31 Mart yerel seçimleri öncesi CHP’den istifa ederek DSP’ye katılan Türk siyasetinin önemli isimlerinden hemşerimiz Mustafa Sarıgül, yeni parti kurma çalışmaları kapsamında DSP’den de ayrıldı. Sarıgül, Kurucusu olduğu Türkiye Değişim Hareketi’ni siyasi bir partiye dönüştürmek için çalışmalarını hızlandırdı. Sarıgül “Kalplerimiz Türkiye için Atacak” diyerek tüm kesimlere mesajlar verdi. Sarıgül yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“YOL ARKADAŞLARIM
Güzel ülkemiz, bir çok alanda can çekişiyor. Memur, işçi, çiftçi, esnaf, genç, öğretmen, öğrenci, doktor, mühendis… Kimi dinleseniz; her kesimden feryatlar yükseliyor. Bu ülkeyi hep birlikte 100 yıl önce kurduk; Yüz yıl sonra geldiğimiz nokta içimizi yakıyor. Bugüne kadar hep genç nüfusumuzla övündük. Ama şu anda her 4 gencimizden biri başka bir ülkede yaşamak istiyor.İnsanı ekmekten önce umut besler. Umudun bittiği yerde hayat biter. Maalesef bugün ülkemizin üzerinde kapkara bir umutsuzluk hakim. Gençlerin geleceğe, Yaşlıların huzura, İşçinin, memurun ve esnafın iyi bir yaşama, Yatırımcının geleceğe, Toplumun iktidara umudu kalmamıştır.
Gözümüzü gerçeklere açmalıyız. Açık sözlü olmalıyız? Bu ülke bizden ne bekliyor?
On yıllar sonra, yüzyıllar sonra bugünlere bakanlar bizi nasıl hatırlayacaklar?
Kendi gemimizi kurtarmak peşine düşüp, sakin bir limanda saklanacak mıyız?
Koskoca bir ülkenin çaresizliğe sürüklenmesine seyirci mi kalacağız?
Yazarın dediği gibi; “Tekne limanda güvendedir, ama amacı bu değildir.”
Bu millet bizi sert dalgalarla mücadele etmek için yetiştirdi. Kenara çekilip seyretmek için değil. Analarımız bizi, herşeyin tükendiği yerde ümitleri yeniden yeşertmek için büyüttü. Bazıları yok olmaktan korkuyor, Zaten Yoklar.Bu harekette korkak ve kararsızlara asla yer olmayacak. Ülkede her türlü haksızlık, kayırmacılık, adaletsizlik, baskı ve dayatmacılık zirve yapmışsa, sevgi dili yoksa, akıl bilim yoksa,tehlike çanları çalıyor demektir. Seyirci kalamayız. Her gün şehit vermeyen, içerde huzurlu, dışarda onurlu bir ülke için yola çıkıyoruz. Tribünde oturmak yok, sahaya iniyoruz. Seyirci değil, oyunu kuran olmaya geliyoruz. Elimizi taşın altına koyacağız. İnandığımız değerlerin mücadelesini vermek için yollara düşüyoruz. Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin olmadığı, emeğin sömürülmediği, eşit ve güzel bir ülke için göreve talibiz. Sözü, heyecanı ve enerjisi olanlar, “Bu düzen böyle gitmez, değişmeli !” diyenler, “Daha mutlu, daha zengin, daha güçlü olabiliriz !” diyenler
Bu tutku ile yerinde duramayanlar için İŞTE ŞİMDİ VAZİFE ZAMANI
Sakin bir denizde herkes kaptandır. Biz zor günlerin ve ağır yüklerin insanlarıyız. Biz “Böyle gelmiş böyle gider” diyenlerin karşısındaki rüzgarız. Biz lafın değil, çözümün kadrosuyuz. Bu nedenle, tarihi bir sorumlulukla vazifeye talip oluyoruz. Gecelerimizi gündüze katmaya, el ele verip memleketin derdini çözmeye gönüllüyüz. Bir kişi artı cesaret eşittir çoğunluktur. Kendimize, heyecanımıza, fikirlerimize ve enerjimize güveniyoruz. En önemlisi de milletimizin potansiyeline inanıyoruz. Bizim Gücümüz yılların emeğidir. Pozitif düşünen, dünü değil yarını düşünen kadrolar yola çıktı geliyor. Ülkemizin yüzde 100’ünü kucaklamak için yola çıkan Türkiye Değişim Hareketi, binlerce renk denizidir; her sese, her fikre, her düşünceye gönüllerimizi sonuna kadar açıyoruz. Türkiye’nin kardeşliğini, barışını bozan her türlü söylemden uzağız. İşimiz; toplumu bölen, ayrıştıran söylemler değil; İşimiz; herkesin derdini çare olacak çözümlerdir. Ülkemizin kangren haline gelmiş sorunlarına; her kesimi mutlu edecek, pratik ve radikal çözüm önerileri ile geliyoruz.Bize “siyaset yelpazesinin neresindesiniz?” diye soracaklar. Biz “ Çözümün olduğu yerdeyiz” diyeceğiz.
Kimsenin fikri, inancı, düşüncesi ile ilgili değiliz. Biz herkesin derdi ile ilgili olacağız. Bu ülkenin ortak dertlerini çözüme kavuşturmak için geliyoruz. Ekmek, Adalet, Özgürlük ve Umut; bu ülkedeki her düşünceden insanın ihtiyacı. Bizim görevimiz hiç kimseye ayrım yapmadan herkesin ihtiyacına çare olmaktır. Bizim siyasetimiz; Söylemek değil, yapmak Laf değil, icraat Dert değil, çare siyasetidir. Bizim siyasetimiz; Kavga değil, barış Bölünme değil, birleşme, Nefret değil, sevgi siyasetidir. Bizim siyasetimiz; Yasak değil, özgürlük Korku değil, umut Fakirlik değil, zenginlik siyasetidir. Bu ülke hepimizi mutlu, huzurlu ve umutlu yapmaya yeter. Türkiye’nin 783.562 kilometrekaresindeki her bir vatandaşımızı birinci sınıf vatandaş yapmaya geliyoruz. Zenginlik ve refahı Türkiye’nin her bir karışına ulaştıracak çözümlerle meydana çıkıyoruz. Biz; elitlerin, seçkinlerin, yukarıdan bakanların, salon adamlarının alkışını almaya değil, halkın alın terinin hakkını vermeye geliyoruz.
Türkiye’nin yetiştirdiği tüm nitelikli insanlar bizim kadromuzdur. Fikrine, inancına, düşüncesine bakmadan işi en iyi bilene teslim etmeye ahdettik. Bu ülke için kalbi atan, “benim de sözüm var” , “benim de yapacak katkım var” diyen herkesi vazifeye çağırıyoruz. Her bir vatandaşı devlet karşısında mutluk eşit yapmak; Torpile, iltimasa, mülakata son vermek üzere geliyoruz. Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin olmadığı, emeğin sömürülmediği, eşit ve güzel bir ülke için yola çıkıyoruz. Türkiye Değişim Hareketi’nde aklı, güveni, heyecanı buluşturacağız. Artık umut var, Artık çare var, Artık Türkiye Değişim Hareketi var. TDH uzun bir yürüyüştür. THD, milli değerlerimizin ortak noktasıdır. TDH uyumdur, ahenktir, huzurdur. THD, ÜLKEMİZİN mutluluğu, milletimizin gücüdür. Kıymet bilene;Ömür de verilir, Gönül de..
TDH ÖMÜRDÜR…
Hepinize saygılarımı sunuyor; sizleri sevgiyle kucaklıyorum.
Yolumuz Açık Olsun.”