ücreti yardımından faydalanma haklarına kavuşacak. Sözleşmenin personel tarafından feshi halinde iş sonu tazminatı ödenmemesi durumu son bulacak. Doğum sebebiyle sözleşmesi feshedilen sözleşmeli personelin doğum sonrası kuruma dönüşlerinde kurumun takdiri durumu gerekmeyecek. İstifa halinde aynı pozisyona dönememe durumu ile yönetici pozisyonlarında görevlendirme yapılmama durumu ortadan kalkacak. Yani aynı çatı altında beraber görev yaptıkları kadrolu meslektaşları hangi hak ve imkanlardan istifade ediyorsa sözleşmeden geçen kardeşlerimiz de artık aynı haklardan faydalanabilecektir. Farklı kamu kurumlarında çalışan yaklaşık 500 bin kardeşimizle ailelerini bilfiil etkileyen bu önemli adımın hayırlı olmasını diliyorum. Sözleşmeli personelimizin de inşallah bundan sonra çok daha büyük bir şevkle vazifelerine sarılacaklarına inanıyorum.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar içerisinde alınan kararların, uygulamaya konulan politikaların Türkiye’nin gücünün ifadesi olduğuna vurgu yaparak şöyle devam etti:
“Türkiye’nin yıllardır girdabından kurtulamadığı bir sarmal vardı. Neydi o sarmal? Yüksek faiz, yüksek enflasyon, devalüasyon ve sonra IMF veya Dünya Bankası’nın masasına oturmak. Masasına oturduğumuz zaman bunlar bize ne öneriyorlardı? Geçtiğimiz yıllarda Yunanistan’a önerdiler: Ekonominizi soğutun, ekonominizi küçültün, sonra çalışanların gelirini düşürün. Yani krizin maliyetini emekçilerin üzerine yıkıyorlardı. Türkiye bunun tersini yaptı. IMF programlarını elinin tersiyle ittikten sonra kendi yolunda yürüme kararlılığına ulaştı ve bu kararlılıkta devam ediyor. Bunun sonucu şu; Türkiye’nin ekonomik bakımdan büyümesini sürdürmek, ekonomide büyümenin sürekliliği sayesinde Türkiye’yi ekonomik bakımdan kalkınmış bir ülke haline getirmek.”
“Türkiye’nin Kalkınmasının, Büyümesinin Merkezinde Sanayideki Büyüme Oturuyor”
Türkiye’nin pandemiden sonra dünyada büyümeyi sürdüren birkaç ülkeden biri olduğunu anımsatan Bilgin, “Türkiye’nin kalkınmasını, büyümesini, dinamizmini neresi oluşturuyor diye baktığımız zaman, sanayideki büyümenin bunun merkezine oturduğunu görüyoruz. Türkiye sanayisinin sayesinde büyüyor. Toplam ihracat ürünlerimizin içerisinde sanayi ürünlerinin payı yüzde 90’lara ulaşmış bulunuyor. Bu, Türkiye’nin üretim gücünü gösterdiği kadar toplumun geleceğe sımsıkı sarıldığının, bütün bu coğrafyadaki olumsuz şartlara cevap verebilecek gücünün olduğunun da ifadesidir” diye konuştu. Türkiye’nin önünde kalkınma, demokratikleşme ve sosyal dayanışma imkanları olduğunu belirten Bakan Bilgin, “Bunları bir araya getirdiğimiz zaman Türkiye’nin önünde kimse duramaz. Bugün karşı karşıya olduğumuz her sorun aşılacak durumdadır. Çözülemeyecek sorun yoktur. Önümüzdeki bütün problemlere, çözülecek meseleler olarak bakıyoruz. 3600 ek gösterge meselesini çözdük, daha dün asgari ücret meselesinde çok önemli bir karara imza attık. Türkiye tarihinin Cumhuriyet tarihinde dolar bazında 455 dolarlık bir asgari ücrete imza attık. Bu, Türkiye’nin emekçileriyle, çalışanlarıyla, işçisiyle, memuruyla dayanışarak güçlendiğinin ifadesidir” değerlendirmesinde bulundu.
“Sözleşmeli Personeli Kamu Personeli Statüsüne Kavuşturarak Kamu Personelindeki Tüm Karmaşıklığı Çözdük”
Bilgin, sözleşmeli personel konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bu karmaşayı çözün’ talimatını verdiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz de geçtiğimiz yıl imzaladığımız toplu sözleşmede bu meseleyi karar altına aldık. İmza altına aldık ve tüm kamu personelindeki karmaşıklığı çözdük. Bu çözümle birlikte bütün kamu çalışanlarını, sözleşmeli personeli kamu personeli statüsüne kavuşturduk. Bu Türkiye’nin başarısıdır. Bu, yürüyüşümüzün geldiği aşamayı, dayanışmayı ifade etmektedir. Önümüzde daha çözülecek çok şey var. Her sorunu çözmeye kararlıyız. Bu büyük yürüyüşümüz inşallah sonsuza kadar devam edecek.”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da açıklanan aralık ayı enflasyon rakamıyla belli olan, enflasyon farkı dahil yüzde 16,48’lik maaş/ücret artışına ilave olarak kamu görevlilerini ve emeklilerini rahatlatacak, sahada memnuniyet üretecek, ek zam talebinde bulunarak, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu konusunda sıkıntılar olduğunu ancak buna rağmen kanun çerçevesinde şekillenen özgürlüğü sonuna kadar kullandıklarını söyledi.
“Kadroyla Buluşan Sözleşmeliler İş Güvencesine Kavuşacak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan taleplerde bulunduklarını ve bu taleplerin birçoğunun karşılığını da aldıklarını ifade eden Yalçın, Erdoğan’ın çözüm odaklı iradesinin sahaya yansımasında önemli sorumluluk üstelenen, çalışma hayatına ilişkin sorunları çok iyi gören ve sahaya vukufiyetiyle işlerini kolaylaştıran ve haklarını almakta rol üstlenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e teşekkür etti. Kadroyla buluşan sözleşmelilerin iş güvencesine kavuşacağının altını çizen Yalçın, bu personelin unvan değişikliği ve görevde yükselme sınavlarına girebileceğini, tayin hakkını kullanabileceğini ve birçok özlük hakkına kavuşacağını kaydetti.
“Kamu Görevlilerini Ve Emeklilerini Rahatlatacak, Sahada Memnuniyet Üretecek, Ek Zam Talep Ediyoruz”
Yalçın, çalışma hayatına ilişkin atılan adımların birbirinden kıymetli olduğuna vurgu yaparak, şunları aktardı:
“Korkunç manipülasyonlarla, spekülatörlerle, stokçularla, tekelci marketlerin fiyat oyunlarıyla ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu da bizler gibi sabit gelirlileri gerçekten zorluyor. En büyük zammın, enflasyonun düşmesi ve piyasa istikrarının yakalanması olduğunu her fırsatta ifade ediyoruz. Bugün açıklanan aralık ayı enflasyon rakamıyla belli olan, enflasyon farkı dahil yüzde 16,48’lik maaş/ücret artışına ilave olarak kamu görevlilerini ve emeklilerini rahatlatacak, sahada memnuniyet üretecek, ek zam talebimizi buradan iletiyorum. Sivil anayasanın hayata geçtiği, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı, gelişen büyüyen ve sadece bölgesinde değil, dünyada güçlü bir aktör olan yeni Türkiye’nin ‘Türkiye Yüzyılı’ şiarıyla hayata geçeceğine iman etmişçesine inanıyoruz. Çünkü bu konuda öz güvenimiz tam.”
Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, kadroya geçen yaklaşık 500 bin sözleşmeli adına teşekkür etti.