Cumhuriyet Halk Partisi Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, son zamanlarda çıkan orman yangınları ile ilgili bir açıklama yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, son zamanlarda çıkan orman yangınları ile ilgili bir açıklama yaptı. Milletvekili Sarıgül, “Ormanlarımızı yangından koruyamıyoruz, yangın çıksa söndüremiyoruz.” Dedi. Sarıgül açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Hep aynı şeyleri yapıyor, aynı sonuçlarla karşılaşıyor, aynı tepkileri veriyoruz. Deprem oluyor, sel baskını oluyor, maden kazası oluyor, ormanlarımız yanıyor. Muhalefet iktidarı suçluyor. İktidar kendini savunuyor. Orman yangını söndürülemiyor, suçlu rüzgar oluyor. Sel geliyor, “Bir yılda yağması gereken yağmur bir günde yağdı” deniyor. Kazalar fıtrattan meydana geliyor. Depremler kader planı içinde kalıyor. Bu böyle sürüp gidiyor. Bizim insanımız da maden altında, suyun altında, toprak altında, beton enkazı altında ölmeye devam ediyor.
ORMANLARIMIZI YANGINDAN KORUYAMIYORUZ, YANGIN ÇIKSA SÖNDÜREMİYORUZ
Her yıl yaz aylarında ormanlarımız yanıyor. 2021 yılı, Antalya Manavgat, 2022 yılı, Muğla Marmaris, bu yılda Çanakkale… Ormanlarımızı yangından koruyamıyoruz, yangın çıksa söndüremiyoruz.
Yangın çıkmazsa, otel için, villa için, tarla için, maden için, enerji için, kereste için ağaçları kesiyoruz.
Ormanların korunmasıyla ilgili anayasa maddesi var, kanunlar var ama ormanlarımızı korumayı bir türlü başaramıyoruz. Ya gerekenleri yapmıyoruz ya yanlış yapıyoruz. Demek ki bir eksiklik var.
ORMAN YANGINLARI ARTARKEN YANGIN İÇİN AYRILAN BÜTÇE AZALMIŞ
Yılda ortalama iki binden fazla orman yangını meydana geliyor. 10 yılda 27 bin yangında 3 Yalova büyüklüğünde alan kül oldu. 20 yılda yanan orman alanı kadar alan sadece son 3 yılda yanmış. Orman yangınları artarken yangın için ayrılan bütçe azalmış. 2022 yılında yangınla mücadele için 12 milyar 384 milyon TL harcama yapılırken bu yıl bu rakam 10 milyar TL düzeyine inmiş. Personel sıkıntısı var. Bir yangın söndürme aracında 5-6 işçi olması gerekirken 1-2 işçiyle yangına gidiliyor. Bu nedenle etkili bir ilk müdahale yapılamıyor.
MECLİSİN AÇIK OLMASI LAZIM
Bütün bunları TBMM’de konuşmamız lazım. Ormanlarımız cayır cayır yanarken meclisin tatil yapması vicdanları yaralıyor, saygınlığını azaltıyor. Muhalefet “meclis açılsın” diyor, iktidar açtırmıyor. İktidar, muhalefeti meclis faaliyetlerinden dışlamayı siyaset sanıyor. Orman demek vatan demektir. Bu vatan hepimizin vatanıdır. Hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden TBMM olarak ormanları sahiplenmemiz gerekir.
ORMAN BAKANLIĞI KURALIM
Buradan çağrıda bulunuyorum. TBMM’ni açın, ormandaki yangınları, mutfaktaki yangınları konuşalım.
Ormanlarımızı Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olmaktan çıkaralım. Bu bakanlık tarıma mı baksın? Hayvancılığa mı baksın? Gıdaya mı baksın? Ormana mı baksın? Orman Bakanlığını eskiden olduğu müstakil bir bakanlık haline getirelim. Orman politikalarımızı gözden geçirelim. Kalıcı planlar devreye sokalım. Deprem ve Afet Bakanlığı kuralım. Orman yangınları bu bakanlığın sorumluluğunda olsun.
Yangınların %90’ı insan kaynaklı olduğuna göre, orman yangınıyla mücadeleyi yangın çıkmadan önce yapalım. Aklımızı başımıza alalım. Toprağın, havanın, suyun ve hayatın değerini bilelim. Doğayı tüketmeyelim Türkiye’yi ihya edelim.”