6 Mayıs 1927’de İstanbul Radyosuyla başlayan ilk yayın 20 ve 250 kilowattlık yayın gücüyle yapıldı. En güçlü vericilerin kurulduğu İstanbul Radyosu dünyanın hiçbir yerinde olmayan güçlü ve gelişmiş bir radyo istasyonuna sahipti. Bu geleneğin Erzincan’daki öncüsü ERT Şah Medya, yayın skalasında bulunan ve 92.2 MHZ kanalında “Türkü tadında” yayın anlayışıyla yayın yapan “Radyo 2000” 6 Mayıs Radyo Gününü kutladı.
6 Mayıs 1927’de İstanbul Radyosuyla başlayan ilk yayın 20 ve 250 kilowattlık yayın gücüyle yapıldı. En güçlü vericilerin kurulduğu İstanbul Radyosu dünyanın hiçbir yerinde olmayan güçlü ve gelişmiş bir radyo istasyonuna sahipti. Bu geleneğin Erzincan’daki öncüsü ERT Şah Medya, yayın skalasında bulunan ve 92.2 MHZ kanalında “Türkü tadında” yayın anlayışıyla yayın yapan “Radyo 2000” 6 Mayıs Radyo Gününü kutladı. Radyo ilk olarak 19. Yüzyılın sonlarında ve 20. Yüzyılın sonlarında bir çok icat ardından insanlara büyük bir şaşkınlık uyandıran bir teknolojik kazanım olarak hayatımızdaki yerini aldı. Elektriğin bulunması ve ardından telgraf ve telefonun icadıyla birlikte radyo dalgalarının keşfi insanlık tarihinde büyük bir heyecan uyandırdı. Bu keşfin mucidi olan İtalyan bir ailenin çocuğu olan Guglielmo Marconi küçük yaşta çalıştığı radyo dalgalarıyla alt kattaki zili çalmayı başarmasıyla insanlığın radyo serüvenini başlatmış oldu. Deneme amaçlı radyo yayınları ardından ilk defa 1906 yılında uzun mesafeye radyo yayını gerçekleşti. Birinci Dünya Savaşında en etkili ve bir propaganda aracı olarak da kullanılan radyo toplumların yaşamında hızlıca yerini aldı.
1920’de ABD’de ilk radyo istasyonu düzenli olarak yayınlara başladı. 1920-1930 yıllarında Asya ve Afrika’daki birkaç küçük ülke dışında çoğu ülke radyo yayınlarına başladı. Düzenli radyo yayınları İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliğinde 1922 senesinde, Almanya’da 1923, Türkiye’de ise 6 Mayıs 1927 yılında başladı.
Türkiye’de telsiz telefonun gelişmesiyle birlikte 1926 yılında çıkartılan bir kanunla Ankara ve İstanbul’da kurulan verici istasyonlarının işletilmesi, başka illerde hükümet izniyle alıcı/verici kurulması ve işletilmesi amacıyla bu izin 10 yıl süreyle Telsiz Telefon Türk Anonim Şirketi TTTAŞ adında özel bir şirkete verildi. TTTAŞ telsiz ve telefon haberleşmesi dışında radyo imtiyazına da sahipti.
TTTAŞ ilk radyo girişimlerini başlattığında bir takım engellerle karşılaştı. Ancak Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk bir talimat vererek bu engellerin aşılmasını sağladı. Bu konudaki hatırası ise şöyle anlatılır; ““Kendisine bu teşebbüsten bahsetmişler, ‘Aleti getirsin de dinleyelim’ demiş. Bir gün kendi yaptığım alıcıyı alıp Orman Çiftliği’ne götürdüm. İstasyon ararken tesadüfen karşımıza Rus Radyosu çıktı. Atatürk Sofya’da ateşe iken az çok Rusçaya kulağı dolgundu. Dinledi, dinledi, birden herkesi susturdu: ‘Efendiler, bakın propaganda yapıyorlar.’ dedi. Derhal istasyonun kurulmasını emrettiler.”
TTTAŞ 1927 Mart ve Nisan aylarında ilk denemelerini İstanbul’da gerçekleştirdi. 6 Mayıs 1927’de Türkiye’de ilk düzenli radyo yayınları başlamış oldu. İlk radyo yayınının ilk anonsu ise şöyle oldu; “Allo allo… Muhterem samiin (dinleyiciler)… Burası İstanbul Telsiz Telefonu… 1200 metre tul-u mevç (dalga boyu), 250 kilosikl. Şimdi akşam neşriyatımıza başlıyoruz.”
UNESCO Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu 25 Ekim-10 Kasım 2011 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 36. Genel Konferansında Bilgi ve İletişim Komisyonu tarafından kabul edilen bir öneriyle 13 Şubat’ı Dünya Radyo Günü olarak ilan etmişti. Türkiye’de ise radyo yayıncılığın başladığı tarih olan 6 Mayıs günü Radyo günü olarak kutlanmaktadır.
Türkiye’de 1945-1980 arası dönemde amatör radyo istasyonları kurularak ülke sathına yayılmaya başladı. Bu dönemlerde kurulan Türkiye Radyo Amatörleri Derneği TRAD ve Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti TRAC radyo yayıncılığının serbest bırakılmasına dair bir takım girişimlerde bulundu.
Nihayetinde 1935 yılında FM bandının bulunması ardından gelişen süreçte, 1974 yılında TRT’nin merkez ve bölge radyolarını birleştirmesiyle Türkiye’de FM yayınına geçmesiyle birlikte birçok farklı kanallardan yayıncılığa başladı. 1964 yılından bu yana devlet denetimi ve kamu yayıncılığını sürdüren TRT’nin tekel konumunu sarsan gelişme, 1990’lı yılların başında korsan olarak faaliyet göstermeye başlayan özel radyolarla yaşanmıştır. 1993 yılına kadar kaçak yayınla dinleyicilere ulaşan, kapatılma kararlarına rağmen halkın desteği ve kampanyalarla ayakta kalan özel radyolar, 1994 yılında kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile resmiyet kazanır. Bu dönemde kuruluş maliyetinin televizyona göre düşük olması ve program üretiminin ucuz olması radyo sayısını hızla artırmıştır. Ardından Radyo televizyon yayıncılığının sorunlarına kalıcı çözümler üretmek, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan hakların takibi ve korunması amacıyla 2001 yılında Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği kurularak radyo ve televizyon yayıncılığının birleştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
2021 verilerine göre Türkiye’de toplam 933 radyo çeşitli program içerikleriyle yayın yapmaya devam ediyor. Erzincan’da ise İl Merkez ve İlçelerde yayın yapan toplam 60 radyo kanalı bulunuyor. Bu radyo kanallarından birisi olan Diyar Radyo Televizyon Yayıncılık Anonim Şirketi adıyla kurulu olan FM 92.2 MHZ bandında radyo yayıncılığı yapan “Radyo 2000” Erzincan’ın en çok dinlenen radyoları arasında yer alıyor. “Radyo 2000” 92.2 MHZ frekansında Erzincan kültürünün en güzel türkülerini dinleyicileriyle buluşturuyor. Ayrıca bu frekans ile internet üzerinden Radyo 2000 programlarını dinlemek isteyen dinleyiciler http://www.2000radyo.com/ veya https://www.canliradyodinle.fm/erzincan-radyo-2000-dinle.html adresinden ulaşabiliyor.