Ak Parti Erzincan İl Kadın Kongresinde konuşan Ak Parti Erzincan Milletvekilleri Süleyman Karaman ve Burhan Çakır Erzincan ve Ülke gündemine dair konularda önemli mesajlar verdiler. Ülke ve Erzincan genelinde yapılan yatırımlara dikkat çeken Milletvekilleri pandemi sürecini de hükumet olarak büyük bir titizlik ve başarıyla yönettiklerini dile getirdiler.
Ak Parti Erzincan İl Kadın Kongresinde konuşan Ak Parti Erzincan Milletvekilleri Süleyman Karaman ve Burhan Çakır Erzincan ve Ülke gündemine dair konularda önemli mesajlar verdiler. Partililere seslenen Milletvekili Süleyman Karaman şehir hastanelerinin önemine değinerek, pandemi sürecinde Erzincan’da açılışı yapılarak hizmete sunulan Mengücek Gazi Eğitim Araştırma Hastanesi ek binasının önemli bir sağlık hizmeti sunduğunu söyledi. Milletvekili Karaman Bu süreçte yapılan nakdi desteklerden de bahsetti.
Milletvekili Karaman konuşmasında; “Dünya lideri Sayın Cumhurbaşkanımız şehir hastaneleri ‘benim hayalim’ dedi. Şehir hastaneleri Türkiye için çok önemliydi. Bildiğiniz üzere ben de Başbakanımızla birlikte koronavirüs hastalığını geçirdik. Biz de şehir hastanesine gittik. Orada gördüğümüz manzara şuydu; Herkes yer bulabiliyordu. Hiçbir kimsenin yoğun bakımla ilgili sıkıntısı yoktu. Onun için Türkiye’yi pandemi döneminde şehir hastaneleri kurtardı. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız, liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a özel teşekkür ediyorum. Elbette Başbakanımız zamanında bu hastaneler yapıldı. Ona da özel teşekkür ediyoruz. Erzincan’da hastanemizin ek binası tam da pandemi sürecinde açıldı ve imdadımıza yetişti. Erzincan’da da yoğun bakımla ilgili hiç sıkıntı yaşamadık. Onun içinde Başbakanımıza çok teşekkür ediyorum. Benim en çok korktuğum, yoğun bakımda yer yok denildiği zamanı böyle titreyerek bekledik. Ama bu hiç olmadı. Kim ne derse desin, hastalarımızla ilgilendi. Hastalarımızın iyi olması için sağlık personellerimiz çalıştı. Buradan Valimize, İl Sağlık Müdürümüze, Başhekimimize ve sağlık çalışanlarına hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu dönemde hepimizle ayrı ayrı ilgilendiler. Pandemi döneminde vefat eden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Şu anda hasta olanlara da geçmiş olsun diyorum. Erzincan’da pandemi sürecinde yatırımlar konusunda her hangi bir sıkıntı yoktur. Dörtyol’daki hastanemizin yapımı şu anda devam ediyor. Bittiği zaman Erzincan kendi sınıfındaki illerin hepsinden sağlık bakımından daha iyi olacak, inşallah. Sağlıklı nesiller Erzincan’da olduğu müddetçe hanımlarda bizlerde daha fazla çalışmalarımızda gayretlerimizi devam edeceğiz.
Elbette Covid-19 döneminde destekler vardı. Sokaklarda gezdiğimizde esnaf sıkıntılı. Biz de yaklaşık bir hafta on gündür esnaflarımızı geziyoruz. Onlarla dertleşiyoruz. Ama şunu bilmenizi isterim. Türkiye’de geliri az ya da çok olsun, her vatandaş için bir çıkış yolu vardır. Hiçbir kimse sanmasın ki; değmediğimiz bir vatandaş vardır. Sokakta kiminle karşılaşırsak karşılaşalım, gelirleriyle ilgili bir sıkıntısı varsa önce sosyal vakıf karşılar. Diyor ki; ‘Benim gelirim az. Bir takım sıkıntılarım var. Sosyal Vakıf’a gidiyoruz.’ Daha sonra Faz 1, Faz 2, Faz 3 olarak devletimizin açıkladığı sıkıntılardan koruma kalkanı destek planıyla herkes bundan yararlanıyor. Neler var? Vakıftan destekler var. Kısa çalışma ödeneği var. Nakdi ücret desteği var. İşsizlik ödeneği var. Normalleşmeye destek olarak 38,5 milyar şu ana kadar Çalışma Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımız destek verdi. Onun için elbette esnafımızın arkasındayız. Erzincan esnafı, Erzincan’da bulunan vatandaşlarımız yalnız değildir. Arkasında Ak Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız vardır. Hiçbir şekilde kimseye muhtaç değiliz. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Buraya gelirken Çalışma ve Ticaret Bakanlığımızla ayrı ayrı görüştük. Gezdiğimiz zaman herhangi birisinden bizimle ilgili bir sıkıntısı varsa, bu sistemin içinde var mı yok mu diye özel testler yaptırdık. Hepsi var. Bazı arkadaşlar belki sistemini bilmiyor. Gezdiğimiz zaman esnafımızın bir sıkıntısı varsa, Vakfa gidin, kendini toparla diyoruz. İnşallah bu hastalık geçecek ve biz tekrar aynı rahatlıkla devam edeceğiz. Esnaf ve vatandaş ziyaretlerimizi devam ettiriyoruz. Ettireceğiz de. Dolayısıyla bu ziyaretlerde eğer varsa sıkıntılar bunları da hükümetimize rapor olarak taşıyacağız.
Biliyorsunuz ki, bu hafta uzay haftası. Turksat 5A uydusunu fırlattık, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde. Turksat’ın kurucusu da Binali Yıldırım’dı, Yönetim Kurulu başkanı da Vecdi Gönül’dü, ben de haspel kader yardımcısıydım. 5A uydusunun fırlatılmasında hep Erzincan’lı anaların doğurduğu adamlar vardı. Onun için bu bizim için çok önemli ve Uzay çağında bu beyefendilerin hala başörtüsüyle uğraşmasına izin verilmeyecek. Ülkemiz daha huzurlu bir şekilde olacak ve herkes iyi bir şekilde yaşayacak. Hiç kimse moralini bozmasın. Devlet her zaman milletiyle yan yanadır. Fakiriyle fukarasıyla, geliri az olanıyla çok olanıyla birlikteyiz. Daha iyi Erzincan, daha iyi Türkiye olması için çalışacağız.”
Ak Parti iktidarı olarak önemli icraatlara imza attıklarına dikkat çeken Milletvekili Burhan Çakır ise tüm zorlukları birlikte aşacağız diyerek birlik beraberlik mesajları verdi. Milletvekili Çakır Konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Milletimizin desteğiyle, Rabbimizin takdiriyle aziz milletimize hizmet yolunda bu kutlu davaya hizmet ederek hep birlikte buralara kadar geldik. Hakikaten Ak Parti ne kadar güçlü olursa ülkemizde o kadar güçlü olur. Bunu neden söylüyoruz. Bu coğrafyada bunu yapan tek ülke Türkiye’dir. Bunu sizler yaptınız. Ak Partinin kuruluşuyla her eve girdiniz. Her gönüle dokundunuz ve buralara kadar geldik. Ama işimiz bitti mi değil. Bundan sonrada sizlerin gayretiyle çetin yolları birlikte aşacağız.
Bakın geçmişte neler yapıldı ve hala darbe nidalarıyla bizleri korkutmaya çalışıyorlar. Ama biz o darbecilerin ölüm korkularından ve tehditlerinden korkmuyoruz. Bu yüzden daha çok çalışacağız. Yarınlara umutla bakacağız. Partimizin yıpranmaması adına özellikle her mahsun gönüle dokunacağız. Kim bize kırılmışsa, kim küsmüşse onlarla gidip görüşeceğiz. Tekrar onların gönüllerine gireceğiz. Bunları yapmazsak bir şeyler yapmış olarak milletin karşısına çıkamayız. Ülkemizin daha güçlü olması adına ve bizden medet bekleyen ülkelere de hizmet etmesi adına daha çok çalışmalıyız.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurumlara –daha önce taşeron yasası vardı- taşeron yasası gelmeden önce şirketler marifetiyle eleman alınıyordu. Ama o artık tarih oldu. Dolayısıyla kadın kollarına, gençlik kollarına girenleri alıyorlar gibi söylentiler tuzaktır. Bakın Tarım Orman Bakanlığı ilana çıktı. Yeminde ediyoruz ama inanmıyorlar. Engelli bir ailemizde evladı için iş istiyor. Bunun için anlatıyoruz. Artık taşeron yasası geldikten sonra bu sayfa kapandı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle de bu iş artık olmuyor. Fakat özel sektörlerde, yapılacak olan sosyal projelerde yapılacak iş alımlarında elbette hepimiz destek oluruz.
Biz 2023 hedeflerine güçlü girmek zorundayız. Bunu söylememizdeki maksat şudur. Bugün Amerika, Avrupa veya gelişmiş ülkeler bizi boğmak için fırsat gözetliyorlar. Biz de diyoruz ki ya öleceğiz ya da var olacağız. Var olacağız bundan hiç kuşkunuz olmasın. Ancak bunları sizlerin gayretleri ile yapacağız.
Geçende gazeteci Can Ataklı darbe ifadelerinde bulundu. Özellikle Cumhurbaşkanı ve Ak Parti seçimlerle iktidardan gidemeyeceğini anladıkları için diyor ki; bu salgın hastalık veya farklı entrikalarla bunları ancak bu şekilde halledebiliriz. Bununla birlikte yine bu ülkede özellikle Genel Kurmay Başkanlığı yapan İlker Başbuğ o da Adnan Menderes’e göndermeler yaptı. Ama onlar bilmezler ki biz -40 derecede bizim dedelerimiz, atalarımız nefesin ağızdan çıktığı zamanlarda donarak o şartlarda nefes ağızdan çıktığı an donduğunu hissettiği halde koşarak vatan için kendini feda eden şehitlerin torunları olduğumuzu bilmiyorlar. Biz bu noktada Çanakkale’de, Dumlupınar’da atalarımız dedelerimiz nasıl tarih yazmışsa, biz de 2023 hedeflerine ulaşmak için bizlerde gayret ve aziz vatanımıza hizmet etmek için yollara düşeceğiz.
Demokrasi dersleri veren Amerika karıştı, biliyorsunuz. Amerikalılar, Avrupalılar bir ülkenin yönetimine el koymak için en çok bahsettikleri konu; biri demokrasi, biri de diktatördür. Cumhurbaşkanımıza diktatör diyorlar mı, içerideki satılık uşaklarına da bunu söylettiriyorlar. Ama zannediyorlar ki biz eski Türkiye’yiz. Ancak bugün milli silahlarıyla mazlum milletlere yardım götüren bir ülke konumuna geldik. Daha çok çalışacağız. Yarınlara evlatlarımızın, çocuklarımızın, bizden sonra gelen nesillerin mazlum milletlere de yardım götürmesi için gayret edecekler.
Kısa bir anekdot eklemek istiyorum. Adnan Menderes’in son mektubunu sizlere okumak istiyorum. Bu ülkenin başbakanını darağacına asmışlar. Fatih Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve şehit etmişler. Aslında hiçbir suçları da yok. Dertleri bizim şu anda mücadele ettiğimiz gibi ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak.
“Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi beyefendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünde değiliz ki Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme karar-i metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yasayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendilerinizi yine de 1950’de kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek, Adnan Menderes’in ölümü sizi ebediyete kadar takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Ama buna rağmen merhametim sizlerle beraberdir.”
15 Temmuz darbesini yapan hainler buradaki hedefleri aynen dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yine o dönemin başbakanı –sizin evladınız bu toprakların yetiştirmiş olduğu- Binali Yıldırım’ı böyle darağacına çekecekler. Sadece onlar mı hayır. İç savaş çıkaracaklardı, çocuklarımızı katledeceklerdi. Suriye gibi bizi 5’e 10’a parçalayacaklardı. Şu anda Türkiye’nin yerinde yeller esecekti. Ancak Rabbim destek vermedi. Bizlerde bu dirilişe destek olduk. Destek olmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki hanım kardeşlerimizin gayretiyle sadece Türkiye değil, bizden medet bekleyen bütün ülkelere de yardım edeceğiz.
Cumhurbaşkanımız, teşkilatlarımız ve sizlerle birlikte kadın ve gençlik kollarımızla birlikte onların karşısına geçip dur diyeceğiz ve bu dünyaya biz hâkim olacağız diyoruz.”