Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülen hastalık, kişilerin gündelik yaşantısını oldukça fazla etkilemekte ve yapılan açıklamalara göre atakların 4 ila 74 saat arası olduğu söylenmektedir.
Ayrıca migren eğiliminin genel olarak hamilelik esnasında azaldığı gözlemlenmiştir.
NEDENLERİ NELERDİR?
Hastalığın mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte nörovasküler yani sinir sistemindeki damarsal sebeplerden kaynaklı bir bozukluk olduğu düşünülmektedir. Bir diğer düşünce ise çevresel ve kalıtımsal faktörlerin bir karışımı olduğudur.
Aile içerisindeki ebeveynlerden birinde konulan migren teşhisi, çocuklarda da bu hastalığın görülme olasılığını arttırmaktadır.
Ayrıca kadınların regl dönemlerinde östrojen hormonunu seviyesinin azalması ağrıların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Sigara kullanımı, açlık, rutin yemek yeme alışkanlığımızdaki değişiklikler (öğün atlama), stres gibi faktörlerde ağrıların artmasına neden olan faktörlerdendir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Yaşamın içerisindeki koşuşturmacadan ve stresten kaynaklı baş ağrısı çekmeyenimiz yoktur. Bu baş ağrılarının normal baş ağrısı mı yoksa migren mi olduğunu kestirmek ilk etapta biraz zor olabilir.
Bu noktada hastalığı normal baş ağrısından ayıran özellikleri sıralamamız gerekecek olursa;
. Baş ağrısının orta ve yüksek şiddette seyir ediyor olması
. Baş ağrısı esnasında bulantı yaşanması
. Baş ağrısı esnasında kusmanın yaşanması
. Ağrıların zonklayıcı tarzda olması
. Ağrıların gündelik hayattaki aktivitelerimiz esnasında artarak devam etmesi
. Ağrı esnasında ışığa duyarlılığın artması
. Ağrı esnasında sese duyarlılığın artması
Bazı insanlar ağrının geleceğini daha önceden fark edebilirler. Bu süreç aura dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemde bireylerde çeşitli görme bozuklukları, kollarda ve bacaklarda uyuşma gibi semptomlar gözlenebilir.
TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Migren atakları sık olmayan hastalarda basit ağrı kesiciler yardımı ile önlenebilmektedir. Ancak atak sıklığı çok fazla olan hastalar için aynı şey söz konusu değildir. Bu tip hastaların uzman kişilerden destek alması çok önemlidir.
Öncelikle yapılması gereken hastanın baş ağrısı atakları geçirmesine neden olan faktörleri belirlemek ve hastanın onlarla ilişkisini kesmektir. Örneğin aşırı sigara tüketiminin atak sayısını arttırdığı saptanmışsa hastanın sigarayı bırakmaya teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu aşamadan sonra önerilen ilaç tedavisine kesinlikle uyulmalı ve ilaç kullanımının aksatılmaması sağlanmalıdır.
İlaç tedavisi dışında kullanılan yöntemlerden biri de fizik tedavi yöntemidir. Bu tedavide akupunktur ve el masajları yapılarak gelecek atakların zararları önlenmektedir.
Biberiye ve melisa da tedavi yöntemlerinin arasında yer alan seçeneklerdendir. Şimdi migrene iyi gelen bitkisel tedavi metodlarını inceleyelim:
Elma Sirkesi: Etkili besinler arasında bulunan elma sirkesi aynı zamanda migren tedavisinde kullanılır. Elma sirkesi; kemik ağrısını azaltır, yüksek kan basıncının düzenler, kan şekerini kontrol eder ve kilo vermeye yardımcı olur.
Bütün bu faydalarının yanında migren ağrılarına iyi gelir.
Bir bardak suya bir çorba kaşığı organik elma sirkesi ekleyin ve iyice karıştırın. Migren tedavisi için günlük için. Eğer elma sirkesi tüketmeye alışkın değilseniz bir çay kaşığıyla başlayın.
Buz: Gerginlikten kaynaklanan baş ağrıları yanında migren ağrılarına da buz uygulamak iyi gelir. Buz uyuşturucu etki yaptığından dolayı ağrı başlamadan önce veya başlayacağını hissettiğiniz andan itibaren uygulayın.
Bunun yanında 15’er dakika boyunca ağrıyı azaltmak için sıcak ve soğuk kompresler uygulayabilirsiniz.
Nane: Anti inflamatuar özellikleri sinirlerin yatışmasına yardımcı olur. Bu konuyla alakalı yapılan birçok bilimsel araştırma sonucu nanenin migrene iyi geldiğini ortaya koymuştur.
Balla tatlandırılmış nane çayı içmek anlık sonuçlar almayı sağlayabilir ve migren ağrısını geçiştirebilir.
Biber: Biber kan dolaşımını uyarır ve arttırır. Bundan dolayı migren ağrısı için evde uygulanan tedavi yöntemlerinin başında gelmektedir. Ayrıca biber uyuşturucu ve ağrı kesici özelliği olan kapsain maddesi içermektedir.
Ilık bir bardak suya bir çay kaşığı acı biber koyun ve iyice karıştırın, isteğe bağlı olarak tatlandırmak için birkaç damla limon suyu ekleyin ve için.
Papatya: Anti inflamatuar ve antiseptik özellikleri olan papatya migren ağrılarını hafifletmeye yarar. Düzenli papatya çayı içmek sorunu büyük oranda azaltmaya yardımcı olabilir.
2-3 çay kaşığı papatyayı bir bardak suya koyarak bir dakika boyunca kaynatın ve günde 2-3 kere için. Gerilimden ve migrenden kaynaklanan ağrıların giderilmesine büyük ölçüde yardımcı olabilir.
Zencefil: Bu konuyla alakalı yayınlanan bazı makaleler zencefilin migren ağrılarına iyi geldiğini ortaya koymaktadır.
Migren ağrıları dışında kas kasılmasını giderir ve kan damarlarında meydana gelebilecek inflamasyonu engelleyebilir.
Migren ağrılarının tedavisi için günde birkaç bardak zencefil çayı içebilirsiniz.
Feverfew: Aynı zamanda gümüş düğme bitkisi olarak da bilinen feverfew migrene faydalı olarak bilinen en yaygın bitkiler arasındadır. Kas dokusunda meydana gelen spazmları gideren partenolin içerir
30 dakika boyunca bir bardak suda bir çay kaşığı feverfew bitkisi ve nane kaynatılır, süzdükten sonra ılık bir şekilde içilir.
Bunların yanında 2 veya 3 tane feverfew yaprağı 40-100 mg yemek migrene iyi gelebilir. Bazı sağlık uzmanları kapsüllerini önermektedir.
Masaj: Kafaya yapılan masaj beyne gönderilen sinyallerin artmasını sağlayarak migren ağrılarının azalmasını sağlar. Masaj aynı zamanda serotonin aktivitesini hızlandırarak ağrının azalmasına yardımcı olur.
Kafa etrafına dairesel masajlar ve belirli noktalara yapılan basınçlar migrene iyi gelebilir.
Kahve: Bazı sağlık uzmanları kahvenin içerdiği kafein maddesinin migren ağrısına iyi geldiğini söylemektedir. Migren atağının yaklaştığını hissettiğiniz andan itibaren 1-2 saat arayla bir fincan taze kahve içmeniz ağrıyı azaltabilir.
Haber: Haber Merkezi