CHP Erzincan Milletvekili Mustafa SARIGÜL Belediye Şirketlerinde çalışan işçilerin kadroya alınmasına ve Ekonomik Milliyetçilik yapmanın önemine dikkat çeken konuşmasında bir dizi çağrılarda bulundu. CHP Erzincan İl Başkanlığı Toplantı Salonunda CHP Yönetimi ve basın mensuplarına hitaben yaptığı konuşmasında Milletvekili SARIGÜL; “Türkiye’mizin kurtuluşu Ekonomik Milliyetçiliktir.” İfadelerine yer verdi.
CHP Erzincan Milletvekili Mustafa SARIGÜL Belediye Şirketlerinde çalışan işçilerin kadroya alınmasına ve Ekonomik Milliyetçilik yapmanın önemine dikkat çeken konuşmasında bir dizi çağrılarda bulundu. CHP Erzincan İl Başkanlığı Toplantı Salonunda CHP Yönetimi ve basın mensuplarına hitaben yaptığı konuşmasında Milletvekili SARIGÜL; “Türkiye’mizin kurtuluşu Ekonomik Milliyetçiliktir.” İfadelerine yer verdi. CHP Erzincan Milletvekili Mustafa SARIGÜL basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; “Bugün iki konuyu Can Erzincan’dan Türkiye’min gündemine taşımak istiyorum. Bir tanesi Belediye şirketlerinde çalışan işçi arkadaşlarımızın kadroya alınması. Belediyelerimizin verdiği kamu hizmetlerinin %92’sini belediye işçilerimiz yapmakta. Ama belediye de çalışan işçi arkadaşlarımız şu anda taşeronda çalışmaktalar. Yarınla ilgili çok fazla güvenceleri yok. Türkiye’de Erzincan belediyesi dâhil Türkiye’deki bütün büyükşehir belediyelerine sesleniyorum. Bütün İl belediyelerine sesleniyorum. Gelin seçimden önce belediyelerimizde çalışan binlerce alın teri ve emek sahibi var. Belediyelerimizde çalışan işçi arkadaşlarımız sabahın alacakaranlığında çoluğunun çocuğunun rızkını kazanmak için temizlik görevindeler. Fen İşleri görevindeler. Park Bahçeler görevindeler. Planlama görevindeler. Araçlarda direksiyon başındalar. İtfaiyede çalışan arkadaşlarımız var ve birçok noktada çalışan belediye personel arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız mutsuz, huzursuz evlerine giderken mutsuz evden belediyelere gelirken mutsuz. Niye? Çünkü güvenceleri yok.
Belediye başkanı olduğum dönemde, yan şirkette çalışan işçi arkadaşlarımız vardı. Onların tamamını kadroya aldım. Aynı zamanda onları sendikalaştırdım. Belediye başkanları sendikadan korkmamalı. Sendika demokratik bir yapılaşmadır. Sendika alın teri ve emeğin hakkının korunması, toplumsal barış için toplumsal uzlaşma için son derece önemlidir. Sendikasız belediye işçisi kalmamalı. Aynı zamanda da belediyelerimizde çalışan binlerce işçi arkadaşımıza seçimden önce bütün belediye başkanları söz veriyor. Seçimden önce bütün belediye başkan aday adayları söz veriyor. Ama seçim bittikten sonra çalışan işçi arkadaşlarımız unutuluyor. Can Erzincan’dan tüm Türkiye’mdeki bütün Belediye Başkanlarına sesleniyorum. Erzincan Belediye Başkanlığına sesleniyorum. Gelin bir öncülük yapın ve belediyelerde çalışan işçi arkadaşlarımın tamamını kadroya alalım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara büyükşehir belediyesi, Kayseri, Sivas Büyükşehir Belediyesi, bütün Belediye Başkanları siyasi parti farkı gözetmem mümkün değil. Alın teri ve emekte particilik olmaz. Alın teri ve emekte çoluğunun çocuğunun rızkını kazanan işçi arkadaşlarımıza yardımcı olmak vardır. Belediyelerde görev yapan binlerce arkadaşımın kadroya geçmesi için hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden bütün belediye başkanlarına bir kez daha Can Erzincan’dan çağrıda bulunuyorum. Gelin belediyelerimizde geçici olarak çalışan işçi arkadaşlarımızın tamamını kadroya alın.
İkinci konumuzda Can Erzincan’dan Türkiye’mizin mutluluğunu Türkiye’mizin ekonomik modeline yeni bir ekonomik model getirmek istiyorum. Türkiye’mizin kurtuluşu Ekonomik Milliyetçiliktir. Ekonomik Milliyetçilik yaparsak Türkiye’mizi şahlandırırız. Peynirin fiyatına düşürmek istiyorsak, etin fiyatını düşürmek istiyorsak, yumurtanın fiyatını düşürmek istiyorsak, domatesin, salatalığın fiyatını düşürmek istiyorsak ithalat yapmayalım. Fransa’dan 600 bin büyükbaş hayvan sığır almamıza gerek yok. O parayı gelin Can Erzincan’daki çiftçilerimize, hayvancılık yapan köylümüze dağıtalım ve Ekonomik Milliyetçilik yapalım. Türkiye’mizi şahlandıralım.
Ekonomik Milliyetçilik şudur; Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı. Ekonomik Milliyetçilik şudur; Yerli malı Türk’ün malı herkes Türk’ün malını kullanmalı. Ekonomik Milliyetçilik daha az ithalat yapmalıyız. Almanya’dan, Fransa’dan, İngiltere’den, Bulgaristan’dan, Ukrayna’dan, Rusya’dan bizim arpa almamıza buğday almamıza gerek yok. Kanada’dan mercimek almamıza gerek yok. Gelin köylümüze destek verelim. Köylümüze gübre desteği verelim. Köylümüze mazot desteği verelim. Köylümüze ilaç desteği verelim ve köylümüze tohum desteği verelim. Köylümüzü şahlandıralım. Köylümüzü şahlandırırsak köylümüzün yüzünü güldürsek kasaptaki, bakkaldaki, marketteki fiyatları aşağı çekeriz. Yani Ekonomik Milliyetçilik hayvancılığa önem vermektir ve Ekonomik Milliyetçilik tarıma önem vermektir. Tarımı hor görürsek, yarını inanın ki zor görürüz. Gelin Ekonomik Milliyetçilik yapalım. Yerli mali yurdun malı herkes onu kullanmalı. Yerli malı Türk’ün malı herkes ona önem vermeli. Türkiye’mizin kurtuluşunun Can Erzincan’dan Ekonomik Milliyetçilik olduğuna inanıyorum. Türkiye’mi Ekonomik Milliyetçilik yapmaya davet ediyorum.”
Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Milletvekili Mustafa SARIGÜL Büyükşehir Belediye Başkanlıklarında isminin önerilmesine ilişkin yapılan konuşmalara verdiği cevapta şunları dile getirdi; “Kocaeli’ndeki yurttaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Gaziantep’teki yurttaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Denizli’deki yurttaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Tuzla’daki yurttaşlarıma olağanüstü teşekkür ediyorum. Arnavutköy’deki yurttaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin her noktasında yapılan anketlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kocaeli Belediye Başkanı olarak kimi görmek istersiniz? Denizli Belediye Başkanı olarak kimi görmek istersiniz? Birkaç örnek veriyorum. Gaziantep Belediye Başkanı olarak kimi görmek istersiniz? Tuzla’da soruyorlar. Cumhuriyet Halk Partisinin Tuzla Belediye Başkanı olarak kimi görmek istersiniz? Arnavutköy’de soruyorlar. Yurttaşlarımızın büyük bir bölümü buralarda Mustafa SARIGÜL’ü görmek isteriz, diyorlar.
Kocaeli benim için son derece değerli bir kenttir. Kocaeli sanayinin başkentidir. Kocaeli gerçekten turizmin başkentidir. Kocaeli son derece değerli bir ildir. Kocaeli’ne benim çok önemli katkılarım oldu. Sayın Sefa SİRMEN’in Belediye Başkanı olmasında çok katkılarım oldu. O zaman milletvekiliydim. Kocaeli Büyükşehir olması için grup başkanımız daha sonra bayındırlık bakanlığımızı yapan Can Erzincan’ımıza da deprem sonrası büyük hizmetler yapan Prof. Dr. Onur KUMBARACIBAŞI’yla birlikte Kocaeli’nin büyükşehir olması için dönemin Başbakanı Sayın Süleyman DEMİREL ile uzun görüşmeler yaptık. Kocaeli’nin Büyükşehir olmasını gerçekten sağladık. Kocaeli’ni ben çok seviyorum. Kocaeli’nin ışıklarının mutlaka yanması lazım.
Ama şunu bilesiniz ki; öylesine bir Can Erzincan can var ki. Can Erzincanlılar delikanlıdır, Can Erzincanlılar merttir, Can Erzincanlılar çok başka bir noktadadır. Siz nereye giderseniz gidin Can Erzincan sizin gönlünüzden ve bağrınızdan çıkmaz. Şunu bilmenizi istiyorum ki; Denizli Belediyesi de, Kocaeli Belediyesi de kısmet olursa Erzincan belediyesi de mutlaka bilgili, becerikli, yetenekli, hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden, başı açık da benim, başı kapalı da benim, Muharrem ayı da benim Ramazan ayıda benim, Camiler de benim, Cemevileri de benim.
Belediye Başkanlığında öyle bir yapı vardır ki herkesin belediye başkanı olmak lazım. Sevginin kazanması lazım. Belediye başkanlarının kenti sevmesi lazım. Kentler çocuk gibidir. O kente bakarsanız kent size güler bakmazsanız kent ağlar. Özellikle doğa ile ilgili, çevre ile ilgili muhteşem çalışmalar yapmak lazım. ‘Kısırlaştırır Yerinde Yaşat’ projelerini ben yaptım. Bir tek kedinin, köpeğin öldürülmesine izin vermedim. Hiçbir zamanda izin vermem. Kediler, köpekler öldürülmek için değil, sevilmek için vardır. O gördüğünüz köpekler bizim için güvenliktir. O bir sevginin ürünüdür. O bir güzelliktir. Ama onları kısırlaştırmak lazım. Yerinde yaşatmak lazım. ‘Kap Bizden Su Sizden’ projelerini onlara vermek lazım. Bir kedi karnı aç olduğu zaman, aç bir kediyi köşeye sıkıştırın sizin üzerinize atlar. Onlar da aç kaldıkları zaman agresif olabiliyorlar. Bir tane aç kalmış, perişan kalmış durumda olan bir köpeğimizin suçunu bütün köpeklere, bütün hayvanlara mal edip de o hayvanları yok etmek vicdansızlıktır. Bu Allah korkusu olmamaktır. Onun için doğada yaşayan canlılarla ilgili hiç merak etmeyin. Can Erzincan güçlü Erzincan, mutlu Erzincan, 2024 Erzincan yılı yola çıktı geliyor. Merak etmeyin. Erzincan’ında, Kocaeli’nin de, Denizli’nin de ışıklarına yakmayı Allah’ım kısmet etsin.”